Dolar 38,8520
Euro 43,3708
Altın 3.997,10
BİST 9.668,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Yağmurlu
İstanbul
18°C
Yağmurlu
Paz 20°C
Pts 23°C
Sal 21°C
Çar 24°C

Alerji Vücudun Alarmı Olabilir! Uzmandan Önemli Uyarılar

Alerji Vücudun Alarmı Olabilir! Uzmandan Önemli Uyarılar
28 Nisan 2025 12:05
157

HABERMAX. Doğanın canlanmaya başladığı bahar ayları, birçok kişi için ne yazık ki burun akıntısı, göz yaşarması, hapşırık krizleri ve yorgunlukla eş anlamlı hâle geliyor. Artan polen miktarı, rüzgârla taşınan alerjenler ve değişen sıcaklıklar; özellikle alerjik bünyeye sahip bireylerde hayat kalitesini ciddi oranda düşürüyor.

Uzm. Dr. Nazan Çukadar’a göre alerji, yalnızca bağışıklık sisteminin aşırı reaksiyon göstermesiyle sınırlı bir durum değil. Alerjiler bireyin çevresi, psikolojik yapısı, geçmiş hastalık öyküsü ve hatta diş dolgularında kullanılan malzemeler gibi çok sayıda faktörle ilişkilendirilebilir.

“Aynı hastalık, farklı sebeplerle ortaya çıkabilir”

Günümüzde birçok insan benzer alerjik belirtiler yaşasa da bu durumun arkasındaki nedenler oldukça farklılık gösterebiliyor. Uzm. Dr. Nazan Çukadar bu durumu şöyle açıklıyor: “Aynı alerjik tanıya sahip iki kişiden biri glüten tüketimi nedeniyle semptom yaşıyorken diğerinin semptomlarının kaynağı bir diş dolgusuna bağlı olabilir. Bu yüzden her hastayı kendi içinde değerlendirmek gerekiyor. Tek tip ilaç tedavisi yalnızca semptomları geçici olarak bastırabilir ama kök neden çözülmediği sürece alerjiler devam eder.”

“Modern tıp etkili ama sınırlı kalabilir”

Klasik tıp yöntemlerinin pek çok hastalıkta hızlı ve etkili çözümler sunduğunu belirten Uzm. Dr. Çukadar, söz konusu kronik ve tekrarlayan hastalıklar olduğunda daha bütüncül bir yaklaşımın gerekli olduğunu vurguluyor. Çukadar’a göre kalp krizi veya akut enfeksiyon gibi durumlarda ilaçlar hayati rol oynar. Ancak alerji gibi kronik rahatsızlıklarda yalnızca belirtileri baskılamak yeterli değildir. Semptom geçse bile neden ortadan kalkmamışsa vücut yeniden tepki verir.

Enerji meridyenlerinden bağırsak sağlığına: Alerjiye farklı bir bakış

Uzm. Dr. Nazan Çukadar, vücuttaki enerji dengesizliklerinin de alerjilere zemin hazırlayabileceğini belirtiyor. “Karaciğer, akciğer, böbrek gibi organlarımızın enerji meridyenlerinde zayıflık varsa vücut dış etkenlere karşı daha savunmasız hâle gelebilir. Akupunktur gibi tamamlayıcı tıp uygulamalarıyla bu enerji noktaları uyarılarak bağışıklık dengesi yeniden sağlanabilir.” diye ekliyor.

Bu bağlamda yalnızca ilaç tedavisi değil, aynı zamanda sağlıklı bağırsak florasının korunması, doğru beslenme, toksinlerden arınma, düzenli uyku ve stres yönetimi gibi unsurlar da alerjiyle mücadelede önem kazanıyor.

Alerji bir mesaj olabilir

Uzm. Dr. Nazan Çukadar, alerjinin çoğu zaman vücudun bir alarmı olduğunu savunuyor. Alerjiler, bedenin bize bir şeylerin yolunda gitmediğini haber verme şeklidir. Belki beslenme düzenimiz, belki yaşadığımız çevre, belki de zihinsel yüklerimiz sağlığımızı etkiliyor olabilir. Bu yüzden yalnızca ilaçla değil, hayat tarzımızı gözden geçirerek de çözüm aramalıyız.

Yaşam tarzı, bağışıklığın temelidir

Vücudun her gün binlerce yeni hücre ürettiğini hatırlatan Dr. Çukadar, bu süreçte kaliteli yapı taşları verilmesinin hayati önem taşıdığını belirtiyor: Temiz su, doğal beslenme, düzenli uyku, sağlıklı sosyal ilişkiler ve pozitif düşünceler… Tüm bunlar bedenin doğal savunmasını güçlendirir. Alerjiyle başa çıkmak için reçetelerin ötesine geçmeli ve yaşam biçimimizi gözden geçirmeliyiz. Çünkü sağlıklı bir bağışıklık sistemi yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve ruhsal dengenin de sonucudur.

Alerjilere karşı en büyük silah: Bilgi, farkındalık ve umut

Çamlıca Erdem Hastanesi’nde görev yapan Dr. Nazan Çukadar, hem hekimlerin hem de hastaların farklı yaklaşımlara açık olması gerektiğini belirtiyor ve şöyle tamamlıyor: “Alerjiyle mücadelede en büyük gücümüz bilgiyi doğru kullanmak ve umudu kaybetmemek. Tıbbın sunduğu farklı yolları bir arada kullanabildiğimizde alerjinin yalnızca bir rahatsızlık değil, aynı zamanda bir uyarı olduğunu da anlayabiliriz. Şifa bazen bir reçetede değil, yaşamın ta kendisinde gizlidir.”

Paylaşın:
Habermax, tarafsız ve şeffaf habercilik anlayışıyla, her görüşe saygı göstererek doğru ve güncel bilgileri sunmayı hedefler. Siyasi ayrım yapmadan, güvenilir içeriklerle okuyucularını bilgilendirir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj Gönder
Merhaba, yayınlanmasını istediğiniz mesajınızı bize iletin, yayınlayalım.