HABERMAX. Türk Tarih Kurumu eski Başkanı ve Kutlu Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in Anayasa’nın ilk dört maddesine ilişkin açıklamalarına sert tepki gösterdi. Halaçoğlu, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, Zengin’in “nokta ve virgül” benzetmesini eleştirerek, bu yaklaşımın Cumhuriyet’in temel ilkelerini tartışmaya açtığını savundu.

Halaçoğlu, mesajında şu ifadelere yer verdi: “AKP nihayet baklayı ağzından çaktı. Grup başkanvekili Özlem Zengin Anayasa’nın ilk dört maddesini hedef aldı. Neymiş? Nokta ve virgül ile yine aynı anlamı verecek şekilde değiştirilebilirmiş. Nokta virgülle değiştirme adı altında aslında ilk dört maddeyi tartışmaya açıyorlar. Grup başkanvekiline soruyorum: Nokta ve virgülü neden değiştirme ihtiyacını duyuyorsunuz?”
Tarihçi ve siyasetçi Halaçoğlu, tepkisini daha da genişleterek, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Anayasa’nın 66. maddesindeki vatandaşlık tanımını tartışmaya açan açıklamalarını da hatırlattı. Halaçoğlu, “Zaten daha önce Binali Yıldırım ile Devlet Bahçeli de vatandaşlık tanımını, yani 66. Maddeyi tartışmaya açmış, hatta Devlet Bahçeli, bir Kürt, bir Alevi cumhurbaşkanı olması teklifini ileri sürerek, toplumda hem dinî, hem de etnik tartışmalara sebep olacak, dolayısıyla Türkiye’yi etnik ve dinî ayrışmaya sürükleyecek bir beyanat vermişti” diye yazdı.
Özlem Zengin’in Tartışmalı Çıkışı
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, 13 Ekim 2025 tarihinde Akit TV’de katıldığı bir programda, yeni Anayasa çalışmaları kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Zengin, Anayasa’da hiçbir maddenin “tartışılmaz” olmadığını savunarak, “Kurulmuş yapıları muhafaza edebiliriz ama ‘hiçbir şeye dokunulamaz’ sözü doğru değil. Yani aynı cümlelerle aynı anlamı da tekrar oluşturabiliriz” dedi. Konuşmasında, metnin noktalama işaretleri gibi küçük değişikliklerle yeniden ifade edilebileceğini ima eden Zengin’in sözleri, Anayasa’nın ilk dört maddesinin (devletin şekli, nitelikleri, bütünlüğü ve değiştirilemezliği) tartışmaya açıldığı şeklinde yorumlandı. Bu madde, 1982 Anayasası’nın temel taşlarını oluşturuyor ve değiştirilmesi teklif edilemez nitelikte.
Zengin’in açıklamaları, muhalefet cephesinden büyük tepki topladı. CHP ve İYİ Parti gibi partiler, ilk dört maddenin Cumhuriyet’in “harcı” olduğunu belirterek, herhangi bir değişikliğe karşı olduklarını dile getirdi. Benzer şekilde, daha önce TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Anayasa’nın üçüncü maddesiyle ilgili sözleri de (BBC Türkçe, 14 Ekim 2024) geniş yankı uyandırmış ve “algı operasyonu” olarak nitelendirilmişti.
Vatandaşlık Tanımı Tartışmaları Yeniden Alevlendi
Halaçoğlu’nun eleştirilerinde değindiği 66. madde, “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür” hükmünü içeriyor. Bu madde, Cumhuriyet tarihi boyunca en çok tartışılan konulardan biri olarak öne çıkıyor. Eski Başbakan ve TBMM Başkanı Binali Yıldırım, 28 Ağustos 2025’te TBMM’de kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nda, vatandaşlık tanımının “etnik kimlik esasına dayalı değil, eşitliğe dayalı” olarak gözden geçirilmesi gerektiğini savundu. Yıldırım, “Vatandaşlık tanımı gözden geçirilmelidir. Etnik kimliğe değil, eşitlik esas alınmalı” diyerek, 1924 Anayasası’ndaki “din ve ırk ayrımı olmaksızın herkesin vatandaş olduğu” yaklaşımını örnek gösterdi (Serbestiyet, 28 Ağustos 2025).
MHP lideri Devlet Bahçeli ise, 3 Nisan 2025’te Türkgün dergisine verdiği röportajda, vatandaşlık bağını “etnik köken, din ve mezhep farkı gözetmeksizin” tanımlayarak, “bir Kürt veya Alevi cumhurbaşkanı” önerisini gündeme getirdi. Bu teklif, toplumda etnik ve dini ayrışmalara yol açabileceği gerekçesiyle eleştirilmişti (Yeniçağ Gazetesi, 3 Nisan 2025).
Osmanlı Felaketiyle Paralellik: “Ders Almazsanız Aynı Sonuçlarla Karşılaşırsınız”
Tarihçi kimliğiyle bilinen Halaçoğlu, eleştirilerini Osmanlı Devleti’nin son dönemlerindeki tartışmalara benzeterek tamamladı. “Bu şahıslara Osmanlı Devleti’nin son zamanlarındaki bu tür tartışmaları dikkatlice okumalarını tavsiye ediyorum. Okusunlar ki bu tür tartışmaların Osmanlı Devleti’ni nasıl bir felâkete sürüklediğini ve yıktığını, bu tartışmaları başlatan devlet adamlarının nasıl bir sonuçla karşılaştığını ve lânetle anıldığını görsünler. Unutmayın. Ders almazsanız aynı sonuçlarla karşılaşmanız kaçınılmazdır. Osmanlı belgelerinin diliyle ikaz ediyorum. ‘Vakit kaybetmeyesiz, şöyle bilesiz'” diye yazan Halaçoğlu, Osmanlı arşiv belgelerinden alıntı yaparak uyarıda bulundu.
Prof. Dr. Halaçoğlu’nun paylaşımı, sosyal medyada hızla yayıldı ve 821 binden fazla takipçisi tarafından binlerce kez retweet edildi. Tarihçi, Kayseri Milletvekili olarak 24-26. dönemlerde görev yapmış, Türk Tarih Kurumu Başkanlığı yapmış bir isim olarak, milli meselelerdeki sert çıkışlarıyla tanınıyor.
Siyasi kulislerde, Halaçoğlu’nun tepkisinin, yeni Anayasa çalışmaları ve “Terörsüz Türkiye” süreciyle bağlantılı tartışmaları daha da alevlendireceği yorumları yapılıyor. AK Parti cephesinden henüz resmi bir yanıt gelmezken, muhalefet partileri Halaçoğlu’nun görüşlerini destekleyen açıklamalar yapmaya başladı.