Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 9°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
9°C
Parçalı Bulutlu
Paz 10°C
Pts 11°C
Sal 11°C
Çar 13°C

“Öncelik biyolojik savaş olmalı”

“Öncelik biyolojik savaş olmalı”
18 Mart 2020 12:26
523

AHA.Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, başta İran olmak üzere Ortadoğu’da sürü olarak büyük tehdit oluşturan çekirge sürüsü hakkında yaptığı açıklamada, “Afrika çöl çekirgeleri güney sınırlarımız için her zaman bir tehdittir” dedi.
Başta İran olmak üzere Ortadoğu’da meydana gelen çekirge sürüsü büyük tehdit oluşturdu. En son bu türün Hakkari’de görüldüğü belirtildi. Konuyla ilgili uyarılarda bulunan Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, Afrika çöl çekirgelerinin Türkiye’nin güney sınırları için her zaman bir tehdit olduğunu, Hakkari’de görülen türün ise Mısır çekirgesi olduğunu ve kışın çatlak yerlerde ve evlerde ergin olarak geçirdiklerini ifade ederek bu türün tehdit olmadığını söyledi.

“Öncelik biyolojik savaş olmalı”

Afrika çöl çekirgelerinin her zaman sürü oluşturup Türkiye’ye gelebilme ihtimaline dikkat çeken Prof. Dr. Satar, “Çünkü daha önceki yıllarda gelmişler ve çok ilaçlama sonucu çevreye de zarar verilerek bunlar yok edilmiş. Fakat son 5 yıldır Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki bazı illerde farklı çekirge türlerinin zararlarını görüyoruz.

Bunlar hangileri, İtalyan, Fas çekirgeleri ve bir yerel türümüz var, baya zarar vermekte. Bunlar mücadele için biyolojik savaşında kuşlar, ördek ve tavuklar kullanılmalı. Devletimiz bunlar için belki bir destekleme programı oluşturabilir. Çünkü günde bir tavuk yaklaşık 70 çekirge yer. Bir ördek ise bunun üç katından fazlasını yer.
Dolayısıyla bunlar teşvik edilerek ilaç kullanılmadan doğa da bunlarla mücadele etmemiz mümkün olabilir. Fakat çok büyük sürüler geldiğinde tabi ki bunlarla ilaç mücadelesi yapılıyor, maalesef doğaya çok büyük zararlar veriyoruz” diye konuştu.

“Şu an Türkiye için herhangi bir tehdit görünmüyor”

Sıcak havalarda kullanılacak ilaçların daha çok yağ bazlı olması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Ali Satar, sözlerine şöyle devam etti:
“Uçucu durumda havada durabilmeleri lazım bu ilaçların bunları yok edebilmesi için. Tabi ki Hakkari’de görülen tür Mısır çekirgesi. O da daha çok ergin olarak kışın zaten ülkemizde geçiriyor bu türler. Çatlak yerlerde, evlerde bunlar ergin olarak kışı geçiriyorlar. Bunu görmesi doğaldır. Belki görmediği için, bilmediği için o türün İran’dan veya Irak’tan gelen bu çöl çekirgesi olduğunu zannetmiş olabilir.
Bunlar Afrika’da çöl çekirgeleridir zaten. Bazen sürü oluşturabiliyorlar bunlar. Çok sayıda yumurta meydana getirebiliyorlar. Sürü halinde gittikleri yerleri Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından zaten uydu ve yer istasyonları tarafından sürekli olarak takip ediliyor. Bu bilgiler tarım örgütü sayfası tarafından güncel olarak veriliyor. Şuan ki verilen bilgilerde ülkemiz için her hangi bir tehdit görülmüyor.
Tabi bu tehdit olmayacak diye bir şey yok. Havaların da bizde soğuk gitmesi biraz daha şansımızı artırdı. Çünkü bunlar rüzgar hareketli geliyorlar. Dolayısıyla bir kalktıklarında 100, 150 kilometre belki 400 kilometreye kadar hiç inmeden rüzgar hareketleriyle gidiyorlar bunlar.
Bunlar yumurtalarını bırakacaklar, bunlardan larvaları çıkacak. Büyük bir ihtimalle ilaç mücadeleleri başlıyor. Çin’de büyük bir ördek ordusu oluşturulmuş durumda. Bunlara karşı biyolojik bir savaş söz konusu. Osmanlı döneminde bunlara karşı sığırcık kuşlarının beslendiğini duyuyoruz.”
İHA

Paylaşın:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj Gönder
Merhaba, yayınlanmasını istediğiniz mesajınızı bize iletin, yayınlayalım.