HABERMAX. Türkiye Komünist Partisi (TKP), bugün yayımladığı açıklamayla, Türkiye’nin dış politikasını ve içindeki ekonomik eşitsizlikleri eleştirdi. “Yeni Osmanlı” politikasının Türkiye’yi bölgesel çatışmalara sürüklediği, halkın çıkarlarını savunmaktan uzak olduğu vurgulandı. TKP, bu politika üzerinden büyüme sağlanmasının halkı yoksullaştırdığına dikkat çekerken, dış politikada izlenen yayılmacı zihniyetin halk için hiçbir fayda sağlamayacağına işaret etti.
Açıklamada, Türkiye’de zenginliğin ve gücün küçük bir azınlığın elinde toplandığı belirtilerek, hükümetin ekonomik politikalarının büyük şirketlere hizmet ettiği ifade edildi. TKP, “Teşvikler, para politikaları, kamu harcamaları, vergi düzenlemeleri bu azınlığa hizmet ediyor. Hükümetin politikaları ise bu azınlığın çıkarlarını kolluyor” dedi. Bu bağlamda, hükümetin iç politikada halkın büyük çoğunluğunu yoksullaştırırken, dış politikada halkın çıkarlarıyla ters düşen politikalar izlediğine dikkat çekildi.
TKP, Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığını ve güvenlik gerekçelerini sert bir şekilde eleştirdi. Suriye’deki iç savaşın başından itibaren ABD, İsrail, İngiltere ve Türkiye’nin farklı hedeflerle ortak hareket ettiğine değinen TKP, bu ülkelerin güvenlik gerekçelerinin aslında bölgedeki enerji kaynakları ve yatırım alanlarını kontrol etme amacını taşıdığını belirtti. “Mesele enerji kaynakları ve yollarını kontrol etmekle ilgilidir. Mesele yeni yatırım alanları bulmak, ucuz iş gücü temin etmekle ilgilidir” diyen TKP, tüm bu hesapların halkın çıkarlarına hizmet etmediğini vurguladı.
Açıklamada, AKP iktidarının “Yeni Osmanlı”cı zihniyetle hareket ederek, bölgedeki büyük rekabete dahil olduğunu ve bunu “güvenlik” bahanesiyle gerekçelendirdiğini belirtti. Ancak bu yayılmacı politikaların, Türkiye halkına bir yarar sağlamayacağı ifade edildi. Suriye ve Irak’taki patronların iştahını kabartan yeni olanakların Türkiye halkı için herhangi bir fayda sağlamayacağına dikkat çekildi. “AKP döneminde Türkiye’de patronlar kârlarına kâr kattığında, bu büyüme nüfusun çoğunluğuna yoksulluk olarak geri dönmüştür” denildi.
TKP, Türkiye’nin dış politikasını ve emperyalist müdahalelere karşı durduklarını belirtti. “Biz yurtseveriz, emperyalistlerin ülkemizi yağmalamasına ve talan etmesine karşı mücadele ediyoruz” ifadesiyle, halkın çıkarlarını savunacaklarını belirten TKP, NATO ve çok uluslu şirketlerin Türkiye’deki etkilerine de karşı çıktıklarını vurguladı. Ayrıca, ülkenin egemenlerinin başka ülkelerde benzer yağma politikaları uygulamalarına karşı da durduklarının altını çizdiler.
Açıklamanın en önemli bölümlerinden biri, TKP’nin güvenlik anlayışıydı. İçerideki ve dışarıdaki adaleti savunma noktasında tavırlarını net bir şekilde ortaya koyan TKP, halkın güvenliğini savunacaklarını belirtti. “Biz saf değil, yurtseveriz. İçeride ve dışarıda adaleti, eşitliği, iyiyi savunuruz” ifadesiyle, güvenliğin yalnızca büyük patronların değil, halkın güvenliği olması gerektiği vurgulandı.
Açıklamanın sonunda, TKP, halkın çıkarları doğrultusunda birleşerek, daha eşit ve özgür bir Türkiye kurma hedefini yineledi. “Birlik ve beraberlik içinde, kardeşçe, eşit ve özgür bir biçimde yaşayacağımız, kalkınmış, çağdaş, aydınlık bir Türkiye kuracağız” ifadeleriyle, TKP halkın çıkarları doğrultusunda bir gelecek inşa etme çağrısı yaptı.
TKP, dış politikada halkın çıkarlarını gözetmeyen ve “Yeni Osmanlı”cı zihniyeti terk etmeyen tüm uygulamaların karşısında duracaklarını belirtti. “İşte bizim güvenlikten anladığımız budur” diyerek, halkın güvenliği ve esenliğinin en öncelikli mesele olduğunu vurguladı.