HABERMAX.Cumartesi günü MAREV Ataşehir tesislerinde düzenlenen etkinlikte Mardin topraklarında doğup büyümüş, yaptığı çalışmalarla. Nobel Ödülü’ne layık görülmüş Prof. Dr. Aziz Sancar ile biraraya geldiler. “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Atatürk’ün İzinde” temasıyla gerçekleşen etkinliğe Amerika’dan çevrimiçi katılan Prof. Sancar’ın din ve bilim, kadın-erkek fırsat eşitliği, bilim ve teknoloji konularındaki yorumları
Eğitime destek, hemşehriler arası dayanışma ve Mardin’e sosyal, kültürel ve ekonomik
alanlarda katkı sağlamak amacıyla 1990 yılında faaliyete başlayan Mardinliler Eğitim ve
Dayanışma Vakfı, Türkiye’nin dört bir yanında üniversite eğitimlerine destek verdiği yaklaşık
600 Mardinli genci, Nobel ödüllü Türk doktor ve akademisyen Prof. Dr. Aziz Sancar ile bir
araya getirdi. Düzenlenen organizasyona öğrencilerin bir kısmı vakfın İstanbul’daki tesisine
gelerek, bir kısmı ise çevrimiçi bağlanarak katıldılar. İstanbul Kültür Sanat Derneği Çağdaş
Senfoni Orkestrası konseri ile başlayan etkinlik, MAREV Genel Başkanı Av. M. Haluk
Eldem’in açılış konuşmasının ardından Prof. Dr. Aziz Sancar ile yapılan çevirim içi bağlantı
ile devam etti. Sancar ayrıca, MAREV bursiyerlerinin sorularını da içtenlikle cevapladı.
“Din ve bilimi kesinlikle ayrı tutmamız lazım. Aksi takdirde din saygınlığını kaybeder,
bilim körleşir.”
Yaptığı konuşmada Atatürk’ün ‘’Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.’’ sözünü konuklara
hatırlatan Prof. Dr. Aziz Sancar “Mardin yıllar boyu farklı din ve mezheplere ev sahipliği
yaptı. Ancak din, doğanın kanunlarını, teknolojik araştırmaları ve teknolojik gelişmeleri
kapsamıyor. Bu nedenle din ve bilimi kesinlikle ayrı tutmamız lazım. Aksi takdirde din
saygınlığını kaybeder, bilim körleşir.” dedi.
“Bilim ve teknoloji üretmeliyiz”
Türkiye’nin, dünyanın güçlü ve lider ülkeleri arasında yer alması için bilim ve teknoloji
üretmesi gerektiğinin şart olduğunu dile getiren Nobel ödüllü bilim insanı “Bakın altını
çizerek belirtmek isterim “üretmek” diyorum. Batı’dan bilim ve teknoloji ithal etmekle
gerçek manada bağımsızlık ve kalkınma gerçekleşemez. Bu anlamda üretim şarttır.
Son yıllarda küreselleşmeden bahsediliyor. Fakat Batı’nın küreselleşme anlayışı
‘onların teknoloji ve bilim üretmesi ve bizim bunları kullanmamız’ demek. Bu, bizim
kabul edebileceğimiz bir durum değil. Küreselleşmeyi, bilim ve teknik
alanlarında eşitlikle kabul edebiliriz. Bunun özellikle altını çiziyorum, çünkü
küreselleşme gençlerimizin gündeminde yer alan konuların başında geliyor” dedi.
“Kadın-erkek fırsat eşitliği çok önemli”
Prof. Dr. Aziz Sancar konuşmasında kadın-erkek fırsat eşitliğine de değindi. “Bundan 50 yıl
önce Mardin’den ayrılırken kızlarımız/kadınlarımız özgür ve bağımsızdı, şimdi takip
edebildiğim kadarıyla bu durum Mardin’de katlanarak artıyor. Bu anlamda, Türkiye’de
öncüydük ve bu öncülüğümüzü devam ettirmeliyiz.
Bursiyerler, Sancar’ın eğitim hayatındaki motivasyon kaynağını, karşılaştığı zorlukları
nasıl yendiğini ve Türk öğrencilere Amerika’da sağladığı destekleri sordu.
Konuşma bitiminde Mardinli gençler kariyer yolculuklarına başlamadan önce sordukları
sorularla Prof. Dr. Aziz Sancar’dan altın değerinde öğütler aldılar; değerli akademisyenin
deneyimlerini dinleme imkânı buldular. Gençlerin merak ettiği konular arasında Sancar’ın
eğitim hayatındaki motivasyon kaynağı, karşılaştığı zorlukların nasıl üstesinden geldiği ve
Türk öğrencilerine Amerika’da sağladığı destekler yer aldı.
Motivasyonunun çocukluğundan beri etrafında olup biteni anlamak isteği olduğunu dile
getiren Prof. Dr. Aziz Sancar “Doğal bilimlere bir ilgim vardı. Tabiatın nasıl inşa
edildiğini öğrenmek isterdim. Ayrıca rekabeti de seviyordum. Futbol takımında olan
arkadaşlarım bilir, kaleciyken bile hayatımı tehlikeye atardım. İstanbul’da üniversiteye
gittikten sonra buna bir şey daha eklendi. Türkiye’nin farklı yerlerindeki
insanlara Mardinlilerin büyük işler başaracağını kanıtlamak!” dedi.
Zorluklarla karşılaştığında sorunun üzerine gittiğini ve asla pes etmediğini söyleyen
Sancar “Üzerinde çalıştığımız konu ve deneyler çalışmadığında ‘Ben seni çözeceğim,
bunun başka çaresi yok.’ diyorum. Bazen tuttuğunuz yolun ve kullandığınız yöntemin
o soruyu yanıtlayamayacağını gördüğünüzde yöntemi değiştirmeniz gerekebilir. Ama
gayenizden asla vazgeçmeyin.” dedi.
Ekip arkadaşlarını, Türk öğrencilerden ve asistanlarından seçtiğini belirten Nobel ödüllü
akademisyen “Laboratuvarımda şu an üç Türk kız öğrenci var. Ayrıca üniversitemizde
başka alanlarda çalışan Türk öğrencilerimiz var. Amerika’daki Türk Evi’nin iki
gayesi bulunuyor. Birincisi, Türkiye’yi Amerika’ya tanıtmak; ikincisi de öğrenci
yurdumuzu tamamlamak. Orada da Türk öğrencileri yakın zamanda misafir edeceğiz.”
dedi.
Prof. Dr. Aziz Sancar en büyük dileğinin de hayattayken Mardinli öğrencilerden birinin Nobel
Ödülü alması ve kendisinin de o ödül töreninde bunu gururla seyretmesi olduğunu dile
getirdi.
MAREV hakkında
Kendi yaşadıkları güçlükleri yeni neslin yaşamamasını kendine borç bilmiş İstanbul’da
yaşayan 130 kişilik Mardinli bir grup tarafından 1990 yılında kurulan MAREV
Mardinliler Eğitim ve Dayanışma Vakfı, bugüne değin sayısı binlerle ifade edilen
öğrenciye burs imkânı sundu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ülkesi ve milleti ile
bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve hukukun üstünlüğüne yürekten
inanmış kişiler tarafından kurulan Vakıf, insanların en fazla gereksinme duydukları
sosyal ve kültürel alanlarda karşılıksız hizmet, toplumda yardımlaşma ve dayanışma
gibi üstün ilkeleri benimsiyor.