Bunu, Türk kamuoyu ile paylaşmaktan gurur duyuyorum. Bu mücadele yedi aylık bir süreci kapsadı. Normalde yürütmenin durdurulması kararı 15 gün bir ay içerisinde verilir. Süreç biraz uzadı ya da uzatıldı bilemiyoruz. Dosyaya giren bilgide 2011 yılında belediyenin bu kararı aldığını ve kanunen gerekli olan Valilik onayının verilmediğini yaklaşık beş ay kadar önce gördük. Bu bilgi her bakımdan kanuna aykırı olan bu kararın aslında şekil bakımından da en başından bu yana sakat olduğunu ortaya koymuştu.
Bu süreçte İyi Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu bir açıklama yaptı; verdiği soru önergesine cevap olarak Valilik onayının bulunmadığı cevabının geldiğini duyurdu. Bu duyuru sanki, İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya bu kararı, ismi iptal etti gibi haberleştirildi. Gerçeği yansıtmamaktaydı. Valilik onayının olmadığı bilgisi bizim dava dosyamıza zaten girmişti. İşlemi en başından bu yana sakat kılan etkenlerden bir tanesiydi. Yani yeni verilmiş bir iptal kararı yoktu. Buna yönelik geçmişte detaylı bir açıklama yapmıştım. Bizim hukuk mücadelemiz devam etmekteydi. Yedi ay süren mücadelenin sonunda yürütmeyi durdurma kararını aldık.
Şimdiye kadar Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ dışında kimse bu karara karşı hukuki yollara başvurmamış. 2011’den bu yana gerek seçilmiş belediyeler gerek atanan kayyım belediyeler bir işlem yapmamışlar.
Nasıl ki Atatürk ve silah arkadaşları emperyalizm işbirlikçileriyle, cumhuriyet düşmanlarıyla mücadele edip onları ezdiyse bizler de bugün günümüzde yaşayan cumhuriyet düşmanlarıyla Zafer Partisi olarak topyekün mücadele etmeye devam edeceğiz. Kamuoyuna saygıyla duyururum.
