HABERMAX.Yaşamı doyasıya yaşamak ve Hayatımı en iyi ve en güzel şekilde yaşamak benim, onun, bunun, şunun, hepimizin hakkıdır!
Benim sevdiklerim, beğendiğim şeyler, ret veya kabul ettiklerim ve hatta kim olduğum meselesi gerçekten kimin umurunda? Ya bir Birey olmam, farklı olduğumu söylemem, her şeyde bilinçli ve duyarlı hareket ettiğimi kabul etmem ve herkes için bir hayat yaşadığım söylemem kocaman bir yalan değil mi, sence de Umut!
Çağın hızına, toplumun sonsuz tüketim alışkanlıklarına ve yaşam biçimine fakat yalnızca maddiyatın değil ama maneviyatın da kaybedilmesine insani değerlerin yok sayılmasına hayat tarzının sürekli değişmesine, istikrarın yitirilmesine, sosyal, siyasal, iktisadi alanda ilişkilerin ve tarihin içinden süzülerek bugüne kadar gelen sanat, felsefe ve bilime olan inancın ve bağlılığın anlamının buharlaşmasına ve de insani her şeyin bir bir terkedilmesine isyanım var Umut!
Peki her şeyi harcarken neyi üretiyoruz Umut! Yaşamak için yeni kimlikler ediniyoruz. Sonra yıkıyor yeniden yeni kimlikler inşa ediyoruz. Sonrası hiçlik ve düzensiz kimliklerin yarattığı yeni insan tipleri yaratıyoruz. Yani Umut! kleptomanlar (çalma hastalığı), anoreksikler (yiyememe), bulimikler (yediklerini kusarak çıkaranlar), alışveriş kolikler, geç modern dönemin kültürel kimlikleri olarak karşımıza çıkıyor.
Sonuç olarak ta tüketim kültürümüz insanların hayat tarzına her alanda nüfuz eden dolayısıyla benliğini, kimliğini yeniden şekillendiren bir süreç olarak karşımızda duruyor.
Tüketildikçe yeniden inşa edilen kültürün en önemli etkileyicileri; Moda, popüler kültür, boş zaman etkinlikleri, kü-reselleşme, sosyal sınıf, materyalist düşünce anlayışları, reklamlar ve en etkileme gücü en fazla olan
Medya sektörü.
Yerel özellikler taşıyan kültürel olguların tüketim argümanı haline dönüştüğü popüler kültürü de hiç sevmiyor ve beğenmiyorum Umut! Nihayet popüler kültür, ucuza mal ettiğimiz, kolaylıkla eriştiğimiz nesneler ve bize çok daha iyi bir yaşam sürelim diye her yerden sürekli sunuluyor.
Oysa ki, popüler yaşam tarzı bizi kendine bağımlı kılan, niteliksizleştiren, karşılıklı kamplara bölen ve arabesk yaşam tarzını sürekli dayatan alt kültür bir kimliksizleştirme süreci oluyor Umut!