HABERMAX. Türkiye Komünist Partisi (TKP) hafta sonu Eskişehir, Kocaeli ve Mersin’de “Biz Halkız, Biz Yönetiriz!” başlığıyla halk toplantıları düzenledi.

Eskişehir’de Hasan Polatkan Kültür Merkezi’ndeki buluşmaya TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan ve TKP Parti Meclisi Üyesi, sanatçı Orhan Aydın konuşmacı olarak katıldı.
TKP PM Üyesi Ömer Faruk Erol’un katılımcıları TKP Eskişehir İl Örgütü adına selamlamasıyla başlayan toplantı Orhan Aydın’ın konuşmasıyla devam etti.
‘Yeni bir cumhuriyeti kurmanın zamanı’
TKP PM Üyesi sanatçı Orhan Aydın yeni bir cumhuriyeti kurmanın zamanının geldiğini vurguladığı konuşmasında şunları söyledi:
“Ahlaksızlığı egemenlik haline getiren dayatmalara; gerici, ırkçı, kafatasçı dayatmalara; adaletsizliğe, yalana karşı yan yana olalım, kol kola girelim diyen tek özne Türkiye Komünist Partisi.” diyen Aydın, konuşmasına şöyle devam etti:
Kurum ve kuruluşlarıyla işgal edilen bu cumhuriyetin bir geleceği yok artık. Yeni bir cumhuriyeti kurmanın zamanı. O güç burada, Türkiye’nin her yanında. Güzel bir ülkeyi yaratabiliriz hep beraber. Bunun için “karınca kardeşliğine” ihtiyacımız var. Bu bahar bunu göreceğiz. Biz halkız, biz yönetiriz. Bunu 1 Mayıs’ta göreceğiz.
Kemal Okuyan: Türkiye AKP’nin elinde büyüdü ve halk küçüldü
Ardından kürsüye çıkan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Lübnan ve Filistin’e yönelik İsrail saldırganlığı; ABD ve Avrupa’da yükselen faşizm üzerinden Türkiye’nin yanı sıra dünyada da bir yönetim krizi olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı.
Okuyan şöyle devam etti:
“AKP başından beri tüccar zihniyetli bir parti. Ülkeyi yağmalamaktan iyi anlıyorlar, talandan iyi anlıyorlar, doğayı betona çevirip buradan büyük servetler edinmekten iyi anlıyorlar, dolayısıyla AKP’ye, bugünkü hükümete “Beceriksiz” demek kadar saçma bir şey olamaz. Bazı şeylerde çok becerikli bir hükümet. Türkiye, AKP’nin elinde ciddi bir şekilde büyüdü, büyüdü ve halk küçüldü, toplumun çok büyük bir kesimi yoksullaştı.
Suriye’yi “hallederken” İsrail’le, İngiltere’yle, ABD’yle işbirliği yaptılar. Oradaki “başarı” onların başarısıdır. Biz bunu bir başarı olarak görmüyoruz. On yıl boyunca bir kan gölüne çevirdiler Suriye’yi.
‘Türkiye nükleer tehdit altında’
Kemal Okuyan, AKP iktidarının Türkiye’nin dış politika enstrümanı olarak kullandığı ‘meydan okuma’ söylemine karşın arka planda ülkenin farklı tehlikelerle karşı karşıya olduğuna işaret etti:
“Efendim, ‘İsrail’e meydan okuyoruz.’ Nereden meydan okuyorsun İsrail’e? İsrail’in Türkiye’deki ağırlığı, Türkiye’de sinsice elde ettiği mevziler olduğu gibi duruyor. Filistinliler katledilirken her gün devam etti İsrail’le ticaret. Sonra bunları biraz yasakladılar gelen tepkilerden sonra. Ama Azerbaycan’dan giden petrol hiç kesilmedi. Azerbaycan’dan giden petrol Türkiye’den İsrail’e gitti. İsrail’in askeri uçakları o yakıtları kullanarak Filistinlileri öldürdü.
Amerika’ya meydan okuyoruz” diyorlar. Demin görüntülerde (sinevizyon) de vardı, Türkiye Komünist Partisi dışında kimse İncirlik Üssü ile uğraşmıyor. İncirlik Üssü neden önemli biliyor musunuz? Adana’daki bu üste nükleer silahlar var. Bu silahlar ABD’nin. Umarım olmaz ama diyelim ki bir gerilim oldu; Türkiye, bu nükleer silahlar yüzünden nükleer tehdit altında. Türkiye’nin şu anda nükleer silahı yok ama topraklarımızda nükleer silahlar var.”
‘Hükümet güçlendiği için değil giderek zayıflaştığı için saldırıyor’
Okuyan, son dönemde yargı üzerinden yürütülen operasyonlara da değindiği konuşmasına iktidarın iç gerilimlerini daha fazla saldırganlaşarak yönetmeye çalıştığına dikkat çekerek şöyle devam etti:
“Hükümet güçlendiği için değil giderek zayıflaştığı için saldırıyor. Herkesi gözaltına alma nedenleri güçlü olmaları değil zayıf olmalarıdır. Herkesi içeri atamazlar. İsrail nasıl herkesi öldürerek yönetemiyor, Türkiye de herkesi içeri tıkarak yönetemez. Böyle bir gücü yok AKP’nin.
Dışarıya baskı uygulayarak içerideki kavgayı örtmeye çalışıyorlar ya da yönetmeye çalışıyorlar. Hükümetin içinde İrancılar, İran düşmanları; NATO’cu ya da Amerikancı; daha pazarlıkçı, biraz daha dengeli olalım diyenler var. Tarikatlar arasında amansız bir mücadele var. İktidarın içerisinde 7-8 tane çok önemli kavga konusu var. Bir “açılım,” “çözüm” diyemedikleri ancak ne olduğunu bilmediğimiz bir süreç var. Kürtlerle Türkler anlaşacağız, “karınca kardeşliği” değil “İslam kardeşliği kuracağız” diyorlar. Bu da iktidarın içerisinde çok büyük bir kavga.”
‘TKP kötünün iyisi tuzağının parçası olmayacak’
Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarıyla toplumun önüne çıkarılan isimlerin heyecan yaratmadığna dikkat çeken TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, konuşmasını toplumda heyecanı halkın kendisinin yaratacağını vurgulayarak bitirdi:
“TKP “kötünün iyisi” tuzağının parçası olmayacak. Bu halkın içine kaçmış korkuyu çıkartacağız. Gerçek hayatta kahramanlar yok. İmamoğlu kim, Yavaş kim ya da X şahsı kim? Bunlar şişirilmiş balonlar. Toplumun önüne hep böyle şişirilmiş balonlar çıkartılıyor. Geçtiğimiz genel seçimde bu Kemal Kılıçdaroğlu’ydu.
AKP-MHP eskileriyle, sağcılarla heyecan yaratılamaz bu ülkede. Erdoğan, kendi çizgisinde bir seçenek sunuyor. Sunduğu şey kaotik bir ülke. Bu toplumun bir şeye inanmaya ihtiyacı var. Baktığınızda AKP’nin karşısında heyecan yaratan bir seçenek yok. Heyecanı yaratacak şey halktır.”
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan’ın konuşmasının ardından, Türkiye Komünist Gençliği Tiyatro Ekibi’nin “Yirminci Asrın Maceracıları” isimli oyunu sahnelendi. Tiyatro sanatçısı Latif Tiftikçi tarafından yönetilen oyun ilk kez komünist şair Nazım Hikmet’in 123. yaşını selamlamak için Eskişehir’de düzenlenen etkinlikte sahnelenmişti. Etkinlik çok sayıda yurttaşın TKP gönüllüsü olmak üzere başvuruda bulunmasıyla sona erdi.
Kocaeli ve Mersin’de de emekçiler ‘Biz yönetiriz’ dedi
TKP Kocaeli İl Örgütü’nün düzenlediği halk buluşmasına TKP MK Üyesi Savaş Sarı ve TKP PM Üyesi gazeteci yazar Orhan Gökdemir konuşmacı olarak katıldı. TKP Kocaeli İl Başkanı Önder Erginer’in açış konuşmasının ardından Orhan Gökdemir söz aldı.
‘Ülkeyi neşeli bir güne çıkaracağız’
Toplumun neşesinin elinden alındığına dikkat çeken Gökdemir, “Bize bir neşe gerek. Bize bir umut gerek, bize bir gelecek gerek. Bize yeni bir meşrutiyet, bize yeni bir cumhuriyet gerek. Umutsuzuz ve neşesiziz. Ama öfke ve şiddet doluyuz. Sözümüz var, bu ülkeyi yeniden aydınlık, güneşli, neşeli bir güne çıkaracağız. Bizler üretenleriz, bu ülkeyi biz yönetiriz” diye konuştu.
‘Bir komünist partinin yönetemiyorlar demesi önemli’
Gökdemir’in ardından söz alan TKP MK Üyesi Savaş Sarı “Bugün ‘Yönetemiyorlarsa biz halkız, biz yönetiriz’ başlığıyla buluştuk. Bu büyük bir söz.” diyerek başladığı konuşmasında bir komünist partisinin ‘yönetemiyorlar’ demesinin önemli bir durum olduğuna dikkat çekti.
Sarı konuşmasını “Ekonomik sıkıntılar var, kaynak sıkıntısı çekiliyor ve ülke yönetilemiyor. Onlar sermayedarlar, holdingler, tarikatlar, onlar emperyalizmin işbirlikçileri, onlar Osmanlıya özlem duyanlar, onlar bir avuç asalak aslında. Biz halkız, örgütlü durursak onların karşısında, partimizle birlikte hareket edersek biz yönetiriz bu ülkeyi. Sadece buradan umut çıkar.” sözleriyle bitirdi.
Buluşma, Grup Manifesto’nun müzik dinletisinin ardından TKP İl Başkanı Önder Erginer’in “Bu yolculukta herkesin sesine, fikrine ve emeğine ihtiyacımız var. Gelin, umut dolu bir dünya için birlikte mücadele edelim. Çünkü biz, bu dünyayı değiştirebilecek güce sahibiz.” sözleriyle katılımcıları örgütlenmeye davet etmesinin ardından sona erdi.
‘Bu güzel ülkenin kurtuluşu için emek harcamaktan kaçınmayın’
TKP Mersin İl Örgütü’nün düzenlediği toplantıya emekçiler, kadınlar ve gençler yoğun ilgi gösterdi. TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Mavi Salon’da yapılan toplantıya TKP PM Üyesi Aydemir Güler ve Mersin Kadın Dayanışma Komiteleri adına Derya Demir konuşmacı olarak katıldı.
Derya Demir, “memleketin derdine düşenlerin, memleket meselesini hayatının merkezine alanların azımsanmayacak sayıda olduğunu” ifade ederek bir araya gelip umudu, dayanışmayı yaymanın öneminden bahsettiği konuşmasında, TKP’nin Mersin’deki çalışmalarına, Akkuyu Nükleer Santrali işçileriyle yürütülen mücadeleye, Kadın Dayanışma Komiteleri’ne ve semt evlerindeki çalışmalara değindi. Demir, “Mutlaka bu alanlarda yapacaklarınız vardır ve bu güzel ülkenin kurtuluşu için emek harcamaktan kaçınmayın” diyerek katılımcıları TKP saflarında örgütlenmeye çağırdı.
‘Çoğunluk biziz. Bu ülkenin yönetilmeme hali artık sona ermeli’
TKP PM Üyesi Aydemir Güler, konuşmasına halk olmanın önemine vurgu yaparak başladı.
“Ülkenin çoğunluğu biziz, her sabah birlikte işe giden biziz ancak bizim bir araya gelmemizi engelleyen bir sürü perdenin varlığı bizi halk olmaktan uzaklaştırıyor” diyen Güler, halkın olmadığı bir mücadelenin olmayacağını vurguladı.
Aydemir Güler “Halk olup, aramızdaki tüm örtüleri kaldırmanın zamanı geldi, çok geç kaldık, bu ülkenin yönetilmeme hali artık sona ermeli ” diyerek birlikte mücadele etmenin önemini vurguladı.
Ali Diyaroğlu’nun şiir dinletisinin ardından toplantı sona ererken TKP’nin çağrısına kulak veren çok sayıda yurttaş partiye gönüllülük başvurusunda bulundu.
TKP geçtiğimiz ay yayımladığı “Yönetemiyorlarsa, biz halkız biz yönetiriz” başlıklı açıklamasında Türkiye’nin yönetilemediği, sürüklendiği vurgusuyla yurttaşlara yaşanası bir ülke kurmak için görev çağrısında bulunmuştu. TKP’nin 104 yıl önce bağımsız bir ülke için mücadeleyi önceleyerek yola çıktığı hatırlatılarak Türkiye’nin bugün sınırsız ve dizginsiz bir sömürü ve talan ile baş başa kaldığına dikkat çekilmişti.
Açıklamada Türkiye’nin planlı bir ekonomiyle yönetilmesi gerektiği, siyaset ve kamu alanında laikliğin tesis edilmesi, Türkiye’nin bağımsız olması, halkın yönetime katılması ve meclisin yurttaşları temsil eden bir halk kürsüsü olması gerektiği vurgulanmıştı.