Uzmanlar, “Eylül ayında ikinci dalga bekleniyor. Mevsimsel grip başlayacak, okullar açılacak, yazlıkçılar, yaylalara gidenler evlerine dönecek, toplu taşımalar kalabalıklaşacak, havaların serinlemesiyle kapalı alanda geçirilecek süreler artacak, bütün bunlar ikinci dalgayı tetikleyecek. Bu duruma ne hastaneler ne ülkenin sağlık sistemi ne de sağlıkçılar dayanır. Bu gidiş iyi değil” vurgusu yaptı. Bilim insanları Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın koronavirüs vakalarındaki artışa ilişkin “Bu rahatlık devam ederse tablonun olumsuz yönde gitmesi kaçınılmaz. Bölgesel olarak gerekli kararları yeniden alırız” yönünde açıklamalarını ve Türkiye’nin son koronavirüs tablosunu Cumhuriyet’e değerlendirdi.
BAKAN KOCA: BİRİNCİ DALGA SAHİLLERE İNDİ
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüse karşı dikkatli olmaları konusunda tatilcilere uyarıda bulundu. Bakan Koca, sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki hesabından yaptığı paylaşımda, “Birinci dalga sahillere indi. Tatilde dikkatli olalım” dedi.
‘VATANDAŞIN KEYFİNE BIRAKILDI’
Prof. Dr. SİNAN ADIYAMAN Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı
Hasta sayısı 1000’in altında tutuluyor ama test sayısı düştü. Ortalama test sayısı yüzde 22. Yeni vaka sayısı da yüzde 23 düştü. Test sayısını ne kadar az tutarsanız yeni hasta sayısını o kadar az görürsünüz. Olgu sayısını azaltmanın en etkili yolu enfeksiyon zincirinin kırılması. Türkiye, test sayısını azaltarak asemptomatik hastaları yakalama imkânımızı maalesef ortadan kaldırıyor ve salgın çok hızlı bir şekilde artıyor. Diyarbakır, Urfa, Erzurum, Rize, Mardin, Çanakkale, Zonguldak gibi illerde çok sayıda hasta artışı var. Manisa’da yoğun bakımda yer kalmamış. Ankara’da da sıkıntılar var.
‘Avrupa turist yollasın’
Siz hükümetsiniz, kamusal tedbirleri almak zorundasınız. Ayasofya’nın ibadete açıldığı gün 300 binden fazla insanın fiziksel mesafeyi korumadan bir araya gelmesi, bunlar yapılmayacak. Nişanları, düğünleri iptal edeceksiniz. Pandemi ile mücadelede alınan tedbirler toplum ve halk sağlığını düşünerek alınmıyor, tamamen ekonomik ve siyasi çıkarlar gözönüne alınarak yapılıyor. Hasta sayısı aşağı düşsün ki Avrupa turist yollasın. 50 yaş altı insanların ellerine ilaçlar veriliyor ve evlerine gönderiliyor. Evlerinin önünde önceden polisler bekliyordu, o kadar çok arttı ki yeteri kadar polis olmadığı için insanların keyfiyetine bırakıldı. Gidişat iyiye gitmiyor ve böyle devam ederse hastanelerin kapasiteleri de bunu kaldırmaya yetmeyecek.
BİR BEDELİ OLACAK
Prof. Dr. NİLAY ETİLER Halk sağlığı uzmanı
Sağlık Bakanlığı tarafından ilan edilen vaka sayısının, gerçek vaka sayısının altında olduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü tanı ile ilgili bir test stratejisinde değişiklik yapıldı, hasta ile teması olan ancak semptomları olmayanlara test yapılmıyor. Ayrıca orantısal olarak da yoğun bakım vaka sayısı önceki döneme göre daha fazla ve giderek artıyordu. Ancak 26 Temmuz’dan sonra, bakanlık açıklanan tabloya ağır vaka tanımı ekledi. Yoğun bakım ile entübe hasta sayısını artık göremiyoruz. Ağır vakanın tam da ne olduğunu bilmiyoruz. İnsanların rehavete kapılmasının nedenlerinden biri 4-5 aydan bu yana olan yorgunluk gibi faktörlerin yanı sıra ekonomik kaygılarla ekonomiyi diri tutmak için devlet büyüklerinin çizdiği iyimser bir tablonun sunulması. Tüm bunların faturası elbette çıkacak. Okulların açılması, yaz döneminin bitmesi, yazlıklarda, yaylalarda olanların geri dönmesi, havaların soğuması ve kapalı ortamlarda geçirilen zamanın artması, toplu taşıma araçlarının yoğunlaşması; bütün bunlar ikinci dalgayı tetikleyecek.
‘BİRİNCİ DALGA SÜRÜYOR’
Prof. Dr. KAYIHAN PALA Halk Sağlığı Uzmanı / Uludağ Üniversitesi
Test sayısındaki azalmaya karşın hasta sayılarında son günlerde bir artış olduğu gözleniyor. Okulların açılması için günlük olgu sayısının yüz binde 1’in altında olması gerektiği uluslararası platformda kabul görmektedir. Ülkemizde salgın henüz kontrol altına alınabilmiş değildir. Öncelikle salgın kontrol altına alınmalı, yüz bin kişi başına düşen günlük yeni olgu sayısında iller arasındaki gözlenen büyük farklılıklar giderilmeli ve okulların açılabilmesine ilişkin koşullar konunun uzmanları ile tartışılmalıdır. Bugünkü duruma bakarak okulların ağustos ayı içerisinde açılmasının uygun olmadığını söyleyebiliriz.
‘Faturasını ödüyoruz’
1 Haziran’da önlemlerin gevşetilmesinin sonuçlarını, üzerinden iki ay geçmesine karşın bugün halen gözlüyoruz. Bunun faturasını iki aydır olgu ve ölüm sayılarının düşmemesi hatta biraz yükselmesi ile ödüyoruz. Türkiye 230 bini aşan doğrulanmış hasta sayısı ve 6 bine yaklaşan ölüm sayısıyla henüz birinci dalgayı yaşıyor, birinci dalga halen sönümlendirilebilmiş değil. Eylül ayından başlayarak mevsimsel grip olgularında da artış gözlenmesi olasılığı var. Bu durumda bir yandan grip vakaları, diğer yandan da Covid-19 salgını sağlık sistemimizi zorlayabilir.
GARSONA, ŞOFÖRE TEST
Prof. Dr. MEHMET CEYHAN Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı
Belirtisiz vakaları bulmak için farklı bir test politikası uygulamalıyız. Şu anda günlük 45 binli rakamlarda olan testler havalimanlarında, yurtdışından Türkiye’ye gelen ve geriye dönen kişilere ya da bazı gruplara (futbolcular gibi) yapılan testler. Asıl virüsü yayma ihtimali yüksek olanlar gişe memurları, sağlık personeli, garsonlar, şoförler gibi gruplara testler yapmak lazım. Buna yönelik test politikası geliştirilmeli. Vakalar azalmıyor ve aynı seviyede gidiyor diye önemsemeyen insanlar var ama bu iyi birşey değil.
Aşı bulmak zorlaşacak
Uzun süre bu civarda vaka ile gitmeyi ne sağlık altyapısı, ne sağlık personeli, ne ekonomi kaldırabilir. Bir an önce vaka sayıları düşmeli. Şu an da yürütülen tedbirlerle ve halkın buna uyum oranı ile bunun azalması söz konusu değil. Covid-19 geçiren hastalar üstüne influanzaya yakalanırsa daha ağır seyreder. Grip ve pnömokok (zatürree) aşısı risk grubu, yapmalı ama bu aşıları bulmak pek mümkün olmayacak gibi görünüyor. Dünyada aşılara talep fazla.
‘CİDDİYE ALINMIYOR’
Prof. Dr. ALİ FUAT KALYONCU Eski Türk Toraks Derneği Başkanı
Ankara, İstanbul, Konya, Diyarbakır, Erzurum, Adana ve sahil beldelerinde de vaka artışlarının olduğu duyumlarını alıyoruz. Hastalık, Anadolu’ya yayıldı, insanlar artık maske takmıyor, sosyal yaşamlarına aynı şekilde devam ediyorlar. Biraz da Sağlık Bakanı’nın açıklamalarında iyimserlik var ve insanlar rehavete kapılıyorlar, hükümetin kendisi de ciddiye almıyor ki. Tüm bunlar mutlaka önümüze fatura olacaktır. Böyle bir ortamda işlerin iyiye gitmesi zor. Sınır geçişlerimiz çok güvenli değil. Problemli bir dönemdeyiz. Turizm sezonu diye hükümet bu rakamları biraz düşük tutmaya çalıştı onları da anlıyorum. Böyle bir durumda ağustos ayında biraz daha sorunun büyümesinden endişe ediyorum.
DURUM VAHİM!
Asistan Prof. EMRAH ALTINDİŞ Harvard Üniversitesi
Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Durum çok vahim. Maalesef, salgın pek çok şehirde kontrolden çıktı. Türkiye’de sağlık sisteminin muhtemelen en güçlü olduğu şehirlerden başkent Ankara’da, tüm yoğun bakımların dolu olması artık yoğun bakıma hasta kabul edilmemesi, hem akıldışı salgın yönetiminin sonucu, hem de çok tehlikeli bir gelişme. Eğer test sayıları bu komik sayılardan yükselmez, enfeksiyonun çok yayıldığı şehirlerde (Ankara, Diyarbakır, Bursa) minimum 2 hafta karantina uygulanmaz, topluma durumun vahameti anlatılmazsa, sonbahar/kış ağır geçecek!” diye yazdı.
Cumhuriyet Gazetesi