HABERMAX.ITC Irak Türkmen Cephesi, gerek siyasi mahfillerde gerekse toplum nezdinde tamamen gücünü kayıp etmiştir. Beş yıllık sürede, tecrübe, bilgi, liyakat ve sadakat sahibi olanlar uzaklaştırılmış ve yerlerine, sadece suflör görevi yapan konuşan takım elbiseliler getirilmiştir.
Bu yazımızda da, yukarıdaki sözlerle Türkmenlerin bugünkü durumunu dile getiren, Kerkük doğumlu Irak Türkmen Cephesi’nin Kurucu Üyesi ve halen Yürütme Kurulu Üyesi de olan Dr. Hicran Kazancı’nın kaleme aldığı dikkat çeken yazısına yer vereceğiz.
Irak Türkmen Cephesi’nde son beş yılın muhasebesi iyi yapılmalı!..
Dr. Kazancı, “24 Nisan 1995 tarihinde kurulan Irak Türkmen Cephesi (ITC), Iraklı Türkmenlerin siyasi, kültürel, ekonomik ve coğrafi haklarının meşru temsilcisi ve savunucusu olarak ister Irak’ta, isterse dünyada büyük başarılara ve kalıcı eserler imzasını attı. 2003 yılında, Saddam’ın devrilmesiyle birlikte Irak’ta tek siyasi harekat olarak demokrasi yöntemi ile Türkmeneli coğrafyasını kapsayan 550 delegeyi toplayarak Kerkük’te kurultayını yaparak, Irak’taki tüm siyasi parti ve harekatlara. Demokrasi bakımından örnek oldu ve öncülük yaptı. ITC, konjonktürel gelişmelerden dolayı zaman zaman başarısızlık yaşamasına ve istenilen seviyeyi yakalayamamasına rağmen Irak’ta bir siyasi yapı olarak itibarını ve saygınlığını kayıp etmedi. En önemlisi, Kerkük’ün inisiyatifini hep elinde tutmayı başardı.
2017 yılının ikinci çeyreğinde, Türkmen “stratejisinde” köklü değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir uygulamaya geçildi. Yani, sil baştan başlamak oyunu misali. Başka bir ifadeyle, bu dönem, Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen “strateji” doğrultusunda, Türkmenler 2018 parlamento seçimine katıldı. Sonuç, Kerkük üzerindeki 1000 yıllık Türk hakimiyeti kırıldı. Yani, ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin sona erdiği dönemdir.
Beş Yılın Muhasebesi Yapılmalı!..
Türkmen stratejisi üzerinde beş yıl önce yapılan kökü değişikliğe rağmen yeni strateji, Türkmen toplumunun durumunda hiçbir iyileşme yaratmadı, Türkmenlerin beklentilerinin hiçbirini karşılamadı ve sahada gerçek ve ciddi bir değişim gerçekleştiremedi. Yeni sistem, Türkmen toplumuna bir umut veya ülkü vermediği gibi, toplumun büyük kesimini küstürmüştür.
1995 yılında Türkiye’nin yardımcı olmasıyla kurulan ITC’nin, 2017 yılına kadar devam eden Türkmen davasına yetişmiş elemanlar kazandırma projesi baltalanmıştır. Türkmen stratejisinin ana hedefi sadece seçim endeksli bir politikaya dönüşmüş, bölgesel sıkıntılar tamamen ihmal edilmiş, aleyhte gelişen olaylara müdahale edilmemiş ve tabanın tepkileri dikkate alınmamıştır. Bu süre zarfında, başta ITC olmak üzere diğer Türkmen partileri kayda değer hiçbir kazanım elde edememişlerdir.
Türkmeneli coğrafyasında yer alan bölgelerin kopukluğu artmıştır. ITC’nin Türkiye’ye rakip ülkeler tarafından desteklenen bazı Iraklı oluşumların teşkilatlanmalarına karşı zayıf kalmış ve karşı koyabilme kabiliyeti kalmamıştır.
ITC’nin siyasi fikir ve strateji düşüncesi yok olmuş, sadece günlük tepkiler üzerinden hareket edilir hale gelindiği için verilmesi gereken tepki ya da yanıtları bile vermekte aciz kalmıştır. ITC gerek siyasi mahfillerde gerekse toplum nezdinde tamamen gücünü kayıp etmiştir. Beş yıllık sürede, tecrübe, bilgi, liyakat ve sadakat sahibi olanlar uzaklaştırılmış ve yerlerine, sadece suflör görevi yapan konuşan takım elbiseliler getirilmiştir.
Türkmen siyasi sahasında 2018 sonrasında düşünmeden yapılan “kazan kazan” ticari odaklı uygulamalardan bir an önce vazgeçilmeli ve geriye dönük beş yılın muhasebesi/ devri sabıkı yapılmalıdır.
Irak Türkmen Cephesi (ITC), güvenlik odaklı, sivil siyasetin zayıf kaldığı anlayışından tabana yayılan, kendi kadrolarını yetiştiren ve toplumsal, siyasi, stratejik konularda söz sahibi olan bir örgüte dönüşmelidir. Çünkü, siyaset mümkünün arayışıdır. Mümkün olan, olması gerekenden kalkan bir anlayıştır. Mümkün değil ile imkânsız üzerinde ısrarın sonu hüsran getirir” dedi.
Selametle