İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık (YKKSY) iş birliğiyle, 21 Eylül 2021-27 Şubat 2022 tarihleri arasında sanatseverlerin beğenisine sunulacak ‘BURASI’ sergisi öncesinde basın toplantısı düzenlendi. Adını, Füsun Onur’un 1993 tarihli aynı adlı yapıtından alan serginin görüleceği Beyoğlu Galatasaray’daki Yapı Kredi Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen toplantıda konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB ve YKKSY arasındaki iş birliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İstanbul’a, ekoloji ve kent çevresinden yeniden bakmayı teşvik eden bir sergi olacağını belirten İmamoğlu, şunları söyledi:ATATÜRK KİTAPLIĞI SERGİYE KAYNAK OLDU
“Gerçekten çok kıymetli ve bütün İstanbulluların bunu hissetmesini diliyorum. İçinde çok dersleri barındıran, kaygılandıran ve içine çeken, geçmişinden bugüne ve yarına dönük mesajları olan, kıymetli bir sergi. Sergide, belediyemizin Kent Müzesi koleksiyonlarımızdan ve Atatürk Kitaplığı arşivimizden birçok seçkiyi belki ilk defa görecek İstanbullular ve değerli katılımcılar. Aynı zamanda çok değerli çağdaş sanat eserleriyle de bir arada sunulması, gerçekten iyi bir deneyim yaşatıyor diyebiliriz. Tarihinin ve bugünün simgeleri üzerinden İstanbul’un doğal çevre açısından yaşadığı travmaları da hissettiren bir sergi. Bu anlamda İstanbul’un tarihsel, kültürel, politik dönüşümlerine tanıklığını burada hep birlikte hissedebiliriz diye düşünüyorum. Az önce yaptığım gezide, bu duyguların tümü bende var oldu diyebilirim.”“İNSANI TEMEL ALAN BAKIŞLA KENTİ PLANLAMALIYIZ”
“Sanat hayatta karşımıza çıkan, bizi yüzleştiren, sorunların kaynağını daha açık olarak anlamaya, hissetmeye ve çözüm yollarına katkı sunan önemli bir kavram” diyen İmamoğlu, “Sanatçılar, günlük hayatta ıskaladığımız ne varsa, kaçırabildiğimiz, hatta yabancılaştığımız konularda aydınlanmamızı ve farkındalık geliştirmemizi sağlıyor. Dolayısıyla sanatın bu bölümünden zaten uzaksanız, o hataları hayat boyu yapmaya devam edersiniz. Ama bu boyutuyla sanatla buluşuyorsanız -ki buluşturmak da bizlerin ve YKKSY gibi kurumların sorumluluğu- o zaman bence toplumsal gelişime de bu yönüyle farkındalığa da sorumluluk almaya da büyük katkı sağlıyor. Bu noktada, özellikle iklim krizinin etkilerini güçlü bir biçimde yaşadığımız bu dönemde, bu ortamda, deprem riskiyle karşı karşıya kaldığımız bu kentte, hatta ne yazık ki vahşi bir şehirleşmenin, betonlaşmanın arasında, yaşamın sıkıştığı bu dönemde gerçekten İstanbul’u, çevreyi ve özellikle insanı temel alan yeni bir bakışla ele almamız, bu yönde geliştirmemiz ve bu bakışla kent planlamasını yapmamız gereken bir dönemdeyiz. Bunun çok önemli olduğunu belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.“BERABER GÜZELLEŞTİRECEĞİZ VE GELİŞTİRECEĞİZ”
Kentin tarihsel ve kültürel mirasına sahip çıkmanın da sorumluluk alanlarında olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Aynı zamanda bu şehrin bir hoşgörü kenti, farklılıklarıyla zenginleşen ve saygının en güzel örneklerinin sunulduğu İstanbul’u belki de yeniden keşfetmek ve bu duyguların üzerinden kenti geliştirmek ve geleceğe taşımak sorumluluğunu da hatırlatmak isterim. Geçmişimizden bu kentin genlerine işlemiş değerlerinden yola çıkarak, özellikle kentimizin prensiplerini de olgunlaştırırken daha umutlu, daha adil, daha yeşil ve de özellikle -21. yüzyıl için çok kıymetli bir kavram- daha yaratıcı ve bir geleceği de hep birlikte var etmek zorundayız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, şehrimizin bu kültür, sanat dünyasını zenginleştirecek projeler geliştirmeye de bu anlamda büyük önem veriyoruz. Gerek yerel, gerek uluslararası ölçekte kıymetli kültür, sanat etkinliklerinin İstanbul’da bir buluşma noktası olduğu, böylesi bir kentte nicelerini hem İstanbulluya hem de ziyaret eden milyonlarca misafirine sunmak çabası içerisindeyiz. Ve bunu tüm paydaşlarımızla, halkımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla, özel ve kamu kuruluşlarımızla el ele vererek yapmak istiyoruz. Bu süreci beraberce güzelleştireceğimizi ve geliştireceğimizi biliyoruz. Ve özellikle yönetişim modelimizin en önemli prensibinin ortak akıl olduğu bir süreçte, bizimle bu güzel iş birliğini sağlayan değerli kurumumuz YKKSY’ye ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.GÜNGEN, SERGİNİN İÇERİĞİNİ ANLATTI
YKKSY Genel Müdürü Tülay Güngen de konuşmasında, Türkiye’de ve İstanbul’da iklim krizini ve çevre sorunlarını şiddetle hissetmeye başladıklarını belirtti. Güngen, serginin içeriğini, “Bu nedenle de sergimizde; İstanbul’un havasını, suyunu, ağacını, hayvanını, bahçesini, parkını kent yaşamının paydaşları olarak dikkatimize getirmeye çalıştık. Kent ve doğa ilişkilerini, İstanbul’la ilgili kültür ve sanat eserleri üzerinden sunmaya çalıştık sizlere. Sergimiz, İBB Kent Müzesi koleksiyonu ve Atatürk Kitaplığı arşivlerinden seçilmiş, İstanbul’un doğasıyla ilgili imgeler ve İstanbul’un tarihinde doğa temsillerine bir yandan dikkat çekerken, öte yandan çağdaş sanat yapıtlarıyla da İstanbul’un bugününe ışık tutuyor, bizim dikkatimizi oraya da çekiyor. Ve güncel doğa ve çevre çalışmalarını da bu eserlerin vurguladıkları sorunları ve sorunları da bizim dikkatimize getiriyor” sözleriyle aktardı.TOPLANTI ÖNCESİNDE SERGİYİ GEZDİ
“BURASI, bütün sergilerde olduğu gibi, izleyicilerin katılımıyla gerçek anlamını bulacak ve amacına ulaşacak diye düşünüyoruz” diyen Güngen, “Bu nedenle doğaseverleri, sanatseverleri, İstanbulluları kentimizi ziyarete gelenleri, yeni bir kent ekosistemini düşünmeye, kent etiğine dikkat etmeye ve bunun ne anlama gelmesi gerektiğini düşünmeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. Güngen, sergiye katkılarından dolayı İBB’ye, sanatçılara ve sergi için emek harcayan herkese teşekkürlerini sundu. Toplantıda; İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ile sergi küratörü Kevser Güler de birer konuşma yaparak, sanatseverlere, etkinlikle ilgili detaylı bilgiler verdi. İmamoğlu, basın toplantısı öncesinde sergiyi, Güngen ve Güler’in rehberliğinde gezdi.
SERGİDE NE VAR?
“BURASI” sergisinde; İBB müze koleksiyonu ile Atatürk Kitaplığı koleksiyonlarından yapılan bir seçki, çağdaş sanatçıların üretecekleri yapıtlarla birlikte sergilenecek. İBB arşiv ve koleksiyonlarından, İstanbul bağlamında kent, çevre ve doğa ile ilgili resimler, hat çalışmaları, haritalar, fotoğraflar, albümler, gazeteler, dergiler dahil çeşitli yayınlar ile kentin farklı tarihsel dönemlerinden günlük yaşama dair parçalardan oluşan bir seçkinin yer alacağı sergide, ayrıca, çağdaş sanatçıların kent bağlamında ekoloji ve çevre adaleti temalarını çeşitli perspektiflerden yorumlayarak ürettikleri yapıtlar da sergilenecek.