HABERMAX. Belediyeler demokrasinin değil, gericiliğin beşiği haline geldi diyen Gökdemir, müteahhitlikten başka meslek bilmiyorlar yaptıkları yağmayı bile dinselleştiriyorlar dedi.
İstanbullulara “seni senden başka kimse kurtaramaz” diye seslenen Gökdemir’in mektubun tamamı şöyle:
Sevgili İstanbullu,
Sana yalan söylüyorlar, “belediyeler demokrasinin beşiği” diyorlar. Oysa belediyeler demokrasinin değil gericiliğin beşiği. Tarikatların, gerici dernek ve vakıfların tek beslenme kaynağı belediyeler. Halktan çalmak için bir düzeneğe dönüştürdüler belediyeleri.
Sevgili İstanbullu,
Senin el koymadığın, senin yönetmediğin İstanbul senin değildir.
İktidar partisi senden çalınanlarla finanse edildi. Rahmi Koç 2001’de açıkladı bunu, bir daha sözünü etmedi, yuttu. Çünkü AKP sayesinde semirmeye devam ediyor. Yani hem çalıyorlar hem çaldırıyorlar. Senin için değil sermaye için yol yapıyorlar.
Bu talanın devam etmesi bu yalanın devam etmesine bağlı. “Aman AKP gitsin de” diyenler işte bu yalana yaslanıyor. AKP gitse de gitmese de büyük sermaye kazanmaya devam ediyor. AKP’nin adayı da karşına diktikleri aday da sermayenin adamı. Neden kaybetsin?
Yine seçeneğin iki buçuk müteahhitten ibaret şimdi. Murat Kurum’un şehre tek vaadinin “kentsel dönüşüm”, yani daha fazla inşaat olması rastlantı değil. Kim kazanırsa kazansın inşaat yapacak ve senin payına o inşaattan bir tuğla düşmeyecek.
Sevgili İstanbullu,
Yağmayı bile dinselleştirdiler. Hırsızlık israf, yağma haram. Tanrıya havale ediyorlar şehrin ve ülkenin sorunlarını. Bunlar suç oysa. Yakalarına yapışacağız ve hesap soracağız, senin olana el koyacağız, yağmaladıklarını kamulaştıracağız.
Bakın, müteahhitlikten başka meslek, sermayeden başka birikim tanımıyorlar. Çünkü tek bildikleri rant yaratmak ve inşaat yapmak. Ne diyorlarsa ne istiyorlarsa bu talan sürsün diye. Biri sarayın adamı, diğeri “majesteleri”nin. Hepsinin oyun planı istinasız seni soymak üzere. Senden çalacaklar, mecburlar.
Sevgili İstanbullu,
Unutma, senin el koymadığın, senin yönetmediğin İstanbul senin değildir. Ve seni ancak sen kurtarabilirsin bu karanlıktan, bu yoksulluktan.
İki buçuk müteahhite mecbur değilsin. Sadece bu yağmaya son vererek, halkın olanı halka vererek başka bir İstanbul yaratabiliriz. Karanlıktan kurtulup yeniden halk olabiliriz.
Hepsinden kurtulabiliriz, uzat elini…