HABERMAX. DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, 2024-2025 adli yılının başlaması nedeniyle basın açıklaması yaptı. Türkiye’de yargı bağımsızlığının iflas ettiğine dikkat çeken Yeneroğlu, “Türkiye’de yargının en büyük ihtiyacı tarafsızlık ve bağımsızlıktır. Hukuk devleti felç olmuş durumdadır. Yargı erki adaleti tesis etme dışında her türlü yanlış işle kamuoyunun gündemindedir. Milletin gözünün içine baka baka verilen hukuksuz kararlarla adalete olan inanç altüst edilmiştir. Yargıda yolsuzluk, kayırmacılık ve rant çarkı sıradanlaşmıştır. Artık bu acı gerçek ile yüzleşmek ve hukuk devletinin asgari gereklerine geri dönmek zorundayız.” dedi.
Yeneroğlu açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
‘İktidar ve ortakları yargıyı sopa gibi kullanıyor’
“Ülkemiz adaletsizlik çukurundan bir türlü çıkamıyor. İktidar ve ortakları, yargıyı bir sopa gibi kullanmaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulu doğrudan hâkim ve savcıları sürme, açığa alma ve tenzili rütbe ile cezalandırarak yargıyı baskı ve tehdit altında tutma düzeneği kurmuş durumdadır. Mesleğe girişte iktidar referanslı olmayan kişiler hakim ve savcı olamamaktadır. Bu sebeple görevde olanların da tarafsız ve bağımsız olarak görevini yerine getirmesi mümkün değildir.”
‘İktidar, Demokles’in kılıcını hakim ve savcıların tepesinde tutuyor’
“Yargı birçok davada siyasi taleplere göre karar veren, hukuku uyguladığı vakit iktidar ortaklarının rahatsız olacağı endişesiyle hukuksuzluklara ve yolsuzluklara göz yuman ve hatta karışan bir haldedir. İktidar, Demokles’in kılıcını hakim ve savcıların tepesinde tutuyor. Cumhurbaşkanı ise doğrudan yargıçlık yapıyor. İktidarın ve ortaklarının, Anayasa Mahkemesi’nin görevini yerine getirmeye çalışan üyelerini devamlı tehdit ederek hizaya getirmeye çalışmasının adeta normalmiş gibi algılandığı akıl almaz bir dönemdeyiz. İktidarın öfkesine maruz kalmamak için canhıraş uğraşan ve kanunları büken, menfaatlerinden de olmamak için siyasiler ve avukatların kapısında sıra bekleyen sayısız hakim ve savcı var.”
‘İçinde adaletin olmadığı adliye saraylarıyla övünülüyor’
“Hukukun üstünlüğü endeksinin 2023 yılı sonuçlarına göre, Türkiye yıllardan beri hızlı bir şekilde düşüşte. Ülkemiz, 147 ülke arasında 117. sırada yer alıyor. Özellikle ‘temel haklar’ kategorilerinde ülkemizin durumu içler acısı bir halde, 147 ülke arasında 133. sıradayız.
İşkence ve kötü muamele sıradanlaşmış halde. Anayasa Mahkemesi, 31 Aralık 2023 ile 30 Haziran 2024 tarihleri arasında yani sadece 6 ay içinde 479 adet işkence ve kötü muamele yasağından ihlal kararı verdi. Mahkeme Eylül 2012’den Haziran 2024’e kadar esastan incelediği 75.975 bireysel başvurudan 74.574’ünde, yani %98,2’sinde hak ihlali tespit etmiştir. Anayasa Mahkemesi önünde bekleyen 103.681 derdest başvuru bulunuyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde ise 30 Haziran 2024 itibariyle bekleyen 63.750 başvurudan 23.700’ü Türkiye aleyhinedir. Yani AİHM’de bekleyen 100 davadan 37’si vatandaşlarımızın başvurularıdır. Ülkemiz, sadece hukuksuzlukta açık ara Avrupa birincisidir. Bunu gören iktidar, adaletin olmadığı adliye sarayları gibi inşaat işleriyle övünmekte, cezaevlerinin artan sayısı ile gurur duymaktadır.”
‘KHK’lılara yönelik AİHM kararları dikkate alınmıyor’
“Ülkemizde yıllardır devam eden kronikleşmiş hukuksuzlara yönelik çözüm ısrarla geliştirilmemektedir. KHK dramı 8 yıldır devam etmekte, AİHM kararlarına rağmen ağır insan hakleri ihlalleri sürdürülmektedir. Aileleriyle beraber milyonlarca insan hukuksuzluk sarmalında boğuşmaktadır.”
‘Avukatların sorunlarına çözüm aranmıyor’
“Yargının üç sacayağından birisi olan avukatlık mesleğine ilişkin güncel meselelere ve avukatlarımızın derinleşen ekonomik sorunlarına çözüm aranmamaktadır. Hukuk eğitimine ve hukuk fakültelerine nitelik ve kalite kazandırılmaması ve avukatlık stajının niteliği artırılmaması sebebiyle de sorunlar gelecek nesillere taşınmaktadır. Asgari ücretin altında geçinmek zorunda bırakılan genç avukatların sorunlarına kulak tıkanmaktadır.”
‘Yargı paketleri kronikleşmiş adaletsiz düzeni değiştirmek için yapılmıyor’
“Hükümetin çıkardığı yargı paketlerinin sadece adı ve sayısı değişiyor ama esasta kronikleşmiş adaletsiz düzeni değiştirmek için hiçbir önemli düzenleme yapılmıyor. Hükümetin üçte ikisini yerine getirmediği İnsan Hakları Eylem Planı çoktan rafa kalkmış durumdadır. Ancak yenisinin yolda olduğu söyleniyor. Oysa çözüm çok basittir. İlk önce kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı tesis edilmelidir.
Bu duygu ve düşüncelerle, adaleti ve hukuku şiar edinerek görev yapan tüm hâkim, savcı, avukat ve adli personelin yeni adli yıllarını kutluyorum. Ümidim olmasa da bu adli yılın hukukun ve adaletin daha fazla tahrip edilmediği bir yıl olmasını diliyorum.”