HABERMAX. Esat Kaba: “Yas tutarken ağıt yakmış Anadolu insanı. Müziğe sadeceeğlenmek için bir araçmış muamelesi yapmayı bırakırsak sektörü destekleyebilirve ilerletebiliriz”
Pandemi, ekonomik kriz ve depremin etkilediği sektörlerin en başındamüzik sektörü geliyor. Ünlü yapımcı ve menajer Esat Kaba, müzik sektörününaldığı yaraların önüne geçmek isteniyorsa sektöre bakış açının değişmesigerektiğini söyledi.
Ferhat Göçer, Deniz Seki, Ayla Çelik, Gökhan Tepe, İkilem,Gece Yolcuları’nın menajerliğinin yanı sıra son dönemin sevilen müzik gruplarıarasında ismini yazdıran Kafadar grubunu da yapımcılığına başlayan Esat Kaba,Türkiye’yi derinden sarsan felaketlerin ardından müzik sektörünün yaşadığısorunlar hakkında açıklamalarda bulundu.
Kaba, sektörün çok ciddi zorluklar yaşadığını ve bir konseraşamasının sadece sanatçıyla anlaşarak bitmediğini her sanatçı için çalışanteknik ekibinden tutun, organizasyon ekipleri dâhil en az elli kişi olduğudüşünülürse aslında sektörün ne kadar büyük olduğunun ve çok fazla kişinin debu sektörden ekmek yediğinin anlaşılacağını belirtti.
“Müzik Sadece BirEğlence Aracı Değildir”
Türkiye’de sektörün yaşadığı sıkıntının temelinde müziğebakış açısı olduğunu da ifade eden Esat Kaba, müziğe sadece eğlence gözüylebakılmasının temel hata olduğunu şöyle anlattı:
Müzik sadece bir eğlence aracı değildir. Müzik, tümduyguların ezgilerle dile gelişidir. Duygularımız sadece mutluluk ve aşkdeğildir. Hüzün, yas, melankoli de insanoğlunun temel duyguları arasında yeralır. Bakın Anadolu türkülerine ağırlıklı olarak ağıtlar vardır. Anadoluinsanları kayıplarını, acılarını ağıtlar yakarak anlatmıştır. Hal böyleyken2023 yılında hala müziğe eğlence gözüyle bakarak her felaket sonrası sankisuçlusu müzikmiş gibi sektörümüzü cezalandırıyoruz. Konserlerimiz iptalediliyor, festivaller yasaklanıyor. Sanatçılarımız da aynı duyguları yaşıyor.Müzisyenler duygularını ezgilere dökerler. Müzisyenlerimizin duygularını ifade etmelerisekteye uğruyor. Tüm kurumsal şirketler hayatlarına devam ederken ve kâr-zarartablosu çıkarırken bizlere ‘oturun, bekleyin’ deniyor.
Bizler deprem felaketinde şirkette bir hafta ara verdik. Çokyoğun bir stres ve üzüntü duyuyorduk. ‘Dinlenelim, bekleyelim’ dedik. Toplumolarak aynı anda aynı duyguları hissettik. Fakat duyduk, tüm kurumsal şirketlerçalışanlarına krizi fırsata çevirme toplantıları yaptı. Daha da çok çalıştırdı.İstifa eden çok fazla beyaz yakalı insan bu şikâyetleri dile getirdi. Oradagöstermelik üzüntülerle kâr artırımı yapan sektörler varken burada acılarınıpaylaşmak, müziğin iyileştirici gücüyle bir araya gelmek isteyen bizleryerimizde saydık.
Türkiye’nin çok değerli sanatçıları bir araya geldi. ErkanOğur, Onur Akın, Edip Akbayram, Hüseyin Turan, Ufuk Beydemir gibi isimlerbirlikte depremin ardından seslendirdikleri türkü ile acılarını anlattı. Bakınaslında bu tam da dediğim şeydi.
Sektörümüzün ilerlemesi, sanatın, sanatçının varlığınıkorumasını istiyorsak sektörümüze destek olmamız gerekiyor. Müziğiniyileştirici gücüne inanmalıyız.