HABERMAX. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) bu hafta görüşülmesi beklenen Siber Güvenlik Yasa Teklifi hakkında önemli uyarılarda bulundu. Cemiyet, yasa teklifinin, özellikle basın ve ifade özgürlüğünü ciddi şekilde tehdit ettiğini, haber kaynağının gizliliği ve kişisel haklar üzerinde ciddi kısıtlamalar getireceğini savundu. TGC, yasa teklifinin, mevcut Anayasa ve hukuk normları ile uyumsuz olduğunu belirterek, teklifin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
“Yasa, Temel Haklara ve Hukuk Devleti İlkesine Aykırı”
TGC tarafından yapılan açıklamada, Siber Güvenlik Yasa Teklifi’nin, Anayasada yer alan temel hak ve özgürlüklere açıkça aykırı olduğuna dikkat çekildi. Cemiyet, mevcut yasalarda zaten devletin siber güvenliğini güçlendirecek düzenlemelerin bulunduğunu belirtirken, yeni teklifin gereksiz yere daha sınırlayıcı ve cezalandırıcı hükümler getirmeyi amaçladığını vurguladı. Yasanın, siber güvenliği güçlendirmek amacıyla getirilmiş olsa da, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü gibi temel hakları tehdit edeceği, bunun yanında kişisel verilerin ve özel hayatın gizliliği gibi temel hakların keyfi bir şekilde ihlal edilebileceği uyarısı yapıldı. TGC, yasa teklifinin Dezenformasyon Yasası’nın ardından “ikinci sansür yasası” olma potansiyeli taşıdığını belirtti.
“Algı Oluşturma” İfadesi Gazeteciler İçin Tehdit Olabilir”
TGC’nin açıklamasında, özellikle Siber Güvenlik Yasa Teklifi’nin 16. maddesinde yer alan “algı oluşturma” ifadesi yoğun şekilde eleştirildi. Madde, “siber uzayda veri sızıntısı olmadığı halde, veri sızıntısı yapılmış gibi algı oluşturmak suretiyle kurumları veya şahısları hedef almaya yönelik faaliyet yürütenlere iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilmesini” öngörüyor. Cemiyet, bu ifadenin aşırı muğlak olduğuna ve gazetecilerin “gerçeğe uygun” haber yaparken, “algı oluşturma” suçlamasıyla karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekti. Özellikle Türkiye’de gazetecilere yönelik mevcut ceza pratiği göz önünde bulundurulduğunda, bu tür muğlak düzenlemelerin, gazeteciler için ciddi bir risk oluşturacağı ifade edildi. TGC, basın mensuplarının haber kaynağından elde ettikleri bilgileri saklamaları durumunda dahi, “algı oluşturma” gerekçesiyle cezalandırılma ihtimalinin olduğunu belirtti.
Siber Güvenlik Başkanlığı’na Sınırsız Yetkiler Tanınıyor
Açıklamanın bir diğer önemli eleştirisi, yasa teklifinin 6. maddesinde yer alan düzenlemeydi. Madde, Siber Güvenlik Başkanlığı’na, hakim onayı olmadan veri, belge ve kayıt toplama yetkisi tanıyor. Ayrıca, Başkanlık, talep ettiği bilgilerin reddedilmesini yasaklayabiliyor. TGC, bu düzenlemenin yalnızca gazetecilerin değil, tüm toplumu gözetim altına almayı amaçladığını savundu. Özellikle, haber kaynağının gizliliği ilkesinin ihlali konusunda endişeler dile getirildi. Cemiyet, bu düzenlemeyle birlikte, tüm bireylerin kişisel verilerinin ve özel hayatlarının keyfi bir şekilde gözetim altında tutulabileceği uyarısında bulundu.
Yasa, Gazetecilerin Hukuki Güvenliğini Tehdit Ediyor
TGC, yasa teklifinin 8. maddesinin 5. fıkrasına da tepki gösterdi. Bu madde, “gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, Siber Güvenlik Başkanı’nın yazılı emriyle konutta, işyerinde veya kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama yapılabilmesini” öngörüyor. Cemiyet, bu düzenlemenin gazetecilerin hukuki güvenliğini ciddi şekilde tehdit ettiğini ve gazetecilerin haber kaynağından elde ettikleri bilgileri bulundurmaları nedeniyle cezalandırılabileceği endişesini dile getirdi. Ayrıca, arama yapılma koşullarının belirsizliği ve itiraz hakkının sınırlandırılması, hukuk devleti ilkesine aykırı bir durum olarak değerlendirildi.
“Ağır Cezalar Temel Hakları İhlal Ediyor”
Siber Güvenlik Yasa Teklifi’nde yer alan 16. ve 17. maddelerdeki ağır cezalar da TGC tarafından eleştirildi. Cemiyet, bu cezaların yalnızca kişisel hakları değil, aynı zamanda temel anayasal güvenceleri de tehdit ettiğini ve ölçüsüz olduklarını belirtti. TGC, cezaların hukuka aykırı şekilde aşırı ağır olduğunu ve bunun, bireylerin temel haklarını ihlal etme riskini artırdığını ifade etti.
Yasama Yetkisinin İdareye Devredilmesi
TGC açıklamasında, yasa teklifinin 3. maddesinde yer alan “kritik altyapı ve kritik kamu hizmeti” kavramlarının belirsizliğine de dikkat çekildi. Cemiyet, bu kavramların içeriğinin belirlenmediğini ve belirlenmesinin tamamen Siber Güvenlik Başkanlığı’na bırakıldığını, bu durumun yasama yetkisinin idareye devredilmesi anlamına geldiğini vurguladı. Ayrıca, “SOME (Siber Olaylara Müdahale Ekibi)” hakkında açık bir tanım bulunmadığını ve bu birimde yer alacak kişi ve kurumların kimler olacağının belirsiz olduğunu belirtti. Bu tür belirsizliklerin, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayabileceği ifade edildi.
“Yasa Teklifi Yeniden Değerlendirilmeli”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, tüm bu gerekçelerle yasa teklifinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Cemiyet, basın ve ifade özgürlüğü ile hukuk devleti ilkesinin korunarak, teklifin daha uygun hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. TGC, temelde Anayasa ile güvence altına alınan temel hakların korunması gerektiğini hatırlatarak, bu tür düzenlemelerin toplumun haber alma hakkını ve özgürlüklerini ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtti.