HABERMAX. Zafer Partisi, kuruluşunun 4. yıldönümünde yaptığı açıklamada eğitimdeki kayıt parası sorunundan tarımdaki çöküşe, işsizlikten “çözüm masası” tartışmalarına kadar birçok konuda hükümeti sert bir dille eleştirdi. Parti Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, “Zafer Partisi potansiyelini ilk seçimde sandığa yansıtacaktır” dedi.

Zafer Partisi’nin 26 Ağustos 2021’de kurulduğunu hatırlatan Karamahmutoğlu, partinin kısa sürede %10 oy oranına ulaştığını belirtti. “Dört yılda köklü bir siyasi parti gibi kurumsallaştık. İlk seçimlerde bu gücümüzü sandığa yansıtacağız” dedi.
Yeni eğitim-öğretim yılı öncesi velilerden zorunlu bağış adı altında para talep edilmesine dikkat çeken Karamahmutoğlu, bazı okullarda bağış miktarlarının 10 ila 50 bin TL arasında değiştiğini belirtti.
“AKP iktidarı itibardan tasarruf etmiyor ama öğretmeni velinin gözünde para isteyen konuma düşürüyor. Biz yıllardır okullarda en az bir öğün ücretsiz yemek talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Tarım politikalarının üreticiyi iflasa sürüklediğini söyleyen Karamahmutoğlu, nohut ve fındıkta açıklanan taban fiyatların maliyetin altında kaldığını vurguladı.
“Çiftçi borçlarını ödeyemezken, hükümete yakın şirketlere köprü ve otoyollar için haraç gibi ödemeler yapılıyor. İşsizlik %30’u aştı, gençler mafya çetelerinin kaynağı haline getiriliyor” dedi.
Karamahmutoğlu, 19 Mart’tan itibaren yargı müdahalelerinin arttığını, seçilmiş belediye başkanlarının, gazetecilerin ve sanatçıların haksız tutukluluklarla cezalandırıldığını söyledi. “AKP, askeri vesayet yerine yargı vesayetini koymuştur” dedi.
Cumhur İttifakı’nın iktidarda kalmak için “çözüm sürecine” benzer bir sürece girdiğini savunan Karamahmutoğlu, TBMM’de kurulan komisyonun “terör örgütü PKK’ya verilen tavizlere toplumsal rıza üretme amacı taşıdığını” öne sürdü.
“İYİ Parti’nin masaya oturmaması doğru bir tutumdur. CHP de bu masadan kalkmalıdır” diye konuştu.
Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın Uygur Türklerinin bölgeye yerleştirilmesi önerisine de değinen Karamahmutoğlu, bölgedeki toprak alımları ve küresel emellere dikkat çekerek, “Her millet kendi vatanında yaşamalıdır. Biz Suriyeliler için ne diyorsak, Doğu Türkistan’daki Uygur Türkleri için de aynısını söylüyoruz” ifadelerini kullandı.