ETEM SEVİK YAZDI: KONUK GAZETECİ VE YAZAR DÜŞÜNCE İKLİMİ

16 Temmuz 2022 21:08

0

172

HABERMAX.Çocuklar: Yaşları 4-5 olacaktı. 3 çocukla alış veriş yapmaya gittiğim küçük marketin önünde rastlaştık.

Bendenize ağabey burada dondurma veriyorlar mı? diye sordular. Hayır dedim. Belli ki paraları yoktu ve paranın ne olduğu hakkında bilgileri de yoktu ve bendenizin çocukların o temiz dünyası ile karşılaşması çok hoşuma gitti. İçime büyük sevgi doğurdu.
Çocuklar olumsuz benim yanıtımı duyunca tam marketten çıkacaklardı ki, çocuklar ben size sevdiğiniz dondurmayı alayım, beğenin bakalım, dedim. Aldılar ve parasını marketçiye sevinçle ben ödedim. Çocuklar dondurmalarını alıp, gittiklerinde havalara uçtum efendim, çocuklar kadar mutlu oldum.

Batı dünyası çok katı: İngiltere’de Cambridge kentinde bulunan, devlete bağlı bir araştırma üniversitesi Cambridge Üniversitesi’nde bir Türk profesör çalışmaları ile bilime büyük katkılar getirir.
Aynı üniversitede akademik görevde bulunan bir İngiliz Profesör, Türk Profesöre bilimsel çalışmalarını çok olumlu bulduğunu ifade ederek, genel olarak şunları söyler: Sen üniversitemizde bulanarak ve çok çalışarak bilime önemli katkılar getiriyorsun. Fakat bu çaban seni hiçbir vakit Avrupalı bir insan ve bilim insanı yapmayacak. Sonuçta sen bir Türk bilim insanısın. Zaman içinde asimile olsan bile Avrupalı bilim insanı kabul edilmeyeceksin.

Para: Param var hayatımı devam ettirmek için. Kalbim var yaşamak için. İkisi de bana lazım yani. Peki şimdi hangisi daha değerli oluyor? Bana kalırsa kazanılan para olmuyor. Çünkü her şey gibi geçicidir. Ancak kazanılan gönüller oluyor. Sonsuzluk gibi geçmeyen. Siz ne düşünüyorsunuz? bilmem! herkesin kararı kendine tabi.

Kendini herkesten değerli ve önemli görmek: Kendimden bir misalle konuyu Size şöyle açıklayabilirim: X bir çalışan bir görevle bir toplantıda bulunuyor olsun. Aynı toplantıda misafirlerde var. Toplantı sonunda bütün katılımcılara yiyecek ve içecek servisi yapılıyor. Toplantının katılımcısı bazı konuklar cüretkar davranarak görevlilerden önce yiyeceklerin ve içeceklerin kendilerine verilmesini talep ediyor ve bunu görevlilere söz ve davranışlarıyla duyuruyorlar. Böyle bir tutum almalarının okuması kanımca şu şekilde olmalıdır: Toplantıdaki konuklar, görevliler karşısında birincisi misafir kültürüne sığmayacak biçimde nezaketsizlik, kabalık ve saygısızlık etmiş olurlar. İkincisi iddialarında ısrar ettiklerinde görgüsüzlük anlamına gelecek cahil ve terbiyesiz kişiler olurlar.

Haddini Aşmak: Bir kişi veya kişiler başka bir kişi ve kişilerden yetkisi ve sorumluluğu altında olan bir alanda veya bir konuda ilgi ve yardım beklediğinde ‘görevini düzgün yap! veya ‘görevinin gerektirdiği şekilde davran!’ şeklinde içinde emir kipi bulunan cümleleri kurarak kişi veya kişilere yaklaşıyorsa bu durumda haddini aşmış oluyor demektir.

Paylaşın: