
Ne var ki, 2024 yılında tespit edilen 2.079 beyin ölümü vakasının yalnızca yüzde 17’si organ bağışıyla sonuçlandı. Bu tablo, bağış oranlarının hâlâ yetersiz olduğunu gözler önüne seriyor.
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Organ Nakli Merkezi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Karakayalı, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası kapsamında yaptığı açıklamada, artan organ bekleme listelerine dikkat çekti:
“Başta karaciğer, böbrek ve kalp gibi hayati organlar olmak üzere birçok organın son dönem yetmezliğinde tek tedavi seçeneği organ naklidir. Kalp nakli bekleyen hastaların canlı verici alternatifi yoktur. Bugün Türkiye’de binlerce hasta için organ bağışı tek yaşam umududur.”
Prof. Dr. Karakayalı, Türkiye’nin organ nakli başarısıyla dünya çapında öne çıktığını vurguladı:
“Ülkemizde erişkin ve çocuk hasta gruplarında yapılan nakillerde sağ kalım oranı yüzde 90’ın üzerindedir. Bu yüksek başarı sayesinde her yıl çok sayıda yabancı hasta, karaciğer veya böbrek nakli için Türkiye’yi tercih ediyor. Ülkemiz artık organ naklinde dünya liginde.”
Organ bağışı oranını gösteren pmp değeri (milyonda bağış sayısı), İspanya’da 47, Fransa’da 26, İtalya’da 25 iken Türkiye’de sadece 3.6.
Bu oran, nakillerin kaynağına da yansıyor:
Prof. Dr. Karakayalı, bu farkın kapatılması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Kadavra bağış oranları bir ülkenin toplumsal duyarlılığının göstergesidir. Her hastanın canlı verici bulamadığı unutulmamalı. Kadavradan bağış sayısını artırmak yaşamsal öneme sahiptir.”
Organ bağışında bulunmak isteyen vatandaşlar artık en yakın hastaneye, il sağlık müdürlüklerine başvurabileceği gibi e-Devlet üzerinden de bağış işlemini gerçekleştirebiliyor.
Toplumda, organ bağışıyla ilgili yanlış inanışların ve güvensizliğin bağış oranlarını düşürdüğünü belirten Karakayalı, beyin ölümüne ilişkin yanlış kanaatlere dikkat çekti:
“Beyin ölümü tıbben geri dönüşsüzdür, yani kişi yaşamını yitirmiştir. Organlar sadece kısa bir süre cihaz desteğiyle canlı tutulabilir. Ölüm gerçekleştiği için nakil sırasında acı ya da his algısı mümkün değildir.”
Türkiye’nin organ bağışı ve nakil sürecinde dünyaca kabul edilmiş en güvenli ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Karakayalı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Tüm organ nakilleri Sağlık Bakanlığı’nın gözetiminde, ulusal koordinasyon sistemiyle yürütülür. Organların kötüye kullanılması mümkün değildir.”