Fotoğrafçı-yazar Alaaddin Kara, Ters Dergi nin haberinde
Örneğin Melet Irmağı’nın batı yakasında Uludağ Köknarı varken Doğu yakasında Doğu Ladin ağaçları bulunur. Irmağın güneyinde kalan kısımda ise step türü bitki florası mevcuttur. Yani bir tarafta sık Sibirya türü ormanlar bulunurken, bir tarafta Uludağ köknarları, diğer tarafta step iklimi bitki türleri bulunur. Bilim insanları bu yüzden Mesudiye ilçesinin ortasından geçen Melet Irmağı boyunca ekolojik tarım yapılmasını tavsiye ederler. Muhtar Kara: Melet Irmağı üzerine 2 baraj 16 HES yapılarak ırmağın sesi kısıldı
Köylerine yapılmak istenen taş ocağına tepki gösteren Akpınar Köyü muhtarı İzzet Kara şunları anlatıyor:
“Irmak bize böyle bir doğa mucizesi bahşederken, ırmağın üzerine 16 HES ve iki baraj yapılarak ırmağın sesi kısılmıştır. Şimdi de köylünün gelir kapısı olan bal ormanları ve fındık bahçeleri bir taşocağı pahasına yok edilmek istenmektedir. Bölge halkının, sanayileşme sürecinin ardından 1950’li yıllarda büyük kentlere, özellikle İstanbul’a göç etmesi ve bu dönemlerde köyleriyle ilişkilerini kesmemeleri önemliydi. Günümüzdeyse, büyük şehirlerin nüfus yoğunluğu, artan kira talepleri ve yaşam zorlukları, kendiliğinden tersine göçü tetiklemiştir. Toplum bilimcilerin önemsedikleri bu durumun yerel yöneticiler tarafından desteklenmediğini görmek üzücüdür. Bu durumda; başta, orman vasfı yoktur, raporu veren orman müdürlüğüne; karayoluna zararı yoktur diyen karayolları müdürlüğüne, benim sahama girmediği sürece sıkıntı yoktur diyen Ordu Büyükşehir Belediyesine, Melet Irmağı’nın dibinde olmasına rağmen izin veren DSİ müdürüne, ÇED olumlu raporu veren Çevre Bakanlığını esefle kınıyorum.”
Kara, anayasanın 56. Maddesine atıfta bulunarak “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların görevidir.” dedi.Güler: Bu kayalıklarda dedemin eliyle yaptığı arı kayaları var
Bahsi geçen Kuruçay mevkiinde dedesinin arı kayaları olduğunu söylüyor Muhittin Güler:
“Bundan 70 yıl öncesinde bu kayalıklarda dedemin arı kayaları vardı. Bu vahşi ormanı Melet Irmağı ile buluşturan bu kayalıklardaki doğal balın tadını hiçbir yerde bulamazsınız. Onlarca insan bal kayalıklarındaki arılarla geçimlerini sürdürüyor. Dedelerimizden miras kalan Kuruçay Bal Kayalıkları’nı ve ormanlarımızı torunlarımıza miras olarak bırakacağız.”Emekli öğretmen Kara: Önce köyümün adını, sonra doğasını değiştirdiler.
Konuyla ilgili görüşlerini sorduğumuz eğitimci Muhsin Kara “Köyümün esas adı Akpınar değil; Mahmat’tır. Mahmat, Türk Dil Kurumuna göre gezilecek, görülecek anlamında olan bir yer adıdır. Yüzlerce yıldır kulanılan Mahmat adı gibi diğer köylerimizin adları da değiştirildi. Anadolu’da birçok yerleşim yerinde Mahmat, Mahmatlılar gibi yer adları kullanırken köyümün adının değişmesine itiraz ettik ama itirazlarımız kabul görmedi. Fındık zamanı köyüme gittiğimde köyümün ormanlarını, derelerini, yaylalarını gezerken onlara karşı mahçup olduğumu düşünürüm hep. Önce köyümün adını değiştirerek köylerimizi bize yabancılaştırdılar. Daha sonra derelere HES’lerle boğdurtarak, taş ocaklarına teslim etmeye çalışıyorlar. Oysa Melet ırmağı debisi yüksek bir su yatağıdır. Babam ve arkadaşları 1950 yıllarında orman işletmesinde çalışırken Melet’in debisinden faydalanarak Ordu’ya kütük taşımışlar. Kütük taşıma esnasında babamın arkadaşlarından birisi boğulup yaşamını kaybedince babam ve beş arkadaşı madenlerde çalışmak üzere Zonguldak’a gelmiş. Daha sonra da çalışmak için köyü terk edip İstanbul’a gidenler oldu. Şimdi büyükşehirlerin zorluklarından kaçıp geriye göçün başladığı bir dönemi yaşıyoruz. İnsanların doğdukları yerde ölmek istemeleri en doğal haklarıdır. Buna saygı istemek en temel insan haklarından biridir.”
ÇED olumlu raporuna itiraz için hukuki süreci başlatan Akpınar köyü muhtarı İzzet Kara, Darıcabaşı muhtarı, Sinan Biçer, Pınarlı muhtarı Hakan Başaran ve çevre köyleri vatandaşları, bu konuda kamuoyu oluşturmak için change.org’da ‘Endemik Bal Ormanlarına Yapılacak Taşocağını Durduralım’ adı altında imza kampanyası başlattılar.
HABER/ HÜSEYİN OKUMUŞ