HABERMAX. Siyaset Bilimci Sabri Şenel, Türkiye’deki mevcut siyasal tabloya ilişkin kaleme aldığı yazısında, siyaset kurumunun tarihinin en itibarsız dönemlerinden birini yaşadığını belirterek çarpıcı ifadeler kullandı.

Şenel, “Çuvaldız!” başlıklı değerlendirmesinde, siyasetin bugün artık erdemin, emeğin ve liyakatin değil; çıkarcılığın, dalkavukluğun ve kişisel menfaatlerin merkezi hâline geldiğini vurguladı.
Şenel yazısında şu tespitlere yer verdi:
“Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse, bugünün Türkiye’sinde itimat edilecek ve güvenilecek ne bir siyasi parti var ne de bir siyasi lider. Türk siyaset kurumu tarihinde hiç olmadığı kadar rezil, sefil ve utanılacak bir durumda.”
Siyaset bilimciye göre, siyasetin bugünkü hâli “emeksiz, zahmetsiz makam ve servet elde etmenin aracı” haline geldi. Şenel, “yalakalık ve dalkavukluk bugün siyasetin en temel paradigması haline gelmiştir” sözleriyle bu çürümüşlüğü eleştirdi.
Sabri Şenel, Türkiye’deki kötümser siyasal atmosferin nedenini, “siyasi mecraların çıkarcı sülükler tarafından işgal edilmesine” bağladı.
“En sağdan en sola bütün siyasi yapılar, kişisel çıkar peşinde koşan menfaatçilerle dolmuş durumda.”
Yazısında Türk siyasetindeki yozlaşmanın tarihsel köklerine de değinen Şenel, sürecin Anavatan Partisi dönemiyle başladığını, AKP’nin 23 yıllık iktidarıyla zirveye ulaştığını söyledi.
“Milliyetçi siyasetin temsilcileri de bu yozlaşmadan en üst düzeyde etkilenmiştir.”
Şenel’e göre, siyaset artık yüksek ideallerin değil, günübirlik çıkarların sahası haline geldi:
“İdealist dava adamlığı ile basit, sıradan politik kurnazlıklar yer değiştirmiştir. Kaypaklık, omurgasızlık ve döneklik sıradanlaşmış, değişim-dönüşüm adı altında savrulmalar olağan hale gelmiştir.”
Yazısının sonunda Şenel, mevcut ortamda siyaset kurumunda yer almanın erdemli, vicdanlı ve idealist insanlar için uygun olmadığını savundu.
“Bu şartlar içerisinde siyaset kurumunun herhangi bir yerinde bulunmak, akıl ve vicdan sahibi gerçek dava adamları için hayırlı olmaz diye düşünüyorum.”
Yazısını,
“Elbette bu görüşler şahsidir; kimse bana katılmak zorunda değil. Benim durduğum yerden siyasetin manzarası budur. Esenlikler diliyorum.”
sözleriyle noktaladı.