HABERMAX. PwC ve The London Foundation for Banking and Banking (CSFI) tarafından hazırlanan “Insurance Banana Skins 2025” raporu yayımlandı. 42 ülkeden 698 üst düzey sektör profesyonelinin görüşleriyle hazırlanan rapor, sigorta sektörünün bugün ve yakın gelecekte karşı karşıya kalacağı en kritik riskleri ortaya koyuyor.

Rapora göre, küresel ölçekte siber suçlar bir kez daha ilk sırada yer alırken, Türkiye’de sigorta sektörü için en kritik risk “regülasyon uygunluğu” oldu. Türkiye’den 15 sektör temsilcisinin katkı sunduğu çalışmada, regülasyonun ardından iklim değişikliği, makro-ekonomik koşullar ve politik riskler öne çıktı. Küresel listenin zirvesindeki siber suçlar ise Türkiye’de 6. sıraya geriledi.
Raporda dikkat çeken en önemli başlıklardan biri de yapay zekâ (YZ) oldu. Geçen yıl 7. sırada yer alan YZ, bu yıl 2. sıraya yükselerek tarihteki en hızlı sıçramayı gerçekleştirdi. Uzmanlara göre yapay zekâ, yalnızca bağımsız bir risk değil; aynı zamanda diğer tüm risklerin “üstel güçlendiricisi”.
PwC Finansal Hizmetler Lideri Talar Gül, raporun sonuçlarını şöyle değerlendirdi:
“Sigorta sektörü için en büyük riskler artık teknoloji merkezli. Yapay zekâ sadece bir teknoloji trendi değil, sektörün geleceğini şekillendiren kritik bir unsur. Siber suç, yapay zekâ ve teknolojik dönüşüm; yalnızca teknik konular değil, aynı zamanda güven, itibar ve topluma değer yaratma biçimimizi etkiliyor. Başarının anahtarı riskleri öngörmek kadar, dayanıklılık inşa etmek ve güveni korumak olacak.”
Raporda öne çıkan ilk 5 risk, Türkiye ve dünya geneli için şöyle sıralandı:
| Sıra | Dünya | Türkiye |
|---|---|---|
| 1 | Siber Suçlar | Regülasyon Uygunluğu |
| 2 | Yapay Zekâ | İklim Değişikliği |
| 3 | Teknoloji | Makro-ekonomi |
| 4 | Makro-ekonomi | Politik Risk |
| 5 | İklim Değişikliği | Teknoloji |
Rapor, yapay zekânın sigorta sektöründe operasyonel verimlilik, müşteri deneyimi ve risk modelleme açısından büyük fırsatlar sunduğunu; ancak yanlış kullanım veya yetersiz yönetişim nedeniyle düzenleyici yaptırımlar, operasyonel aksaklıklar ve itibar kaybı riskleri de barındırdığını ortaya koyuyor.
Özellikle generative AI’ın hızlı yaygınlaşması, şirketleri “fazla hızlı hareket etme ile fırsatı kaçırma” arasında ince bir çizgide bırakıyor.