HABERMAX. Sosyal Psikolog Dr. Ali Bilir, Suriyeli göçmenlerin geri dönüş sürecinin sağlıklı bir şekilde gerçekleşebilmesi için güvenli bölgelerin oluşturulması, psikososyal destek sağlanması ve uluslararası iş birliğinin hayati önem taşıdığını belirtti. Gönüllü dönüşlerin esas alınması gerektiğini vurgulayan Dr. Bilir, göçmenlerin yaşadığı travmaların azaltılabilmesi için uzun vadeli planlamaların yapılması gerektiğini ifade etti.
Göçmenlerin Yaşadığı Travmalar ve Geri Dönüş Zorluğu
Dr. Bilir, Suriyeli göçmenlerin savaş, Esad rejimi ve zor yaşam koşulları nedeniyle ağır travmalar yaşadıklarını belirterek, bu travmaların geri dönüş sürecini zora soktuğunu ifade etti. Savaş korkusu, aile kayıpları ve toplumsal bağların kopması gibi sorunların, göçmenlerin psikolojik dayanıklılığını ciddi şekilde zayıflattığını vurguladı.
Geri Dönüş İçin Güvenli Bölgelerin Oluşturulması
Suriye’deki güvenli bölgelerin oluşturulmasının önemine dikkat çeken Dr. Bilir, bu bölgelerin uluslararası kuruluşlar tarafından korunması ve temel altyapının sağlanmasının gerekli olduğunu belirtti. Sağlık, eğitim ve barınma gibi temel ihtiyaçların karşılanmadan güvenli bir dönüşün mümkün olamayacağını söyledi.
Türkiye’nin Rolü ve Toplumsal Farkındalık
Dr. Bilir, Türkiye’nin Suriyeli göçmenlerin geri dönüş süreçlerinde aktif bir rol oynaması gerektiğini belirterek, geri dönüşlerin gönüllülük esasına dayanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, göçmenlere yönelik toplumsal önyargıların giderilmesi için bilgilendirme kampanyaları düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.
Uzun Vadeli Destek ve Psikososyal Rehabilitasyon
Göçmenlerin geri döndüklerinde travmalarını atlatabilmeleri için uzun vadeli psikolojik destek, toplumsal entegrasyon projeleri ve ekonomik destek mekanizmalarının önemli bir rol oynayacağına dikkat çekti. Bu desteklerin, göçmenlerin topluma yeniden entegrasyonunu kolaylaştıracağını belirtti.
Uluslararası İş Birliği ve Destek
Son olarak, Dr. Bilir, Suriyeli göçmenlerin geri dönüş sürecinin uluslararası toplumun desteğiyle yönetilebileceğini ve bu sürecin insani değerler çerçevesinde ele alınması gerektiğini söyledi. Türkiye ve uluslararası kuruluşların iş birliği içinde hareket ederek bu zorlu süreci yönetmesi gerektiğini vurguladı.