Vatandaşın Sesinden Çağrı: “Bu Çarpık Düzeni Kim Düzeltecek?”

HABERMAX. Son yıllarda ekonomik sıkıntıların giderek arttığı bir dönemde, sokaktaki vatandaşın cebindeki delik giderek büyüyor. Temel ihtiyaçlarımızı karşılamak için cebimizden çıkan paralar, sanki gökyüzüne savruluyormuş gibi hissettiriyor. Bu çarpık düzenin içinde, ekonomik adaletsizlikler ve aşırı fiyat artışları vatandaşı perişan etmeye devam ediyor.

Çarpık Düzen ve Çözüm Önerileri

Memleketin çivisi çıkmış, her şey ateş pahası. Berber 10 dakikalık tıraş için 150 TL alıyor, yumurtanın kolisi 149 TL, mazot litresi 40 TL. Fırıncılar ayaklanıyor, ekmeğin fiyatı 15 TL olsun diyorlar.

Peki bu çarpık düzeni kim düzeltecek? Elbette vardır bir sahibi, ancak millet perişan. Marketlere yanaşılmıyor, pastane, hastane, lokanta ve kafelere girilmiyor. Herkes kendi başına fiyat belirlemiş gidiyor.

Gazetecilerimiz var ama yazmıyorlar. Kimi yandaş, kimi Candaş derken başıboş götüren götürüyor. Doğru yazanı, doğru konuşanı kodese tıkıyorlar. Zaten doğru isen yakının bile senden haz etmiyor.

Kıymetli kardeşlerim, bu gidişata birileri dur demeli. Bakınız, yerel seçimler geliyor. Patron sizsiniz. Ancak futbol takımı tutar gibi siyasileri tutarsanız, emekli, asgari ücretli, garip guraba perişan olur. Seçimden sonra sizi kimse tanımaz, ta ki gelecek olan seçimlere kadar.

Ana muhalefet zaten perişan. Ankara’da Mansur Yavaş, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu olmasa, Başkent’te genel merkezlerinin sırça köşkünde oturanları kimse tanımaz.

Demem o ki burada vatandaşa, esnafa, ev sahiplerine çok iş düşüyor. Gelin birbirimizi ezmeyelim, aksi halde altında kalanın canı çıkar.

Çözüm Önerileri:

• Birlik ve Beraberlik: Bu zor günlerden çıkmak için birbirimize kenetlenmeli ve dayanışma göstermeliyiz.
• Bilinçli Tüketim: Pahalı ürünlere karşı bilinçli bir şekilde tepki vermeli ve ihtiyaçtan fazlasını satın almamalıyız.
• Yerel Üretime Destek: Yerel üreticileri ve esnafı desteklemeli ve ürünlerimizi zincir marketlerden değil, onlardan almalıyız.
• Siyasete Katılım: Doğru ve dürüst siyasetçileri seçmeli ve onları sorumlu tutmalıyız.
• Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü: Sivil toplum kuruluşları, bu çarpık düzenin değişmesi için önemli bir rol oynayabilir.

Birçok sektörde yaşanan fiyat artışları, sokaktaki esnafın vitrininde, market alışverişinde ve günlük yaşantımızın birçok alanında kendini gösteriyor. Berberlerde tıraş ve ulaşmak adeta bir lüks haline gelirken, market raflarındaki fiyat etiketleri de her geçen gün yükseliyor. Peki, bu çarpık düzenin neresinden tutup düzeltmeye başlamalıyız?

Özellikle geçtiğimiz günlerde Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde meydana gelen depremin ardından, “Depremde kaybolan çocuklar araştırılsın” önergesinin AKP ve MHP oylarıyla reddedilmesi, toplumda daha da derin bir hayal kırıklığı yarattı. Vatandaş, çocukların kaybolmasına sebep olan depremin sorumlularının bulunmasını talep ederken, bu tür önergelerin neden reddedildiğine dair şeffaf bir açıklama bekliyor.

Ancak, bu çarpık düzenin düzeltilmesi sadece siyasilerin sorumluluğunda değil. Bizler, sokaktaki bireyler olarak birbirimize destek olmalı, dayanışma içinde çözümler üretmeliyiz. Esnafımıza sahip çıkmalı, fiyatları aşağı çekmeye yönelik adımlar atmaya gayret etmeliyiz.

Yaklaşan yerel seçimler ise bizlere, bu çarpık düzeni değiştirmek adına önemli bir fırsat sunuyor. Siyasilerin vaatleri yerine getirip getirmediğini, vatandaş olarak bizler takip etmeli ve gerektiğinde sesimizi yükselterek taleplerimizi iletmeliyiz. Ancak böylelikle, yaşadığımız çarpık düzeni değiştirme şansına sahip olabiliriz. Unutmayalım ki, birlikte hareket ettiğimizde, çözümlerimizin daha etkili olduğunu göreceğiz.

Unutmayalım ki, bu düzen bir gecede değişmez. Hep birlikte mücadele edersek, daha adil ve müreffeh bir Türkiye inşa edebiliriz.

Saygılarımla.