HABERMAX. SKD Türkiye, Denizli Sanayi Odası iş birliği ve Avrupa Birliği Delegasyonu destekleri ile hayata geçirilen Sanayide Yeşil Dönüşüm Buluşmaları’nın ilki iş dünyasının, kamu yöneticilerinin ve sivil toplum liderlerinin katılımı ile 16 Ocak’ta Denizli Anemon Otel’de düzenlendi.
Etkinlikte, Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakat Dairesi Başkanı Gülizar Yavaş tarafından AB Yeşil Mutabakatına adaptasyon ve bu kapsamda sanayinin dönüşümünün önemi aktarılırken, kalkınma bankaları Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) ve Türkiye Kalkınma Yatırım Bankası (TKYB) üst düzey yetkilileri tarafından sanayi şirketlerinin yeşil dönüşümünde finansmana erişimi konusunda geniş ölçekte bilgiler verildi.
Bunun yanı sıra, şirketlerin yeşil dönüşümünü ivmelendirmek ve konu özelinde bir vizyon oluşturulması için düzenlenen panellerde plastik, tekstil, enerji, elektrik ve demir-çelik sektörlerinden Huhtamaki (Elif Plastik), Kocaer Çelik, SaXcell B.V., CK Akdeniz, Enerjisa Commodities firmalarının iyi uygulama örneklerine yer verilirken, bu geçişte sektörlerde yaşanan güçlükler hakkında yapılan konuşmalar katılımcılar nezdinde ilgiyle karşılandı.
Yeşil Dönüşümün Liderleri oturumunda konuşan SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, “Türkiye’deki iş dünyası, yeşil dönüşümde önemli adımlar attı; ancak eksiklerimiz ve kat etmemiz gereken uzun bir yol var. Yeşil dönüşüm; yenilikçi teknolojilerin, verimlilik önlemlerinin ve sürdürülebilir üretim yöntemlerinin benimsenmesini içeren bir yaklaşım olarak tanımlanabilir. Bu dönüşüm, atık azaltma, yenilenebilir enerji kullanımı, enerji verimliliği, su kaynaklarının korunması gibi hedefleri destekliyor. Döngüsel Ekonomi de yeşil dönüşümün önemli araçlarından biri. Şirketlerimizin küresel rekabet gücünü artırması ve Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşabilmesi için döngüsel ekonomiye geçişi kaçınılmaz.
SKD Türkiye olarak 20 yıldır sürdürülebilirlik projeleriyle iş dünyasına rehberlik ediyoruz. Bugün tanıttığımız Sürdürülebilir İş Rehberi, özellikle KOBİ’lerin küresel rekabetin yeni kurallarına adapte olmalarına yardımcı olacak. Bu rehberle, KOBİ’lerin yeşil dönüşüme adım atmalarını ve küresel pazarda rekabet avantajı elde etmelerini hedefliyoruz. Yeşil ekonomi kurallarını anlamak ve uygulamak, geleceğin başarılı şirketlerini belirleyecek önemli bir faktör.” şeklinde konuştu.
Sanayide Yeşil Dönüşüm Buluşması etkinliğinde ev sahibi olan ve açılış konuşmasını yapan Denizli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu konuşmasında “Denizli Sanayi Odası olarak Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik konularında göreve geldiğimiz günden beri önemli çalışmalar yapıyoruz. Denizli olarak Avrupa Birliği ile ticareti ve yakın ilişkileri olan bir kentiz. Özellikle demir-çelik, tekstil, mermer başta olmak üzere sektörlerimiz kendilerini yeni düzene uyumlu hale getirmeye başladı. Her daim yenilikleri ve düzenlemeleri takip ediyor ve üreticilerimizi en verimli şekilde süreçlere hazırlamaya çalışıyoruz. Odamız bünyesinde Sürdürülebilirlik Komisyonunu göreve geldiğimiz ilk gün oluşturduk. Sanayicilerimize sürdürülebilirlik konusunda daha iyi ve hızlı bir hizmet sağlamak için sürdürülebilirlik departmanı ile de daha güçlü bir yapı kurma hazırlığındayız. Sanayicimizi ve ihracatçımızı bu geçiş döneminde de yeni yükümlülüklere hazırlamaya çalışıyoruz.” sözlerine yer verdi.Avrupa Yeşil Mutabakatı: Sürdürülebilirlik İçin Sanayinin Dönüşümü
Etkinliğe konuk konuşmacı olarak çevrimiçi bağlantı ile katılan AB Türkiye Delegasyonu Müsteşarı ve Yeşil Kalkınma ve Kapsayıcı Büyüme Bölüm Başkanı Virve Vimpari, “Türk ve Avrupalı KOBİ’ler aynı dinamizmi paylaştıkları için karşı karşıya kaldıkları zorluklar da birbirine benzemektedir. Bunun yanında, birçok Avrupalı ve Türk KOBİ, örneğin makina, otomotiv ve tekstil sektörlerinde aynı değer zincirlerini paylaşmaktadır. Bu entegrasyon, güçlü ticari ve ekonomik ilişkilerimizin bir kanıtıdır. Türkiye, AB’nin altıncı büyük ticaret ortağı; AB ise Türkiye’nin en büyük ihracat pazarıdır.
Aynı hedeflere sahip olmak ve aynı vizyonu paylaşmak, AB ve Türk sanayileri ve bu sanayilerin değer zincirleri arasında iş birliği ve sinerjinin sadece mümkün değil; aynı zamanda kesinlikle faydalı olduğunu göstermektedir.” şeklinde konuştu.