HABERMAX. Edebiyatçı ve konuk yazar Etem Sevik, “Bahçeler” başlıklı yeni yazısında, yaşamın karmaşası ve sıradanlığı içinde keşfettiği, yalnızca kendisine ait olan hayali bir bahçeyi anlattı.
Sevik, yazısında bu bahçeyi; çocukluk anılarından, aile bağlarından ve geçmişin sessiz izlerinden beslenen bir iç mekân olarak tasvir ediyor. Çiçekler, ağaçlar ve yemişler üzerinden hem bireysel hem evrensel duygulara temas eden yazar, bahçeyi “kimsenin dokunmadığı, sadece kendi bildiği bir dünya” olarak nitelendiriyor.
Yazar, bahçenin kendisi için anlamını şu ifadelerle dile getirdi:
“Ben o bahçeyi kendimde buldum. Ya da belki o bahçe hep bendeydi de, şimdi fark ettim. Ne zaman kendimi kaybolmuş sansam, gözlerimi kapatıp oraya dönüyorum.”
Etem Sevik, “Bahçeler” yazısında sevginin eksik, yamalı, bazen yırtık ama sahici hâlini işliyor. Kelimelerle tam olarak anlatılamasa da derinden hissedilen bu sevgi, yazının merkezinde yer alıyor.
Edebiyat çevreleri, Sevik’in bu eserini, okuru kendi içsel bahçesini bulmaya teşvik eden samimi ve lirik bir metin olarak değerlendiriyor.