HABERMAX.Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, katıldığı televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Ümit Özdağ: Zafer Partisi’nin tek başına bir adayı yok ama Zafer Partisi’nin içinde olduğu ve cumartesi (11 Mart 2023) günü açıklanacak olan büyük ittifakın bir adayı olacak. Bütün vatandaşlarımızı, basın yayın kuruluşlarını ve Zafer Partilileri cumartesi günü saat 14.00’da Zafer Partisi Genel Merkezi önüne davet ediyorum. Aday da ittifak da belli olacak.
Muharrem İnce’nin adaylığı üzerinde bir mutabakat sağlanmamıştı
Muharrem Bey’in ve Memleket Partisi’nin tek taraflı bir kararla ayrılmasından büyük üzüntü duydum. Arkadaşlarım da üzüntü duydu. Daha önce basına sızmadı ama bir başka Genel Başkanın, Mansur Yavaş ile ilgili destek açıklamasından dolayı yine ayrılmıştı gruptan. Ertesi gün o Genel Başkan Muharrem Bey’i arayıp geri dönmesi için ikna etmişti. Muharrem Bey, benim Mansur Yavaş’ı aday göstermeme tepki gösterdi ama kendisinin de ifade ettiği gibi ortada bir mutabakat belgesi olmasına rağmen henüz bir ittifak anlaşması yoktu. Bazı teklifler vardı, cevaplar geri gelmemişti bize.
Bütün Türk halkını Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin önüne çağırdım. Daha önce, “Halk desteklerse biz de arkasından yürürüz” demişti Muharrem İnce. “Muharrem Bey, siz de gelin” dedim. Buna çok alınmış ve televizyonda duydum, “Biz ABB önüne iş istemeye gitmeyeceğiz” demiş. Biz de iş istemeye gitmiyoruz. Halkın vicdanını temsil etmeye halkın kendisini davet ettik. Buna üzüldüm doğrusu.
Beni nezaketsizlikle suçlayan İnce, CHP yönetimine “çete” dedi
Sözcü TV’de kendisine sorulduğu zaman beni nezaketsizlikle suçladı ve dedi ki, “CHP’nin bir temsilcisini aday gösteriyor.” Doğrusu ben böyle sözde nezaket oyunlarıyla vakit geçirecek bir zaman olmadığını, esas nezaketin Türk halkının taleplerini gündeme getirmek olduğunu düşünüyorum. CHP’ye karşı da bir nezaketsizlik yaptığımı düşünmüyorum. Aynı konuşma içerisinde Muharrem İnce’nin CHP yönetimine “Çete” dediğini de dinledim. Bundan dolayı da yayının yöneticisi ile kavga ettiler. Yayın yöneticisi saatine baktı, “Sizin bölümünüz sona erdi, isterseniz ayrılabilirsiniz” dedi. PKK bir çetedir, çete bir soygun çetesidir, mafya çetedir, FETÖ çetedir ama CHP yönetimine “çete” demek; eğer siyaseti nezaket kavramlarıyla ifade edeceksek benim CHP ABB Başkanı Mansur Yavaş’ı davet etmem mi nezaketsizlik yoksa CHP genel merkezi yönetimine “çete” demek mi nezaketsizlik değerli kamuoyu bunu taktir edecektir. Keşke bu noktaya gelmeseydi.
Buna rağmen ben kendi yetkili kurumlarıma, “Bir geri dönüş olursa ne dersiniz?” diye götürdüm. Bugün öğrendim ki Muharrem İnce, Rifat Serdaroğlu ile görüşmüş ve Serdaroğlu’na İnce, “Ben, Ümit Özdağ ile çalışmak istemiyorum” demiş.
Yedek aday konusu
“Ben yedek aday değilim” diyor. Biz kimseyi yedek aday olarak göstermiyoruz. Daha üzerinden anlaşılmış bir adaylığı yok ki kendisinin ittifakta ki yedek aday haline gelsin. Bu anlaşma olmamasına rağmen Fatih Altaylı ile konuşmamda, “Biz, Mansur Yavaş’ı desteklemeye devam ediyoruz. Mansur Yavaş’ın olmaması durumunda Muharrem İnce’yi destekleriz. Bunu söylerken de İnce’den bir taahhüt almadım.