Dolar 38,1318
Euro 43,4373
Altın 4.077,36
BİST 9.317,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Az Bulutlu
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Pts 22°C
Sal 18°C
Çar 16°C
Per 18°C

TKP’den Gezi Şehitleri Anmasına Özel Eylem: “Önlerinde Diz Çöküyoruz”

TKP’den Gezi Şehitleri Anmasına Özel Eylem: “Önlerinde Diz Çöküyoruz”
10 Nisan 2025 01:48 | Son Güncellenme: 10 Nisan 2025 01:50
207

HABERMAX. Türkiye Komünist Partisi “Hükümete diz çökmüyoruz” açıklaması sonrası başlattığı eylemlerine üçüncü gününde devam etti. İlki aynı anda 6 kentte “Hükümete diz çökmüyoruz. Kurtuluş Savaşı kahramanlarının önünde diz çöküyoruz” başlığıyla yapılan buluşmaların ardından dün 4 kentte “İş cinayetlerinde öldürülen emekçilerin önünde diz çöküyoruz” çağrısıyla bir araya gelinmişti. Bugün de saat 20.00’de İstanbul, Ankara, İzmir ve Eskişehir’de binlerce yurttaş TKP’nin “Gezi’de yitirdiğimiz evlatlarımızın önünde diz çöküyoruz” duyurusuyla çağrısını yaptığı eş zamanlı eylemlerde buluştu.

İstanbul’da TKP Merkez Komite üyesi Senem Doruk, Ankara’da TKP Merkez Komite üyesi Salih Bostancı ve İzmir’de TKP İzmir İl Başkanı Tuğçe Sezen Gedik konuşma yaptı. Konuşmaların ardından eylemlere katılan yurttaşlar Gezi’de yitirilen canların anılarına saygı göstermek için diz çöktü. Anmaların ardından eylemlerde Gezi Direnişi’yle özdeşleşen “Duyuyor musun sesi” şarkısı hep bir ağızdan söylendi.

Sanatçı Orhan Aydın: 2013’te ayağa kalkan insanlığı selamlıyoruz

İstanbul’da Beyoğlu Şişhane Meydanı’nda yapılan eylem tiyatro sanatçısı Orhan Aydın’ın açış konuşmasıyla başladı.

Ülkenin adaletin, hukukun ve insan haklarının ayaklar altına alındığı günlerden geçtiğini söyleyen ve gösterilerin ardından tutuklananların tümünün serbest bırakılması gerektiğini ifade eden Aydın sözlerine şöyle devam etti: “Daha daha eşit, özgür bir ülke istemek için diz çökmüyoruz dedik. Dün Kartal’da iş cinayetlerinde yitirdiğimiz kardeşlerimiz için diz çöktük. Çünkü yalnızca onların vicdanları ve onurlarıyla kendi vicdanlarımızı ve onurlarımızı birleştirebileceğimizi biliyorduk ve bunu dile getirdik. Bugün de 2013 Haziran Direnişi’nde katledilen kardeşlerimiz için yan yana geldik. Yani Ali İsmail Korkmaz’dan Mehmet Ayvalıtaş’a, Ahmet Atakan’a, Hasan Ferit Gedik’e ve elbette Berkin Elvan’a. Bu canlarımız özelinde 2013 Haziran Direnişi’nde ayağa kalkan o insanlığın tamamını alkışlarla bu meydandan selamlıyoruz.”

‘Bu halk ayağa kalktığında o asalaklara neler yaptığını gösterebilecek bir halk’

Orhan Aydın’ın ardından TKP Merkez Komite üyesi Senem Doruk İnam söz aldı. TKP’nin eylemlerinin yalnızca bu üç günle sınırlı olmayacağını halkın iradesine karşı saldırılara müsaade etmeyeceklerini ve bu düzenle hesaplaşmak için bir araya geldiklerini belirten İnam “Emeğimizi, ekmeğimizi, yarınlarımızı çalıyorlar. Bunu her gün daha ağır şekilde yapıyorlar. Ve bitmedi seçme ve seçilme hakkımıza saldırmaya başladılar. Halkın iradesine saldırmaya başladılar. Bizim biz olma, halk olma hakkımıza saldırdılar. İzin vermiyoruz bize saldırmalarına. Müsaade etmiyoruz. Biz sizi aç bırakmaya devam edeceğiz. Biz sizin canınızı almaya devam edeceğiz. Siz halk olamayacaksınız, bizim karşımızda tebaa olacaksınız. Boyun eğip diz çökeceksiniz’ dediler. Çökecek miyiz diz? Biz ne onların karşısında boyun eğeriz ne onların karşısında diz çökeriz.

Bakın bu halk korkusuz bir halk. Bu halk cesaretli bir halk. Bu halk ayağa kalktığında o asalaklara neler yaptığını gösterebilecek bir halk. Ama evet ayağa kalkmamız lazım. Evet daha güçlü olmamız lazım. Evet daha korkusuz olmamız lazım. Evet daha örgütlü olmamız lazım. Diz çökmemek, boyun eğmemek için kol kola girmemiz lazım arkadaşlar. Daha güçlenmemiz lazım. Daha fazla sesimizin çıkması lazım.”

‘Halk yeniden ayağa kalktı ve onların uykusu kaçtı’

TKP MK üyesi Senem Doruk İnam konuşmasına şöyle devam etti: “Şimdi çıkmışlar diyorlar ki biz çok güçlüyüz. İstediğimizi yaparız. Bize laf edeni alırız, içeri tıkarız. Bize laf eden gazeteciyi sustururuz. Bize laf eden öğrenciyi cezaevine koyarız. Bizi laf edenleri alanlara, meydanlara çıkartmayız dediler değil mi? Neden bunu söylüyorlar? Çünkü büyük bir korkuları var sevgili arkadaşlar. Öyle bir korkuyorlar ki on iki yıl önce Taksim’de kıvılcımı çakan o halktan öyle bir korkuyorlar ki unutamadılar o halkı. Halk ayağa kalktığında halk örgütlü olduğunda halkımız boyun eğmediğinde başlarına neler geldiğini gördüler.

Ve bugün aynı halk daha güçlü şekilde seçme ve seçilme hakkına sahip çıkmak için halkın iradesine sahip çıkmak için yeniden sokaklara döküldü ve yeniden ayağa kalktı. İşte onların yeniden uykusu kaçtı. Bu yüzden bugün onlarca, yüzlerce gencimiz tutuklu. Bu yüzden her şeye yasak koymaya çalışıyorlar. Bu yüzden ne idüğü belirsiz davalarla belediye başkanlarını tutukluyorlar. Yönetemiyorlar sevgili arkadaşlar. Yönetemiyorlar, korkuyorlar ve bu halkı susturmaya çalışıyorlar. Ama gösterdik. Susmayacağımızı gösterdik. Diz çökmeyeceğimizi gösterdik.

Güçlerini aldıkları o sermaye sınıfına, ülkenin anahtarını teslim ettikleri tarikatlara bu ülkeyi bırakmayacağımızı gösterdik ve göstermeye devam ediyoruz.“

‘Gezi’nin çocuklarına yakışır bir ülkeyi mutlaka kuracağız’

Milyonlarca insanın eşitlik, özgürlük, bağımsızlık ve cumhuriyet için ayağa kalktığını belirten Senem Doruk İnam, iktidar çevrelerinin ‘vandal’ ve ‘çapulcu’ ithamlarına da değinerek “Biz halkız, öğrenecekler bunu öğrenecekler.” dedi. Senem Doruk İnam, Gezi’nin çocuklarına yakışır bir ülkenin kurulacağını ifade etti:

“Biz ancak ve ancak bu halkın değerlerinin karşısında saygıyla eğiliriz. Saygıyla diz çökeriz. Nedir bizim değerlerimiz? Bizim değerlerimiz bu halkı, ülkemizin bütün zenginliklerini var eden işçi sınıfıdır sevgili arkadaşlar. Biz işçi sınıfının önünde diz çökeriz. Ancak ve ancak bizi tebaadan halka çeviren, haklarımızı kazandıran bu ülkenin yoksul Anadolu halkının karşısında diz çökeriz. Onların karşısında değil, padişah sevdalılarının, saltanat sevdalılarının karşısında diz çökmez bu halk. Cumhuriyeti kurduk ve yaşatacağız.

Biz ancak ve ancak bu halka cesaretiyle, umuduyla, özgüveniyle, samimiyetiyle bize mutluluk veren, bizim önümüzü açan, Haziran Direnişi’nde kavganın en ön saflarında yer alan arkadaşlarımız için evlatlarımız için diz çökeriz. Biz onların katillerinden mutlaka ama mutlaka hesap soracağız. Bunu buradan ilan ediyoruz.

Berkin Elvan’ın anne ve babası Gülsüm ve Sami Elvan hakkında cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla hapis cezası kararı verilmesine de değinen TKP MK üyesi “işte bu kadar korkuyorlar halktan” dedi. Senem Doruk İnam konuşmasını “Biz Gezi’nin çocuklarına yakışır bir ülkeyi mutlaka ama mutlaka kuracağız!” sözleriyle bitirdi.

Ankaralılar Kuğulu Park’ta bir araya geldi: ‘Bizim çocuklarımız yıllar önce cevap verdi: yıkılacaksınız’

Ankaralılar Gezi’nin sloganını haykırarak, “Boyun Eğme, Memlekete Sahip Çık” diyerek Kuğulu Park’ta toplandı. TKP Merkez Komiye üyesi Salih Bostancı burada yaptığı konuşmada Gezi’de yaşamını yitirenlerin direngenliklerinden ve ülkeleri için nasıl mücadele ettiklerinden örnekler vererek aradan geçen yıllar içerisinde yeniden boyun eğdirilmeye, diz çöktürülmeye çalışılan halkın gerçek bir taraflaşma için yan yana gelmeye ihtiyacı olduğunu vurguladı. Bostancı konuşmasında şunları söyledi:

“Birileri çıkacak çocuklarımıza diz çökün diyecek ve bizim çocuklarımız da diz çökecek. Öyle mi? Bizim çocuklarımızdan bizim evlatlarımızdan en güzellerinden bir tanesi Ali İsmail Korkmaz yıllar önce buna bir cevap verdi arkadaşlar. ‘Korkacaksınız, titreyeceksiniz, yıkılacaksınız.’ Onlar muhakkak diz çökecek. Diz çökecekler bu halkın karşısında.

Yine o güzel evlatlarımızdan Ahmet Atakan katledildiği gün mahallesine Armutlu’ya yaklaşık 10 saat çalıştıkan sonra elinde inşaat giysilerinin olduğu bir poşetle gelmişti. ODTÜ’de kesilen ağaçlara karşı eylemler yaplıyordu. Ahmet Atakan diyordu ki elbette bu mesele önemli. Kesilen ağaçlar önemli ama ben bu ülkeyi seviyorum. Ben bu ülkede insanca yaşamak istiyorum. Yukarıdan bakılmaktan, hor görülmekten, kibirden; dışlanmaktan bıktık. Biz ülkemiz için, biz halkımız için insanca yaşamak için ayaktayız. Ölümse ölüm, başımıza ne geleceğini biliyoruz.

Yine aynı topraklardan bir evladımız Abdocan’ımız. Abdocan’ımız ölmeden önceki son attığı mesajda şunu söylüyordu: Diyordu ki ‘sürekli eylemlere katılıyorsun diyorlar bana. Ne olacak? Değiştirebilecek misin? Tek başına yapabilecek misin? Dünyayı, ülkeyi sen mi kurtaracaksın’ diyorlar bana. Olsun. En azından o uğurda öleceğim. Ve diyordu ki ‘Üç gündür sadece beş saat uyudum. İlaçlarla, enerji içecekleriyle ayakta duruyorum. Bugün de akşam altıda Armutlu’da alanda olacağım. Her şey devrim için’ diyordu.”

‘Aynı gemide değiliz, unutmayacağız, hesap soracağız’

“İşte bizim çocuklarımız işte onların ihaleci çocukları; işte o yağmacıların çocukları. Yunan ordusundaki komünistlerden Kurtuluş Savaşı kahramanlarına altıncı filoyu denize dökenlerden Gezide yitirdiğimiz evlatlarımıza tarihsel bir bağ vardır arkadaşlar. Onlar bizim yoldaşlarımızdır. Onlar bizim kardeşlerimizdir. Onlar bizim çocuklarımızdır. Onların tarafı bizim tarafımızdır.

Tarafımız onların tarafıdır. Gezi’de getirdiğimiz evlatlarımızın tarafıdır. Taraf deyince, halkımız ayağa kalkınca yeniden başladılar. ‘Normalleşme, hepimiz biriz. Birlik zamanı, beraberlik zamanı toplumu taraflaştırmamak lazım. Taraflaştırıcı dilden kaçınmak lazım. Aynı gemideyiz.’ Hayır, aynı gemide değiliz. Onlar Vahdettin’in kaçtığı İngiliz zırhlısındalar. Biz Karadeniz’deki ikmal takalarındayız. Onlar saltanat kayığında zevk-ü sefer içerisindeler. Halk açlık, yoksulluk ve çaresizlik içinde. Biz aynı gemide değiliz. Taraflaşacağız. Taraflaştıracağız. Onların söylediğinin aksine taraflaşacağız; gerçek bir taraflaşma.

Bize çıkıp diyecekler ki yeni Türkiye bu, kabul edeceksiniz ve diz çökeceksiniz. Bizim çocuklarımızın, bizim milyonlarca gencimizin yaşama sevincini çaldılar. Bunları unutmayacağız. Bunların hepsini hepsini bir kenara yazacağız ve bunların hesabını sokacağız.”

‘Onların “Anadolu İhtilali” dedikleri şey, birkaç sermayedarın daha da semirmesi’

‘Hükümete diz çökmüyoruz’ eyleminde İzmir’de bir araya gelen yurttaşlar Bornova Büyükpark’tan Küçükpark’a yürüdü. Yürüyüş boyunca “Bu halk sana diz çökmez, boyun eğmez”, “Boyun eğme memlekete sahip çık”, “Hükümet istifa”, “AKP’yi halk götürecek” sloganları atıldı.

Ardından TKP İzmir İl Başkanı Tuğçe Sezen Gedik konuştu. Yalnızca haksızlığa yoksulluğa, baskıya karşı değil; aynı zamanda bu ülkenin köklerini yok sayanlara, halkın tarihini çarpıtanlara karşı da bir araya geldiklerini ifade eden Gedik “Karşılarına dikilen, onların zorbalıklarına boyun eğmeyen herkesi köksüz olmakla, bu topraklara ve bu toprakların değerlerine yabancı olmakla itham ediyorlar. Tutturmuşlar bir “Anadolu İhtilali”, ne olduğunu bile izah edemiyorlar. Türkiye’nin dört bir yanında günlerdir sokaklarda, meydanlarda olan işçileri, emeklileri ve kabına sığmayan gençleri; kendi ülkelerine yabancıymış gibi, çaresizmiş gibi göstermeye çalışıyorlar.

Ama biz, son üç gündür yaptığımız eylemlerle bu yalanlara meydan okuyoruz! Bizim mücadelemizin, ülkemizin tarihiyle ve kökleriyle çok güçlü bir bağı var. Onların “Anadolu İhtilali” dedikleri şey, birkaç sermayedarın daha da semirmesi olabilir. Ama biz “Anadolu İhtilali” deyince, yüz yıl önce bu ülkeyi emperyalist işgalden kurtaran devrimci iradeyi ve o iradenin parçası olan yoksul Anadolu köylüsünü anlıyoruz. Bu tarihte partimizin de payı var. Daha doğrusu, bugün bu tarihi gerçek anlamda sahiplenebilecek olanlar; ancak onu daha ileriye, eşitlikçi ve sosyalist bir ülkeye taşıma kararlılığı gösterenlerdir. Cumhuriyeti gereksiz bir yük görenler, ülkemizi yeni Osmanlı hayalleriyle ateşe atan işbirlikçiler değil!” diye konuştu.

‘Ödleri kopuyor. Gezi Direnişi örnek olmasın diye onu bir suç gibi göstermeye çalışıyorlar’

Türkiye tarihi boyunca halkın farklı dönemlerde ayağa kalkarak sermaye sınıfının karşısına dikildiğini belirten ve Gezi Direnişi için meclisteki partilerin didişmelerinin anlamsızlığını gören, karanlığa boyun eğmeyen yurttaşların haklı ayağa kalkışıdır.” diyen Gedik sözlerine şöyle devam etti:

AKP’nin ve bir bütün olarak sermaye sınıfının uykularını kaçıran işte tam da budur! Çünkü korkuyorlar, ya bir gün bu halk, onları oyalayan masallardan uyanır ve “artık yeter!” diyerek nasıl yaşamak istediğini meydanlarda haykırmaya başlarsa? Ödleri kopuyor! Bu yüzden Gezi’ye bakarken halkı suçlayan saçma sapan gerekçeler uyduruyorlar. Gezi Direnişi örnek olmasın diye onu bir suç gibi göstermeye çalışıyorlar. Evet kardeşler, Gezi Direnişi’ne baktığımızda bizler tek bir suçlu görüyoruz, o da AKP.

Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek katledilmesi, Gezi eylemlerindeki en büyük suçlardan biridir!

15 yaşındaki Berkin Elvan’ın polis tarafından vurularak öldürülmesi, bu ülkenin tarihindeki en kara suçlardan biridir! Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Medeni Yıldırıım… Bu kardeşlerimizi hayattan, sevdiklerinden, bizden koparanlar Gezi’nin en büyük suçlarını işleyenlerdir!”

‘Bu halkın en güzel evlatlarının önünde diz çökeriz’

Bu halk… bu halk zalimlerin karşısında diz çöker mi?? Hayır! Diz çöker mi? Hayır! Bu halk diz çökmez! 19 Mart sonrası AKP zorbalığına karşı sokağa çıkan, boyun eğmeyen, diz çökmeyen gençlerin, tutuklu yüzlerce kardeşlerimizin tamamını da alacağız, özgürlüklerine ve mücadeledeki yerlerine kavuşturacağız.

Ama madem bunlar Gezi’ye baktıklarında halkın iradesini, kendi kâbuslarını görüyorlar…

O zaman biz de o iradeye, o kardeşliğe, o direnişe sahip çıkarız! 19 Mart sonrası AKP zorbalığına karşı sokağa çıkan, boyun eğmeyen, diz çökmeyen gençlere, tutuklu yüzlerce arkadaşımıza sahip çıkarız. O genç ve öğrenci kardeşlerimizin tamamını alacağız, özgürlüklerine ve mücadeledeki yerlerine kavuşturacağız. Ve evet, biz bu halkın en güzel evlatlarının, Gezi’de yitirdiğimiz kardeşlerimizin, mücadele arkadaşlarımızın önünde… Onlara duyduğumuz saygıyla, diz çökeriz!”

Eskişehir ‘Hükümete diz çökmüyoruz’ dedi: ‘Ali İsmail Korkmaz burada’

Eskişehir’de Espark kapısında buluşulup Ali İsmail Korkmaz Heykeli önüne yüründü. Günlerdir kentte iktidarın zorbalıkları ve adaletsizliklerine karşı mücadele eden gençlerin yoğun ilgi gösterdiği eylemde Gezi Direnişi’nde yaşamını yitirenlerin isimleri okunarak “burada” yanıtları haykırıldı.

Eylemde konuşan TKP Parti Meclisi Üyesi Ömer Faruk Erol şunları söyledi: “ Kabulleneceksiniz, diz çökeceksiniz çağrısı yapmalarının güçle, kudretle hiçbir ilgisi yoktur. Bu saldırıların tek bir nedeni var. Onlar itiraf edemiyor ancak biz ilan edelim, saldırıların tek nedeni halk korkusudur ve bu korkularında haklılar. İktidarları boyunca halkımıza dönük sayısız saldırı gerçekleştirilen AKP’nin en büyük korkusu günlerdir tetikleniyor. Gezi korkusu, Gezi direnişi korkusu, yani hakkını arayan bir halkın korkusu. Gezi’de haziran günlerinde ayağa kalkan halkımız biz bu düzene tarikatlar, patronlar düzenine boyun eğmeyiz yanıtını çok ama çok güçlü bir şekilde vermiştir.

Bugünkü korkularının altında yatan ana nedenlerden biri halkımızın hakkı olanı almak için vereceği kavgada öne atılmasıdır. Bu kavgadan korktukları için bize dönüp diz çökün diyorlar. Korktukları için yüzlerce üniversite öğrencisini tutukluyorlar ama yine de başaramıyorlar.“

Paylaşın:
Habermax, tarafsız ve şeffaf habercilik anlayışıyla, her görüşe saygı göstererek doğru ve güncel bilgileri sunmayı hedefler. Siyasi ayrım yapmadan, güvenilir içeriklerle okuyucularını bilgilendirir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj Gönder
Merhaba, yayınlanmasını istediğiniz mesajınızı bize iletin, yayınlayalım.