HABERMAX. TBMM’de “Terörsüz Türkiye” süreci kapsamında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 18’inci toplantısında kritik bir gündem masaya yatırıldı: PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşülüp görüşülmemesi. AKP, MHP ve DEM Parti temsilcileri görüşmeyi desteklerken, toplantının kapalı yapılmasına dair karar alınması üzerine CHP salonu terk etti.

Cumhuriyet Halk Partisi, olası İmralı ziyaretine üye vermeme kararını detaylı bir yazılı açıklama ile duyurdu. Açıklamada partinin tarihsel tutarlılığı ve Kürt meselesine yaklaşımı ön plana çıkarıldı:
“Cumhuriyet Halk Partisi olarak, tarihsel bir tutarlılık içinde, Kürt meselesinin demokratik yollardan çözümünü her zaman savunduk, savunmaya devam ediyoruz. Birileri bırakın Kürt sorununu, Kürtlerin varlığını bile inkâr ederken, biz bu sorunun var olduğunu cesaretle dile getiren ve çözüm önerileri sunan partiyiz. Dün olduğu gibi bugün de barış ve çözüm için atılacak samimi adımların sonuna kadar destekçisiyiz.”
CHP açıklamasında, sorunun Meclis çatısı altında, şeffaf ve toplumdan hiçbir şey gizlenmeden çözülmesi gerektiği vurgulandı. Partiye göre, mevcut siyasi atmosfer ve demokratik tıkanıklıklar göz önüne alındığında, tartışmanın yalnızca İmralı’ya gidip gitmeme noktasına sıkıştırılması doğru değil:
“Milli iradeye ipotek koyan kayyım uygulamaları sürmektedir. Kürtlerin belediye meclislerine girmesini suç sayan davalarda insanlar aylardır cezaevlerinde yatmaktadır. 10 yılı bulan siyasi tutsaklıklarda hiçbir ilerleme kaydedilememiş, aksine yeni siyasi davalarla demokrasimiz darbeci bir kuşatma altına alınmıştır. Böyle bir dönemde, tüm meselenin İmralı’ya gidip gitmeme konusuna sıkıştırılmasına milletimizin rızası yoktur.”
Parti, heyetin yalnızca 5 milletvekilinden oluşmasının ve komisyon başkanının bile olmamasının teknik ve siyasal açıdan isabetli olmadığını belirterek, sürecin teknolojik imkanlarla daha katılımcı ve şeffaf bir şekilde yürütülebileceğini ifade etti.
“Komisyonumuzda 11 partiden 51 milletvekili bulunmaktadır. Ama Komisyonun Başkanı bile olmadan, sadece 5 milletvekilinin Ada’ya gitmesi yerine, teknolojik imkanlardan yararlanarak daha kolay, daha katılımcı ve daha tartışmasız bir sürecin yönetilmesi mümkündür.”
CHP, toplumun öncelikli beklentilerini de sıraladı: kayyumların kaldırılması, AYM ve AİHM kararlarının uygulanması ve demokratik siyasetin önünün açılması gibi adımlar atılmadan, İmralı ziyareti ısrarının çözüm iradesine katkı sağlayacağına toplumun ikna olmadığını belirtti.
Açıklamada partinin kendi demokratik durumu da hatırlatıldı:
“Bugün herkesin ne diyeceğini beklediği Cumhuriyet Halk Partisi, bir kapatma davasıyla karşı karşıyadır. Seçilmiş 16 belediye başkanı ve Cumhurbaşkanı adayımız hapistedir. Kadınlara, çocuklara ve ailelere zulmedilmektedir. Ama Partimiz her şeye rağmen, demokrasi, barış ve çözüm umuduyla bu Komisyonda kalmaya devam etmektedir.”
Açıklamanın son bölümünde, CHP’nin kararlılığına dikkat çekildi:
“Eğer bu milletin barış umutları 10 yıl önce olduğu gibi bir kez daha şahsi hırs ve ihtiraslarla heba edilmeye çalışılırsa, Cumhuriyet Halk Partisi durduğu yerde kararlılıkla durmaya devam edecektir. Partimiz bu ülkeye barışı da, demokrasi ve adaleti de getirecek iradeye sahiptir.”