HABERMAX. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesi üzerine konuşan CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, sanat ve kültürün toplumları dönüştürme gücüne vurgu yaparak, iktidarın sanat politikalarını eleştirdi ve sanatçılara yönelik baskıların sona ermesi gerektiğini dile getirdi. Altaca Kayışoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a, Nazım Hikmet ile Bursa Cezaevi’nde bir müfettiş arasında geçen meşhur diyalogu hatırlatarak, sanatın siyasi hesapların değil, toplumsal faydanın bir aracı olması gerektiğini söyledi.
Sanatın Toplumsal Dönüşümdeki Rolü
Konuşmasında kültür ve sanatın, toplumların kalkınmasında ve dönüşümünde kritik bir rol oynadığını ifade eden CHP’li vekil, iktidarın sanatçıları hedef alarak linç kampanyaları başlattığını ve buna son verilmesi gerektiğini belirtti. Altaca Kayışoğlu, “Geçen yıl bütçe görüşmelerinde Hacivat-Karagöz ile bütçeyi anlattım, linç edildim. Dilek İmamoğlu türkü söyledi, linç edildi. Belediyelerimiz heykel yapıyor, festivaller düzenliyor, yine linç ediliyor. Bu işten vazgeçin. Biz her şeye rağmen özgürce sanatımızı yapacağız, türkülerimizi söyleyeceğiz” şeklinde konuştu.
Nazım Hikmet’in Sanatı Zamanı Aşıyor
Nazım Hikmet’in sanatının ve zamanın ötesine geçen gücünün altını çizen Altaca Kayışoğlu, “Nazım Hikmet bugün dünyanın hatırladığı bir isim ama dönemin Adalet Bakanını kimse hatırlamıyor. Kültür ve sanat desteklendiğinde hem zamanı hem mekânı aşar, kalıcı izler bırakır” dedi.
Tiyatro ve Kültür-Sanat Merkezlerinin Artması Şart
Genel Kurul’daki konuşmasında tiyatroya da değinen CHP’li vekil, son yıllarda tiyatro seyircisi sayısındaki artışı olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi ancak bunun yeterli olmadığını söyledi. Altaca Kayışoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yalnızca 4 yeni sahne açtığını belirterek, “81 ilde tiyatro sahnesi ve kültür-sanat merkezleri yaygınlaştırılmalıdır” dedi. Sanatçılara yönelik mobbing ve baskılara da değinen Kayışoğlu, sanatın özgür olması gerektiğini ve sanatçıların huzur içinde çalışabilmesi için yöneticilere büyük görev düştüğünü ifade etti.
Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne Eleştiriler
Bursa’daki Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne de eleştirilerde bulunan Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Osmangazi Belediyesi’ne yönelik ayrımcılığı sert bir dille eleştirdi. Osmangazi Belediyesi’nin Vakıflar’a ait Şadırvanlı Han’ı restore ederek kültür-sanat etkinliklerine ev sahipliği yaptığını hatırlatan Altaca Kayışoğlu, “Osmangazi Belediyesi CHP’ye geçtikten sonra Vakıflar Bölge Müdürlüğü bu alanı belediyenin elinden almak istiyor. Bu ayrımcılık kabul edilemez. Kültür ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapan bir mekânın siyasi ayrımcılıkla elimizden alınmaya çalışılması, sanatın ruhuna aykırıdır” dedi.
Vakıfların Kira Artışları Eleştirildi
Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait mülklerdeki yüzde 300-400 oranındaki kira artışlarını eleştiren Altaca Kayışoğlu, “Hükümetin beklenen enflasyon oranı yüzde 20 iken Vakıflar’ın kira artışları nasıl bu seviyeye çıkabiliyor? Bu kabul edilemez bir uygulama. Vakıflar, tarikatlara ve cemaatlere değil, halkın hizmetine sunulmalıdır” ifadelerini kullandı.
Sanat Toplumun Aynasıdır
Konuşmasında Atatürk döneminde sanatın desteklenmesine örnekler veren Altaca Kayışoğlu, Özsoy Operası’nın önemini vurguladı ve sanatın toplumları birleştirici rolüne dikkat çekti. Konuşmasını Tolstoy’un şu sözleriyle noktaladı: “Sanat düşünebilen, gerçeği görebilen, toplumu anlayan insanların işidir.”