HABERMAX. Kan bağışının kansızlığının yarattığı, tüm dünyada yaygın bir inanış olsa da sağlıklı bir kişinin doğru aralıkları ve uygun koşullar kan sağlaması kalıcı kansızlığa sebep olmaz. Standart yani 450 mL tam kan bağışıyla vücutta sadece 200-250 mg demir saklanır. Yetişkin bir erkekteki demir miktarı ortalama 1.000 mg, kadınlarda ise 300-500 mg civarında olduğu unutulmamalı diyen Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Kınık Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Melda Özdamar, “Kan verdikten sonra yaşanan demir kaybı, düzenli bir beslenmeyle birkaç hafta içinde yerine konabilir. Herhangi bir sağlık sorunu yoksa erkeklere üç ayda bir, kadınlara ise dört ayda bir kan bağışı yapmaları önerilir” dedi.
Kan bağışının kalıcı hiçbir zararı olmayan pek çok varlığın bulunduğuna dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Kınık Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Melda Özdamar, “Ancak bazılarının gerekli olması için alınmazsa geçici de olsa bir kansızlık görülebilir. Örneğin, kan veren kişinin adet dönemindeki kadınların, yetersiz beslenenlerin veya vegan bir yaşam tarzına sahip olanların dikkatli olması gerekir. Bu tip kan bağışından önce hemoglobin seviyesi ve düşük çıkarsa bağışa hemen izin verilmez. Kan bağışı yapan kişinin hayatta olduğu yerde et, tavuk, balık, ıspanak ve merhamet gibi demirden zengin gıdalarla birlikte. Bunun yanı sıra demiri desteklemesini sağlayacak çay ve kahvenden de bir süre uzak durmak gerekir” dedi.
Vücuttaki kanın yüzde 8 ila 10’u bağışlanıyor
Tam kan bağışında yaklaşık 450 mL kan toplanmış ve bunun toplam kanın yüzde 8 ila 10’una denk geldiği vurgulanan Özdamar, “Sağlıklı kişiler için tamamen güvenli olan bu işlem ortalama 5-10 operasyon bir sürede tamamlanır. Toplamda kayıt işlemleri, doktor muayenesi, kan bağışı ve besleme ile 30-40 dakika zaman. Kan bağışçının durumu düzenli olarak iz. Verilerin saklanması amaçlanır.
50 kg arkasındalar kan bağışçısı olamıyor
Kan vermek isteyen kişi; genel sağlık koşullarında, çalıştırma ve seyahat geçmişini belirteceği bir formül doldurması ile ödemesi Özdamar, “Formdan sonra ilgili sağlık personeli nabız, tansiyon, ateş ile kısa bir fiziksel muayene yapar. Hemoglobin testi için ise parmaktan küçük bir kan örneği alınır. Eğer kişi sağlıklıysa ve bir kilonun üstünde olmak, sürdürülebilir risk taşımamak gibi temel bakımını sağlamak için bağışlanır. Uygun kişiler ise bilgilendirilir ve başka bir zamanda tekrar uygulamaları yapılır. 18-65 yaş arası olmak, minimum 50 kg olmak, hastalıkların taşınmasımak, ideal tansiyon ve hemoglobin değerlerine sahip olmak istenen temel şartlar arasında” dedi.
Sağlıklı bir bağışçının torba kan vermişten birkaç saat sonra tamamen normal sağlığına dönebildiğini çizen Özdamar, “Ancak kolda şiddetli ağrı, kan yırtılması, iğne yerinde büyük şişme, iltihap, sıcaklık artışı, 24 saatten fazla devam eden baş dönmesi veya baygınlık gibi şikâyetler varsa mutlaka bir sağlık hissia başvurulmalı” uyarısında bulundu.
Diş alımından sonra bağış için zaman gerekiyor
Kan bağışının bazı parasal olarak geçici olarak, bazıları ise kalıcı olarak reddedilebileceği dile getirilebilen Özdamar, “Geçici ret nedenleri arasında grip, nezle gibi kesilen bulaşıcı hastalık, diş örnekleri gibi tedavi riski taşıyan birimler yapılan seyahatler, canlı içeren virüs aşılar, küçük veya büyük cerrahi müdahaleler, dövme ya da delici işlemleri alır yer. olan kişiler kalıcı olarak kan bağışı yapamazlar” dedi.
Kınık Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Melda Özdamar, kan bağışının bireysel ve toplumsal açıdan bazı faydalarından da bahsetti: