HABERMAX.Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Güngör Sitar, Bir yıl önce işe giderken direksiyon başında kalp krizi geçirmişti. Eylül 2022 tarihinde hastalarına tekrar hizmet etmeye başladı. Geçirdiği kalp krizi sonrası Yoğun bakım süreçlerini, ameliyatlar, ağrılar, pansumanlar, yaşamış olduğu durumun empati duygusunun güçlendirdiğini ve bir hastasının kötüleştiği zaman içten içe neler yaşadığını anlayabildiğini fark ettiğini dile getiren Dr. Güngör Sitar yaşanan süreci anlattı.
Hastane yönetimine, kalp krizi geçirdiği andan itibaren müdahale eden acil servis başta olmak üzere ve tüm doktor arkadaşlarına teşekkür eden Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Güngör Sitar, “Yaşadığım sürecin hayata bakış açımı değiştirdiğini gördüm. Önemsiz şeylere takılmamak, Hayatta çok daha önemli şeyler olduğunu anlamamı sağladı. Her ne kadar hayat rüzgarı ile savurup götürse de bazı şeyleri önemsizleştirmeyi ve bazı şeyleri daha önemli bulmayı sağlıyor hayat” ifadeleri kollandı.
25 Mart 2022 tarihinde aracı ile işe gitmek için evinden yola çıkan ve direksiyon başında kalp krizi geçiren Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Güngör Sitar, “Aracım ile evden işe gitmek için yola çıktığımda ciddi bir göğüs ağrım olduğunu fark ettim. Sancaktepe Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim Araştırma Hastanesine bağlı Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum hastanesi benim görev yerim. Ana binanın önünden geçerek görev yerime gidiyordum. Göğsümün ağrısın dan dolayı İlhan Varak Hastanemizin Acili daha donanımlı olduğu için ana binaya aracımı sürdüm. Acilin girişine geldiğimde araçtan indikten sonra bilincimi kaybettim. Başta güvenlik arkadaşlarım çevredekiler sedye ile acile kaldırdılar. Acil serviste kalbim durmuş. Arkadaşlar kalp masajı ile döndürmüşler. Acilde gerekli müdahaleler yapıldıktan sonra belli bir süre sonra kalbim tekrar durmuş. Kalp damar cerrahisi ile iletişime geçildikten sonra cerrahi bölümü yapay kalp akciğer cihazı ECMO cihazına bağlayarak kalbim tekrar atmaya başlamış. Hocalarımız kalp hassas olduğu için atan kalpte baypas yapmışlar. Bodurumda nadir yapılan bir uygulama. Yapay kalp cihazı ile dört gün süre ile yoğun bakım servisinde kalmışım. Süreçte çok kanamam olmuş. Toplamda yüz üniteye yakın kan ve kan ürünleri verilmiş” dedi.
Tedavi sürecinin Kronik ve zorlu bir süreç olduğunu dile getiren Dr. Güngör Sitar, “Özellikle Doç. Dr. Esra Adıyeke, Kalp Damar Cerrahisi Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Murat Uğur ile Doç. Dr. Yücel Özen ve Dr. Selda hanımın bu süreçte büyük emekleri var. Onların sayesinde zor bir süreçte olsa hayata tutundum. Sonrasında yoğun bakım süreci oldu. Bütün ekip arkadaşların ilgisi desteklerini gördüm. Süreçte maalesef nadir komplikasyon olan kompartman sendromu nedeni ile sağ bacağımın kesilmesi gündemde iken Dr. arkadaşlarımızın üstün gayreti ile bacağım kesilmekten kurtuldu. Bacağımda ufak sekel kaldı. Yoğun bakım ve normal tedavi sürecimiz sonrası şimdi iyiyim. Tedavi sonrası iyi toparlama süreci yaşadım. Son kalp kontrollerimde bana yapılan işlemler, tedaviler, ECMO’nun ve Baypasın hepsinin ne kadar başarılı olduğunu ve kalbim bu ağır hasara rağmen hızlı toparlanma sürecine girdiğini bizzat organik olarak incelmeler ve kan tahlilleri sonucu gördük. Bacağımda ciddi bir komplikasyon gelişmişti. Kompartman sonucunda büyük yaralar vardı. Yarlar hocalarımızın üstün gayretleri sonucunda kapandı. Şimdi ayağım daha iyi durumda. Orts desteği ile tüm ihtiyaçlarımı gideriyorum. Araç kullanabiliyorum. Merdiven çıkabiliyorum ve bir miktar tempolu bile yürüyorum” dedi.DR. GÜNGÖR SİTAR: YAŞADIĞIM SÜREÇ BAKIŞ AÇIMI ETKİLEDİ
Sürekli olarak Empati yaptığını dile getiren Dr. Güngör Sitar, “profesyonel olarak empatimizi üstünü örterek kullanıyorum. Bizzat kendim geçirdiğim kalp krizi sonrası Yoğun bakım süreçleri, servis süreçleri ameliyatlar, ağrılar, pansumanlar damar yolu tedavileri, solunum tedavileri iğneler, bunları yaşamış olmak empati duygumu güçlendirdi. Servislerimizde yatan bir hastamız kötüleştiği zaman ona ne kadar profesyonel yaklaşsam da içten içe neler yaşadığını anlayabildiğimi fark ettim. Buda mesleki bakış açımı profesyonel olarak etkilemese de duygusal bakış açımı etkiledi. Yaşadığım süreç hayata bakış açısını da değiştirdiğini gördüm. Yani önemsiz şeylere takılmamak gerektiğini. Hayatta çok daha önemli şeyler olduğunu anlamamı sağladı. Her ne kadar hayat rüzgarı ile savurup götürse de bazı şeyleri önemsizleştirmeyi ve bazı şeyleri daha önemli bulmayı sağlıyor hayat” ifadeleri kollandı.
Haber: Asiye Soytürk
Kamera: Halit Soytürk