CHP’li Milletvekili Tekin: En büyük tehlike oyların korunmaması!

HABERMAX.Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, İstanbul’u karış karış dolaşıyor, halkın nabzını tutuyor. Son olarak, Beşiktaş, Ümraniye, Eminönü ve Taksim’de halkla buluşan İstanbul Milletvekili Tekin, her kesimden yoğun ilgi görüyor. Tekin’in son gezisine eşlik eden Global Medya Grubu Koordinatörü Süleyman Kılıç, CHP’nin İstanbul çalışmaları hakkında Tekin ile söyleşi yaptı.

SÜLEYMAN KILIÇ: Evet başkanım. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yeni bir dönemde erken seçim beklentisi var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? GÜRSEL TEKİN: Tabii erkeni-geci kalmadı. Yani sonuç itibariyle, biz seçim atmosferine girdik. Bugünden sonra seçim atmosferi, yani her ne kadar mevcut iktidar zamanında yapacağız demiş olsa da, yani takdir edersiniz ki, biz Eylül’den itibaren kendimizi sıcak siyasetin içinde bulacağız. Onun için, bugünden yapmamız gereken çok büyük hazırlıklar var. Yani çok uzun zamanımız yok. Burada benim sahada, sokakta gördüğüm çok önemli bir şey, millet karar vermiş. Değişim konusunda son derece kararlı, ama bir sorunumuz var… SÜLEYMAN KILIÇ: Nedir sorun? GÜRSEL TEKİN: Sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin sorunu değil. Cumhuriyet Halk Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi dışında, bu sistemi değiştirmek isteyen bu rejimi değiştirmek isteyen herkesin sandıkları koruma konusunda ciddi bir çalışma yapması lazım. Çünkü, önümüzde en büyük tehlike bu. Bu reyin, vatandaşın reyinin korunması için bir güvenceye ihtiyaç var. Yani şu denilebilir, efendim biz sandıklara hakim olacağız, hazırlıklarımız var, bu doğru değil. SÜLEYMAN KILIÇ: Klasik bir söylem tabii ki. GÜRSEL TEKİN: Klasik bir söylemdir ve bu eşyanın tabiatına aykırıdır. Türkiye coğrafyasında şu anda 195 bin sandık var. Büyük olasılıkla önümüzdeki dönemde 200 bini geçecek. 200 bin olarak kabul ettiğimizde 400 bin asil ve yedek sandık sorumlusuna ihtiyaç var. Aynı zamanda 100 bin de hem mahalle temsilcisi, işte okul temsilcisi vs vs 500 bin eder. Bu bir ordu niteliğinde. Bunu bugünden itibaren hazırlamak zorundasınız çünkü. Bir önceki seçim, yani 2018 seçimlerini baz alalım. Muhalefet partileri 30 bin sandığa maalesef hakim olamamış 0 oy almış. Bu ne demektir? Yani siz buraya temsilci bile gönderememişsiniz. Temsilci gönderseniz, göndermiş olduğunuz temsilcinin reyi olacak. Örneğin, doğuda, güneydoğuda tıpkı bir önceki 2018 seçimlerinde olduğu gibi, dokuza 5 kala sandık temsilcileri gözaltına alınırsa ya da güvenlik nedeniyle sandık başkanı kabul edilmezse, o bölgedeki sandıkları kim koruyacak? Yani kim size tutanağı getirecek bu önemli bir soru. İkincisi, birçok yerlerde, bugün Millet İttifakı dediğimiz ya da 6 siyasi partiye baktığımızda, tamamında konsolide olabilecek durumda değiller. Yani bana Kayseri’nin, Erzurum’un, Konya’nın garantisini verecek siyasetçi varsa, ben, evet kardeşim sorun değil diyeceğim, ama şu anda baktığımda, bu mümkün değil. Ben bu partinin okulunda yetiştim. Bütün kademelerinde yetiştim. Sandık nasıl korunur, sandık temsilcisi olarak nasıl yazı yazılır, imza nasıl getirilir? Bütün bunları biliyoruz. Hem dünyayı bilen, hem de içerideki bütün bu sürecin tanıklığını yapmış bir siyasetçi olarak önümüzde en kritik şey 6 siyasi parti işini gücünü bırakacak, bak bir daha söylüyorum, işini gücünü bırakacak, “seçmenimizin reyi, namustur” anlayışı ile, bu namusa nasıl sahip çıkacağımızı, projesini, programını çıkarmak zorundalar. Onun dışında seçmen son derece kararlı. Değiştirecek. Ama, siz oylara sahip çıkın. SÜLEYMAN KILIÇ: Sayın başkanım, İstanbul’da bir boşluk oluştu. Siz de partinin okulundan, tabanından gelen birisiniz. Parti bu konuda nasıl bir karar alacak? GÜRSEL TEKİN: Biz tam bir asırlık bir partiyiz dünyada 100 yıllık parti 3 tane var. Belki zaman zaman bunun farkında olmayabiliriz. Allah uzun ömür versin parti yöneticilerimiz hayatını kaybedince ne yapacağız? Mustafa Kemal Atatürk ölünce parti kapandı mı? Hemen, yoldaşlarını getirmiş, yetiştirmiş oldu, insanlar bu ülkeye hizmet çerçevesinde devam ettirmiştir. Türkiye’de 500 tane siyasi parti kurulmuş. 500 siyasi partinin tamamını inceleyin, çoğunluğu kapandı. Şu anda hayatını sürdüren 82 tane siyasi parti. SÜLEYMAN KILIÇ: Tam da burada şunu söylemek lazım, Türkiye bir partiler mezarlığı durumu var. GÜRSEL TEKİN: Daha öncesi var, ama 23 baz aldığımızda 100 yıl önceki programı, 100 yıl önceki ilkeleri, 100 yıl önceki Türkiye bakışını koruyan tek siyasi parti var. O da Cumhuriyet Halk Partisi. Rahmetlik Ecevit’in Genel Başkanı olduğu dönemde hatta reddi miras tartışması bile olmuş. Daha sonra, işte 6 ilkeyle ilgili 10 yıl önce tartışmalar oldu. Bu devletçilik ilkesini koyanlar süreci gördükleri için, Birinci Dünya Savaşını gördüler, İkinci Dünya Savaşını gördüler. Bir millet sıkıştığı zaman, dayanabilecek gücü var, o da devlettir, özel sektör değil. SÜLEYMAN KILIÇ: Ama şimdi, burada bir yanlış anlaşılma var. Tam da burada sizi tamamlayıcı olarak söyleyeyim, Başkanım, burada halkçı devlet anlayışı var. GÜRSEL TEKİN: Evet, şimdi bu son dönemlerde yaşıyoruz. Müthiş bir mülkiyet sorunu yaşıyoruz. Bu mülkiyet sorununu Hollanda çözdü. Nasıl çözdü?. Çünkü, bu ülkede mülkiyetin % 70’i devlete ait olduğu için çözdü. Biz niye çözemiyoruz? Biz. zabıta muhalefetiyle, polis muhalefeti ile çözmeye çalışıyoruz. Çünkü devletin mülkiyeti olmadığı gibi devletin kendisi kiracı. Kamu binalarına bakın, çoğunluğunda devlet kiracı. Bugün il başkanımıza yapılan gerçekten kabul edilecek bir durum değil. Yani 21. Yüzyılda sadece düşüncelerini ifade ettiği için, düşüncelerinden dolayı eğer siyasetten mahrum edilir hale geliyorsa, bu durum tamamen diktatörlüktür. Bunun başka bir şekilde izah edemezsiniz. Halbuki bugünkü iktidarın başlangıçta iki şiarı vardı. Bunun bir tanesi konuşan Türkiye, ikincisi ise, hiç kimse düşüncelerinden dolayı yargılanmayacak cümlelerini kullandılar. Yasaksız Türkiye demişlerdi, ama yasaklı Türkiye’ye geldik. Konuşamayan Türkiye’ye dönüşüyoruz. Yani çok büyük katma değer katan Tüsiad başkanı bile yutkunarak konuşur hale geliyorsa, işte o ülkede tamamen demokrasi, özgürlük rafa kaldırılmış demektir. Vekâlet almış bir insan, vekalet veren insana böyle cümleler kullanamaz. Kabul edilemez, tamamen otoriter sistemlerde olur bu. İstanbul’da önümüzdeki kritik süreçte, büyük olasılıkla genel merkezimiz çok sağlıklı karar alacaktır. Şu anda yönetimde 40 tane arkadaşımız var. Hepsi birer il başkanı olabilecek kapasitede. Birçok arkadaşlarımız olabilir çünkü hızlı bir şekilde, bu sorun çözülecek gibi ve yolumuza devam edeceğiz. Başta İstanbul, olmak üzere bütün Türkiye’de hazırlıklı bir duruma gelmek zorundayız. Bir şey daha söyleyeyim. yani. Bir özeleştiri yapalım. Özeleştiri nedir? Gerçekten devrim niteliğinde bir seçim sonucu oldu, ama bu sonuca rağmen, kendi ilçelerimizde oylarımızın azalması beni son derece rahatsız etmiştir. Bu analizin mutlaka yapılması gerekiyordu. 2023’e giriyoruz, ama aradan 3 yıl geçmesine rağmen, neden bizim kalelerimizde oylarımız azalmış diye bir çalışma yapılamadı İkincisi; başta istanbul olmak üzere, birçok illerde sandık görevlileri yazılmasına rağmen sandığa gitmemiş ise, bununla mutlaka hesabının sorulması lazım. Çünkü, bugün aksaklıklarımızı gidermezsek, yarın hangi sorunlarla karşılaşacağımızı kestirmek mümkün değildir. SÜLEYMAN KILIÇ: Sevgili Başkanım tam da bu noktada, önceki seçimde alınması gereken birçok ilçenin yanlış analizler sonucu yapılan atamalardan dolayı, kaybedildiği tespiti var. GÜRSEL TEKİN: Heba oldu. Ben aynı zamanda kendimi Cumhuriyet Halk Partisi’nin son Genel Sekreteri olarak kabul ediyorum. Şu andaki genel sekreter arkadaşlarımız alınganlık göstermesinler nedeni şu: Sistemde bir değişiklik oldu. Bu sistem bize uygun bir sistem değildir. Yani Genel Sekreterliğin mutlaka yaşatılması gerekiyordu. Yani hukuksal olarak genel sekreterliğinin içinin boşaltılmasına rağmen, o Genel Sekreterliği yaşatmaya çalıştım. Yani becerebildiğim kadar yaşadı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri olarak, hem partiye katılanları onore etmek için, sayın genel başkanımızın mektubu ile birer tane rozet gönderirdim. İstifa eden arkadaşlarımızı da tek tek arar, istifa gerekçesi nedir, öğenirdim. Şimdi görüyorum. O gelenek ne yazık ki, rafa kaldırılmış. Bizim çok kıymetli yol arkadaşlarımız var. Onların bir kısmının sağda solda başka partilere geçmesi beni çok üzüyor. Mutlaka sayın genel başkanımız, genel merkezimiz bu konuda bir çalışma yapıyordur. Yapmaması mümkün değil. Yani, günün sonunda bizim herkese ihtiyacımız var. Hele hele, bu kadar deneyim tecrübe kazanmış çok sayıda farklı arkadaşlarımızın kendi yuvalarını terk etmesi son derece üzücüdür.- Biz onların hepsinin gönlünü alırız. Yani, alacağımızdan şüphem yok, ama bu önümüzdeki süreçte, İstanbul Türkiye seçiminin lokomotifi olacak. İstanbul’dan Edirne’ye, Edirne’den Ardahan’a kadar geçmişte çeşitli nedenlerle küsmüş, kırgınlık yaşanmış, ne bileyim ayrık durmuş kim varsa hepsini yuvamıza çağırmamız lazım. Çünkü, gerçekten herkese çok ihtiyacımız var. Kızgınlıkla gidenler kim varsa, herkese geri dönün diyeceğiz. Genel başkanımızın bu konuda bir çalışma yaptığını biliyorum. SÜLEYMAN KILIÇ: Genel Başkanımız sabah İsmail Küçükkaya’nın programındaydı ve orada net mesajlar verdi. Şimdi, biz buradan yola çıkarak, bugünkü ve gelecekteki İstanbul yapılanmasını veya Türkiye’de seçim kampanyasını yürütecek bir yapı çıkacak, diyebilir miyiz? GÜRSEL TEKİN: Sadece Cumhuriyet Halk Partisi değil, aynı zamanda Millet İttifakı’nın yapmış olduğu çok önemli çalışmalar var. Bu çalışmalarla ilgili hiçbir sıkıntı yok. Ekonomiyle ilgili programlarla ilgili haberin bir tek kaygım var işte bu. Yani, rey namustur, namusa sahip çıkacağız. SÜLEYMAN KILIÇ: Tum-haberler.com ve yenimuhalefet.com sitelerimizi takip eden okurlarımıza vereceğiniz mesaj nedir? GÜRSEL TEKİN: Son mesajım şu: Gerçekten çok büyük bir ekonomik sefaletten geçiyoruz. Bir, öncelikle ne diyeceğimizi, millete hangi mesajları vereceğimizi bugünden anlatmalıyız. İki, sandıklara sahip çıktığımızda, Türkiye’nin değişimi de rahatlıkla gerçekleşecektir.

KAYNAK GÜRSEL TEKİN