Dolar 38,4149
Euro 43,7601
Altın 4.095,06
BİST 9.432,55
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 15°C
Açık
İstanbul
15°C
Açık
Pts 14°C
Sal 16°C
Çar 17°C
Per 17°C

Türkiye Belediyeler Birliği’nden Şeffaflık ve Adalet Çağrısı: İBB’ye Yapılan Kesinti ve Yerel Yönetimlerdeki Ayrımcılık İddiaları

Türkiye Belediyeler Birliği’nden Şeffaflık ve Adalet Çağrısı: İBB’ye Yapılan Kesinti ve Yerel Yönetimlerdeki Ayrımcılık İddiaları
27 Aralık 2024 12:48 | Son Güncellenme: 27 Aralık 2024 14:27
253

HABERMAX. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediyelere yönelik yapılan mali kesintiler ve merkezi hükümetin yerel yönetimler üzerindeki etkisi hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yapılan 1.1 milyar TL’lik bütçe kesintisinin yanı sıra, diğer belediyelere yönelik benzer kesintiler hakkında da önemli eleştirilerde bulunan İmamoğlu, bu müdahalelerin sadece mali uygulamalar olmadığını, aynı zamanda bir siyasi ayrımcılığın göstergesi olabileceğini ifade etti.

Adalet ve Şeffaflık İlkelerinin Zedelenmesi: Siyasi Ayrımcılığın Gölgesinde Belediyeler

İmamoğlu, merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasındaki ilişkinin giderek daha fazla siyasi etkiye dayalı hale geldiğini belirterek, yerel yönetimlerin kaynaklarının halkın çıkarlarına göre değil, siyasi tercihlere göre dağıtılmasının demokrasiye büyük zarar verdiğini ifade etti. “Belediye bütçeleri siyasi partilere göre değil, halkın ihtiyaçlarına göre oluşturulmalıdır. Aksi takdirde, bu bütçeler halkın haklarına zarar verir, adalet ilkeleri zedelenir,” diyen İmamoğlu, yerel yönetimlerin esas amacının halkın hizmetinde olmak olduğunu vurguladı.

Ekrem İmamoğlu’ndan Belediye Bütçeleri ve Siyasi Ayrımcılık Üzerine Çarpıcı Açıklamalar: “Yerel Yönetimler Halkın Hizmetindedir”

İmamoğlu’nun açıklamalarına göre, İBB’ye yönelik 1.1 milyar TL’lik kesinti, merkezi hükümetin, belediyelerin mali kaynaklarını siyasi bir silah olarak kullanma yoluna gittiğinin bir göstergesi. Bu durumun sadece İstanbul ile sınırlı kalmadığına dikkat çeken İmamoğlu, diğer belediyelere de benzer müdahaleler yapıldığını, bunun yerel yönetimlerin halkına hizmet etme kapasitesini ciddi şekilde engellediğini belirtti. “Belediyelere yapılan bütçe kesintileri, yalnızca mali bir müdahale değil, aynı zamanda bir siyasi ayrımcılıktır. Bu tür kesintilerin bir şekilde merkezi hükümetin siyasi tercihlerine dayalı olarak gerçekleştirildiği ortadadır,” dedi.

Siyasi Ayrımcılıkla Belediyelere Müdahale: Eşit Kaynak Dağılımı Sağlanmalı

İmamoğlu, merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında yaşanan bu mali gerilimlerin, yerel yönetimlerin halkına sunduğu hizmetleri doğrudan olumsuz etkilediğini belirtti. Belediye bütçelerine yapılan müdahalelerin, sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni değil, Türkiye genelindeki pek çok belediyeyi olumsuz etkilediğine dikkat çeken İmamoğlu, “Kesintilerin gerekçesi nedir? Hangi kriterlere dayanarak bu kesintiler yapılmaktadır? Neden sadece bazı belediyelere bu tür müdahaleler yapılırken, diğerleri için bu tür kesintiler söz konusu olmamaktadır?” diye sordu. İmamoğlu, merkezi yönetimin bu tür müdahalelerinin kamu kaynaklarının eşit dağıtımı ilkesine aykırı olduğunu ve yerel yönetimlerin halkına hizmet etme kapasitesini engellediğini savundu.

Tarihi Eserler ve Kültürel Mirasımız Tehlikede: Rant İçin Satılmamalı

İmamoğlu, İstanbul’daki bir ilçe belediyesinde, tarihi eserlerin bulunduğu bölgelerdeki gayrimenkullerin satılması ile ilgili ciddi endişelerini dile getirdi. Bu tür gayrimenkullerin kamuya ait kültürel miras olarak korunması gerektiğini belirten İmamoğlu, “Bu alanlar, halkın ortak değerleridir. Belediyeler, bu kültürel mirası korumak ve halka açmak yerine, rant amacıyla kullanmamalıdır. Tarihi değerlerimizi korumak ve halkın kullanımına sunmak zorundayız,” dedi. İstanbul gibi kültürel açıdan zengin bir şehirde, tarihi ve kültürel mirası korumanın sorumluluğunun büyük olduğunu vurgulayan İmamoğlu, bu tür uygulamaların kabul edilemez olduğunu söyledi.

Hukuki Süreç Başlatılmalı: Bağımsız Denetim Talebi

İmamoğlu, belediyelere yönelik yapılan mali müdahalelerin yasal çerçevede ele alınması gerektiğini belirterek, bağımsız bir denetim mekanizmasının kurulmasının önemini vurguladı. Yerel yönetimlerin mali yapısının şeffaf ve adil bir şekilde denetlenmesi gerektiğini ifade eden İmamoğlu, Türkiye Belediyeler Birliği olarak bu sürecin takipçisi olacaklarını söyledi. “Belediyelere yönelik keyfi mali müdahaleler, hukuki düzenlemelerle engellenmelidir. Yerel yönetimlerin yetkilerini sınırlayan ve onları mali açıdan zor durumda bırakacak bu tür uygulamaların, yasal zeminde ele alınması gerekmektedir,” diyerek hukuki sürecin başlatılmasını talep etti.

Yerel Yönetimler İçin Çözüm Önerileri

İmamoğlu, belediyelere yönelik yaşanan sorunların çözülmesi için birkaç öneri sundu:

  • Şeffaf Bütçe Uygulamaları: Tüm belediyelerin gelir ve giderlerinin halkla şeffaf bir şekilde paylaşılması gerektiğini söyledi. “Bütün belediyeler, bütçelerindeki gelir ve giderleri halka açık bir şekilde paylaşmalıdır. Bu şeffaflık, hem halkın güvenini kazanmak hem de adaletli bir yönetim sağlamak için temel bir adımdır,” dedi.
  • Bağımsız Denetim: Belediye bütçelerinin siyasi müdahalelerden arındırılması için bağımsız bir denetim mekanizmasının kurulmasını önerdi. Bu mekanizma sayesinde yerel yönetimler üzerinde siyasi baskıların ortadan kalkacağını belirtti.
  • Eşit Kaynak Dağılımı: Kamu kaynaklarının eşit şekilde dağıtılmasının önemli olduğunu vurguladı. “Yerel yönetimlerin bütçeleri, siyasi partilere göre değil, halka hizmet etmek amacıyla dağıtılmalıdır. Eşit kaynak dağılımı, adil bir yönetim anlayışının temelidir,” dedi.
  • Hukuki Çerçevenin Güçlendirilmesi: Belediyelere yönelik keyfi kararların önüne geçmek için hukuki düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade etti.

“Halkın Hakları İçin Mücadeleye Devam Edeceğiz”

İmamoğlu, son olarak halkın haklarını savunmaya devam edeceklerini belirterek, “Bizler, halkın bize emanet ettiği görevleri layıkıyla yerine getirmek için buradayız. Hiçbir siyasi baskı veya ayrımcılık, yerel yönetimlerin halka hizmet etme sorumluluğunu engelleyemez. Adalet ve şeffaflık mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz,” dedi.

Aynı zamanda vatandaşları da duyarlı olmaya çağıran İmamoğlu, “Bu sadece belediyelerin değil, her bir vatandaşın meselesidir. Çünkü bu kaynaklar halkındır,” diyerek kamuoyunun desteğini istedi. Bu açıklamalar, yerel yönetimlerdeki mali uygulamalar ve kamu kaynaklarının adil kullanımı konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.

Belediye Prim Borçlarının SGK Gelirlerindeki Payı: Sadece %2,7

İmamoğlu, SGK gelirlerinin içinde belediye prim borçlarının payının sadece %2,7 olduğunu belirterek bu oranın düşük olmasının SGK’nın finansal sağlamlığı açısından önemli bir gösterge olduğunu söyledi. Belediyelerin borçlanma durumunun, SGK gelirlerine ciddi bir yük getirmediğini ancak yine de belediyelerin mali disiplininin arttırılması gerektiğini vurguladı.

Belediyelere Yönelik Mali Uygulamalar ve Siyasi Gerilimler

Son dönemde yerel yönetimlerle merkezi hükümet arasındaki mali ve siyasi gerilimler, kamuoyunda geniş yankı uyandırmış durumda. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan 1,1 milyar TL’lik kesinti ve Menemen Belediyesi örneği gibi gelişmeler, belediyeler arasında eşit kaynak dağılımı sağlanması gerektiği yönündeki tartışmaları yeniden alevlendirdi.

İmamoğlu, tüm bu gelişmeler ışığında Türkiye’nin daha şeffaf, adil ve eşit bir yönetim anlayışına kavuşması için mücadele etmeye devam edeceğini ifade etti. Yerel yönetimlerin haklarını savunmanın, sadece belediye başkanlarının değil, tüm vatandaşların sorumluluğu olduğunu belirterek, kamuoyunun bu sürece duyarlı olmasını istedi.

Yerel yönetimler için şeffaflık, eşitlik ve iş birliği temelli bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiği konusunda İmamoğlu’nun açıklamaları, 2024 yılı itibariyle Türkiye’deki yönetim anlayışını yeniden şekillendirecek gibi görünüyor.

Paylaşın:
Habermax, tarafsız ve şeffaf habercilik anlayışıyla, her görüşe saygı göstererek doğru ve güncel bilgileri sunmayı hedefler. Siyasi ayrım yapmadan, güvenilir içeriklerle okuyucularını bilgilendirir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj Gönder
Merhaba, yayınlanmasını istediğiniz mesajınızı bize iletin, yayınlayalım.