HABERMAX. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun açıklaması, Türkiye’deki sosyal güvenlik sisteminin ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu vurgulayan bir eleştiridir. Çerkezoğlu’nun dile getirdiği ana noktaları daha ayrıntılı bir şekilde inceleyelim:
Arzu Çerkezoğlu, Türkiye’nin sosyal güvenlik sisteminin neredeyse tamamen iflas etmiş durumda olduğunu belirtiyor. Bu, emeklilik sisteminin, çalışanlar ve emekliler için sağladığı güvencenin giderek daha da zayıfladığı anlamına geliyor. Sosyal güvenlik, bir ülkenin en önemli temel yapı taşlarından biridir çünkü bireylerin sağlık hizmetlerine, emeklilik maaşlarına ve diğer sosyal yardımlara erişimini sağlar. Ancak Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi, son yıllarda yaşanan ekonomik krizler ve yapısal sorunlar nedeniyle büyük bir darboğaz yaşamaktadır. Bu durum, hem çalışanları hem de emeklileri doğrudan etkiliyor.
Çerkezoğlu, kademeli emeklilik sisteminin mağduriyet yarattığını da dile getiriyor. Türkiye’deki sosyal güvenlik sisteminde emekli olma yaşının kademeli olarak artırılması, çalışma hayatındaki birçok insanı mağdur etmiştir. Kademeli emeklilik uygulaması, beklenen emeklilik yaşına ulaşan ancak sosyal güvenlik primlerini tamamlama noktasında eksiklik yaşayan çalışanlar için ciddi bir problem oluşturuyor. Bu sistemin, insanların hak ettikleri dönemde emekli olmalarını engellediği ve bu nedenle maddi ve psikolojik açıdan büyük bir yük oluşturduğu ifade ediliyor.
Ayrıca, staj ve çıraklık dönemi mağdurları da Çerkezoğlu’nun eleştirdiği diğer bir konu. Türkiye’de birçok genç, staj ve çıraklık eğitimine katıldığında, bu dönemde sigorta primleri genellikle eksik ya da hiç yatmaz. Bu durum, bu kişilerin emeklilik haklarından mahrum kalmalarına yol açıyor. Çerkezoğlu, özellikle bu gruptaki insanların, çalışma hayatı boyunca hak ettikleri sigorta ve sosyal güvenlik haklarını alamadıklarını belirtiyor.
Çerkezoğlu, Türkiye’deki emeklilerin büyük bir kısmının, 12.500 TL gibi oldukça düşük emekli maaşlarına mahkum olduğunu belirtiyor. Bu, emeklilerin yaşamak için yeterli bir gelir elde edemediği ve geçim sıkıntısı çektiği bir durumu ortaya koyuyor. Türkiye’de emekliler, yıllarca çalışarak kazandıkları hakları almakta zorlanıyorlar. Çerkezoğlu, bu durumu “emekli maaşları, en düşük emekli maaşı dahi asgari ücretin altında kalıyor” şeklinde eleştiriyor.
Türkiye’de asgari ücret ile emekli maaşı arasındaki fark, emekli olan bireylerin yaşam standartlarını doğrudan etkiliyor. Çerkezoğlu, emeklilerin bu düşük maaşlarla hayatlarını sürdürebilmelerinin çok zor olduğunu, bazılarının ise tamamen yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum edildiğini ifade ediyor.
Çerkezoğlu’nun bir diğer eleştirisi, sosyal güvenlik sistemindeki ödeme miktarlarının giderek düştüğü yönünde. Enflasyonun arttığı, yaşam maliyetlerinin yükseldiği bir dönemde, emekli maaşlarının azalması, emeklilerin alım gücünü ciddi şekilde düşürüyor. Çerkezoğlu, devletin bu sorunu göz ardı ettiğini ve emeklilerin yaşam kalitesini artırmaya yönelik adımlar atılmadığını belirtiyor.
Bu bağlamda, özellikle düşük gelirli emekliler için maaş artışlarının yetersiz kaldığı ve emekli maaşlarının gerçek enflasyon oranlarıyla orantısız bir şekilde arttığı ifade ediliyor. Bunun sonucunda emekliler, yaşadıkları ekonomik zorluklarla daha fazla başa çıkmak zorunda kalıyorlar.
Çerkezoğlu’nun çözüm önerisi, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılması. Çerkezoğlu, en düşük emekli maaşının asgari ücretle eşdeğer bir seviyeye getirilmesinin, emeklilerin yaşam standartlarını iyileştireceğini savunuyor. Bu öneri, emeklilerin geçim sıkıntısını hafifletebilir ve emekli maaşlarının, bugünün ekonomik şartlarında yaşanabilir bir seviyeye ulaşmasını sağlayabilir. Bu çözümün, Türkiye’deki sosyal güvenlik sisteminin daha adil ve sürdürülebilir olmasına katkı sağlayacağı düşünülüyor.
Arzu Çerkezoğlu’nun açıklamaları, Türkiye’deki sosyal güvenlik ve emeklilik sistemindeki yapısal sorunları ortaya koyuyor ve bu sorunların çözülmesi için acil bir reform yapılması gerektiğini belirtiyor. Sosyal güvenlik, herkesin yaşam boyu güvencesini sağlayan bir sistem olmalıdır. Ancak Türkiye’deki mevcut uygulamalar, pek çok bireyi mağdur etmekte ve sistemin adil işlemesini engellemektedir. Çerkezoğlu’nun önerdiği çözümler, sosyal güvenlik reformuna yönelik önemli adımlar olarak değerlendirilmektedir.