HABERMAX.Dünya’da ve Türkiye’de çocuk işçi sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor. 2022 yılı verilerine göre nüfusunun yüzde 26.5’i çocuk olan Türkiye’de çalışan çocuk oranı yüzde 18.7. Hayata Destek Derneği, nerede doğduklarına, kim olduklarına, cinsiyetlerine, dinlerine, etnik kökenlerine bakmaksızın bütün çocukların haklarını gözetiyor. Çocuk işçiliğiyle mücadele başta olmak üzere çocukların haklarına erişmesi için çalışan Hayata Destek, 20 Kasım Çocuk Hakları Günü’nde, çözüm önerilerini gündeme getirdi.
Ekonomik sorunlar nedeniyle bir çocuğun en temel hakkı olan eğitim hakkı elinden alınıyor. Çocuklar okula gitmeleri gereken yaşta, çocuk işçi olarak hayatına devam etmek zorunda kalıyor. Milli Eğitim Bakanlığı İstatistiklerine göre eğitim çağındaki 5-17 yaş aralığındaki 1 milyon 201 bin çocuğun okul kaydı yok. Çocukların eğitim dışında kalmasının temel nedenlerinden biri ekonomik sorunlar oldu.
Hayata Destek Derneği, çocuk işçiliğiyle mücadele ediyor!
Hayata Destek Derneği, çocuk işçiliği sorununa dikkat çekmek ve bu konuda farkındalık yaratmak için birçok proje yürütüyor. Çocuk işçiliği ile mücadelede toplumsal bir duyarlılık yaratmak, çocukların eğitim haklarını savunmak için çeşitli çalışmalar yapıyor. Dernek, çocuklara yönelik sosyal koruma çalışmaları kapsamında, çalıştırıldığı için okula gidemeyen çocukların; eğitime kaydı ve devamlılığını destekliyor. Ayrıca düzenlenen bağış kampanyalarıyla daha fazla çocuğun eğitim hakkına erişmesine ve yoksulluk döngüsünden çıkmalarına katkı sağlamak amaçlanıyor.
Hayata Destek Derneği, çocuk işçiliği sorununa birçok çözüm önerisi sunuyor
Tahminlere göre, önleme stratejileri geliştirilmediği sürece, artan yoksulluk ve kırılganlık nedeniyle, çalışan çocuk sayısı artmaya devam edecek. Hayata Destek Derneği’nin bu
alandaki yaptığı araştırmalar, çocuk işçiliğine karşı kapsamlı sosyal koruma tabanları oluşturmanın ve kalkınmanın itici gücü olarak sosyal koruma sistemlerine yatırım yapmanın önemini bir kere daha gösteriyor. Çocukların en temel haklarına erişebilmeleri için kamu kurum ve kuruluşlarının iyi bir denetim mekanizması işletmesinin yanı sıra çocukların olanaklarının ve kapasitelerinin artırılması için de çok sektörlü ve kapsamlı projelere ihtiyaç duyuluyor. Bu bağlamda kamusal, özel ve sivil inisiyatiflerin bir arada hareket etmesi ve çocukların üstün yararı gözetilerek kurumsal ve bireysel sorumlulukların yerine getirilmesi gerekiyor. Çocuklar için yapılacak çalışmalarda çocuklarla beraber bakım verenlerin de program ve projelere dahil edilmesi büyük önem taşıyor. Hanelerin geçim kaynaklarının geliştirilmesinde yetişkinlerin insan onuruna yakışır işler için teşvik edilmesi, böylece ailelerin hane gelirine katkı yapmaları için çocuklara başvurmak zorunda kalmamasını sağlamak da bir diğer kalıcı çözüm önerisi.