HABERMAX. Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Selma Aliye Kavaf, Türkiye’nin farklı illerinde peş peşe yaşanan evsiz ölümleriyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. TBMM’ye sunduğu soru önergesiyle hükümeti göreve davet eden Kavaf, yaşanan trajedilerin, sosyal devlet anlayışının mevcut sistemde işleyemez hale geldiğinin bir kanıtı olduğunu söyledi.
Kavaf, “Engelli bir vatandaşımız, ‘Soğuktan öleceğim’ diye yardım talebinde bulunuyor ve ertesi sabah cansız bedeni bulunuyorsa, burada yalnızca bir trajediden değil, devletin insan hayatını koruma konusundaki açık başarısızlığından söz ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“İzmir’de Çaresizlik Çığlığa Dönüştü”
Kavaf, İzmir’de 58 yaşındaki engelli vatandaş Adnan Kale’nin “Soğuktan öleceğim” diyerek yardım çağrısında bulunduğunu, ancak hiçbir kurumun bu çağrıya yanıt vermediğini hatırlattı. Kale’nin ertesi sabah donmuş halde bulunduğunu belirten Kavaf, “Bir yardım çığlığına dahi yanıt veremeyen bir sistemle karşı karşıyayız. Bu olay, sosyal hizmet mekanizmalarının insan onuruna uygun bir şekilde işlemediğinin en acı göstergesidir.” dedi.
“Antalya’da Üç Günlük İhmal Zinciri”
Antalya’da Fatih Sultan Mehmet Camii avlusunda 49 yaşındaki İsmail Şorabay’ın hayatını kaybettiğini hatırlatan Kavaf, bu olayın daha vahim bir tabloyu ortaya koyduğunu belirtti. Cami imamı, Şorabay’ın durumunu üç gün boyunca yetkililere bildirmesine rağmen hiçbir adım atılmadığını ifade eden Kavaf, “Yağmur altında günlerce hareketsiz kalan bir insanın ölüme terk edilmesi, kurumsal kayıtsızlığın vahim boyutlarını gözler önüne seriyor. Bu, yalnızca bireysel bir kayıp değil, zincirleme bir ihmalin sonucudur.” diye konuştu.
“İstanbul’da İbadethane Bile Çare Olmadı”
Kavaf, İstanbul Güngören’de Hz. İbrahim Camii’nde 35 yaşındaki Eren Karaman’ın ibadethaneyi bir sığınak olarak kullandığını ancak burada dahi soğuğa yenik düşerek hayatını kaybettiğini söyledi. Kavaf, “Vatandaşlarımızın ibadethanelerde dahi korunamaması, sosyal devlet anlayışının tamamen çöktüğünü göstermektedir. Barınma hakkı en temel insan hakkıdır. Devletin bunu sağlamaktan aciz kalması kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.
“Kaynaklar Nerede Kullanılıyor?”
Soru önergesinde sert sorular yönelten Kavaf, evsiz vatandaşların yaşam haklarını koruyamayan bir sistemin başarısızlığını şu sözlerle sorguladı:
– Türkiye genelinde evsiz vatandaşların sayısı bilinmekte midir? Bu konuda bir veri tabanı neden oluşturulmamıştır?
– Evsiz vatandaşlar için tahsis edilen bütçe neden temel ihtiyaçları karşılamaktan uzak kalmaktadır?
– Son 5 yılda sokakta yaşamını yitiren, yaralanan veya bağımlılıkla mücadele eden vatandaşlarımızın sayısına dair bir çalışma yapılmış mıdır?
– Bu trajik ölümlerden sorumlu yetkililer hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?
– Benzer olayların önüne geçmek için kapsamlı bir acil eylem planı neden hâlâ oluşturulmamıştır?
“Bu İnsanlar Kaderlerine Terk Edilemez”
Kavaf, yaşanan ölümlerin yalnızca birer bireysel trajedi olmadığını, toplumun en kırılgan kesimlerinin göz ardı edilmesinin sonucu olduğunu vurguladı. “Evsiz vatandaşlarımızın yalnızca soğuğa değil, devletin ve toplumun duyarsızlığına kurban gitmesi kabul edilemez. Barınma ve korunma haklarını sağlamak devletin asli görevidir” diyen Kavaf, hükümeti derhal harekete geçmeye çağırdı.
“Harekete Geçmek İçin Daha Kaç Can Gerekecek?”
Kavaf, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bu trajediler, sosyal devlet anlayışının iflas ettiğini açıkça gösteriyor. Hükümet, evsiz vatandaşlarımızı korumak için hızlı ve kalıcı bir çözüm planı oluşturmalı. Bu insanların hayatı, ihmallerden ve yavaş işleyen sistemlerden çok daha değerlidir. Daha fazla can kaybı yaşanmadan harekete geçmek bir zorunluluktur.”
Yaşanan olaylar, evsiz bireylerin temel haklarının korunması konusunda devletin acil ve kapsamlı bir dönüşüm geçirmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Bu trajedilerin tekrarlanmaması için kalıcı çözümler üretilmesi, sadece devletin değil, toplumun da bir vicdan borcu.