HABERMAX. Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hakkında konuşan SemtPati Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı İpek Kıraç; “Veteriner hekimler, hayvan hakları savunucuları, sivil toplum kuruluşları ve toplumun büyük çoğunluğu aslında aynı şeyi istiyor; Sokak hayvanlarının sayısındaki artışın önüne geçmek. Ancak ne yazık ki ilgili paydaşların görüşleri alınmadan, bilimsel veriler kullanılmadan hazırlanan bu kanun teklifi bizi hepimizin ulaşmak istediği bu amaca götürmeyecek. Köpekleri kaçınılmaz olarak ölümle karşı karşıya kalacakları bakımevlerine toplama kararı korkuyla verilmiş ve sorunu çözmeyecek bir karar. Nihayetinde bizim insanlığımıza mal olacak. Sayın Milletvekillerimiz, yaşam hakkını korumak yerine ölümü, gerçek çözümler yerine katliamı seçerseniz sadece milyonlarca savunmasız canı değil aynı zamanda insanlığa karşı umudumuzu da kaybedeceğiz. Tüm milletvekillerimizden, kabul edildiği takdirde bir felaket ile sonuçlanacak ve hedef aldıkları sorunu da kalıcı olarak çözemeyecek olan bu kanun tasarısını reddetmelerini talep ediyoruz.”
SemtPati Vakfı’nın çözüm önerilerinin daha önce de kamuoyu ve paydaşlarla paylaşıldığını belirten İpek Kıraç, çözüm önerilerini özetledi: “Milyonlarca yavru köpeğin acılar içinde öleceği bir dünyaya gözlerini açmasını engellemenin reçetesi belli; Üretimi engellemek, seferberlik başlatarak dişiler öncelikli olmak üzere popülasyonu hızlı ve odaklı bir şekilde kısırlaştırılmak, aşılamak ve alındığı yere geri bırakmak, sorumlu hayvan sahipliğini ve sahiplendirmeleri teşvik etmek, hayvanlar ve insanlar arasındaki bağın ve iletişimin güçlenmesi için her yaş grubu için eğitimler düzenlemek. Tüm köpeklerin mikroçiplenerek kayıt altına alınmasını sağlamak.”
Sorunun kaynağına ilişkin çözüm üretilmediği sürece köpek ölümlerinin, ısırma vakalarının ve halk sağlığı krizlerinin kaçınılmaz olarak devam edeceğini vurgulayan İpek Kıraç; “SemtPati Vakfı olarak, tüm milletvekillerimize Genel Kurul görüşmeleri sırasında bu tarihi hatadan dönme çağrısında bulunuyoruz. Kullanacakları bu oy, insanlar ve asırlardır bizimle aynı coğrafyayı paylaşan köpekler arasında taraf seçmekle ilgili değil; dostlarımızı düşmana çevirmeyelim. Herkes için yaşam hakkını benimseyerek, insanların ve köpeklerin uyum içinde yaşadığı bir Türkiye yaratabiliriz. Bu çözüm ancak sivil toplum, özel sektör ve kamunun işbirliği ile mümkün. Bunu başarmak ve dünyaya örnek olmak için yeter ki bir araya gelelim. Yeter ki bilimin ve evrensel değerlerin kesiştiği ortak çözüm önerilerine bir şans verelim!” diyerek sözlerini tamamladı.