HABERMAX.BTP Lideri Hüseyin Baş’tan siyasette değişim tartışmasına dikkat çekici yaklaşım…
CHP’deki değişim tartışmalarına gönderme yapan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Değişimler önce bir insanla başlar. Bir kişi çıkar, tabii dolu bir fikri olacak, dolu bir bakış açısı olacak… Şimdi değişim istenen organizasyonlar, siyasi yapılanmalar görüyorum. Değişimleri de kendi içlerinde ‘sen yönettin, ben yöneteyim’ değişimi… Değişim bu değil aslında… Fikri bir değişim, karakteristik bir değişim olmalı” dedi.
Yurt turunu sürdüren Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Sakarya’da Lastik – İş Sendikası’nın il şubesini ziyaret etti.
BTP liderini konuk eden sendika başkanı Fuat Özbay, “Bütün partilerin Atatürk’ün çizgisine dönmesi gerektiğini ümit ediyorum, sizin söylemlerinizi kıymetli buluyorum” dedi.
Sendikaların bir ülke için çok önemli yapılar olduğunu ifade eden Hüseyin Baş da, bazı sendikaların asgari ücret görüşmeleri ve toplu sözleşme görüşmelerinde işçi haklarını savunma konusunda yeterli çabayı ortaya koymadığını söyledi.
BTP lideri, “Şu da üzücü; Bir çok sendikanın aslında hükümetle gerek maaş, gerek mesai saatleri konusunda fikir alışverişi yaptığı noktada – sizi tenzih ediyorum – işveren lehine veya hükümetler lehine hareket ettiğini görüyoruz. Bu da üzücü bir durum. Mesela Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplandığında hiç kimse çıkıp, ‘Bu ülkede asgari 40.000 liraya geçinilir’ demiyor” dedi.
Değişim nasıl olmalı?
Emek mücadelesinin çok önemli bir mücadele olduğunu, herkesin bunu algılaması gerektiğini ifade eden Hüseyin Baş, “Tabi burada siyaset devreye giriyor, o yüzden insanlar özgürce ve hür iradeleriyle hareket edememiş olabiliyor. İnşallah sizin gibi idealist yapılar, insanlar bunu değiştirecektir. Çünkü değişimler biliyorsunuz önce bir insanla başlar. Bir kişi çıkar, tabii dolu bir fikri olacak, dolu bir bakış açısı olacak… Şimdi değişim istenen organizasyonlar, siyasi yapılanmalar görüyorum. Değişimleri de kendi içlerinde ‘sen yönettin, ben yöneteyim’ değişimi… Değişim bu değil aslında. Fikri bir değişim, karakteristik bir değişim olmalı. Ülkede devrim istenir ama ben hep şunu savunurum; Aslında bize evrim lazım. Devrimden ziyade, fikri bir evrime ihtiyacımız var. Olaylara yaklaşımlarımızı tahlil edip doğru noktaya ulaştırmamız gerekiyor ki istediğimiz noktalara ulaşabilelim. Çünkü baktığınız zaman müreffeh seviyedeki ülkelerin bizimle temel farklılıkları, yönetimsel devrimlerden ziyade zihni evrimlerini gerçekleştirmişler. Olaylara, insana, işçiye, işverene, hükümetlere, devletlere, askere, polise yaklaşım ve bakış açılarında farklılıklar var. Biz de oraya ulaşabilirsek aslında güzel bir ülke oluşturacağımıza inanıyorum, mutlaka bu bizim yapabileceğimiz bir şeydir” dedi.