HABERMAX. Toplumda genellikle ileri yaş hastalığı olarak bilinen kalp krizi, artık gençlerde de sık görülmeye başladı. 45 yaş altındaki bireylerde yaşanan kalp krizleri, hem seyrinde hem de ölüm riski bakımından ileri yaştaki vakalardan farklılık gösteriyor. Memorial Şişli Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Ali Aycan Kavala, genç yaşta görülen kalp krizlerinin nedenleri ve korunma yollarına ilişkin önemli bilgiler paylaştı.
Uzun yıllar kalp krizinin ileri yaşlarda görülen bir hastalık olarak değerlendirildiğini hatırlatan Prof. Dr. Kavala, artık tablonun değiştiğine dikkat çekti:
“Kalp krizine bağlı ölümler sadece yaşlılarda değil, genç yaşta da giderek artıyor. Araştırmalar, genç yaşta geçirilen kalp krizlerinin ölümle sonuçlanma oranının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bunun temel nedeni, gençlerin riskleri ve belirtileri hafife almasıdır. ‘Ben gencim, bana bir şey olmaz’ düşüncesi kalbin en tehlikeli düşmanıdır.”
Sigara kullanımı, düzensiz beslenme, aşırı stres, uykusuzluk, hareketsiz yaşam ve enerji içeceklerinin fazla tüketiminin kalbi yıprattığını belirten Kavala, genetik yatkınlık, diyabet, yüksek kolesterol ve obezite gibi faktörlerin riski daha da artırdığını söyledi.
“Kalbimiz yaşımıza değil, yaşam tarzımıza tepki verir. Günlük alışkanlıklarımız kalbimizin sağlığını doğrudan etkiler.”
Prof. Dr. Kavala, ileri yaşta zamanla gelişen ‘kollateral’ adı verilen yan damarların kalp krizi durumunda hastayı bir süre koruyabildiğini, ancak gençlerde bu damarların henüz oluşmadığını belirterek şu uyarıda bulundu:
“Gençlerde yaşanan kalp krizleri çok daha ani ve ölümcül olabiliyor. Çünkü bu yaş grubunda kalbin alternatif kan akışını sağlayacak yan damar sistemi gelişmemiş oluyor.”
Kalp krizi belirtilerinin çoğu zaman “yorgunluk” veya “mide rahatsızlığı” sanılarak göz ardı edildiğini vurgulayan Kavala, şu uyarılarda bulundu:
Bu belirtilerden biri veya birkaçı hissedildiğinde zaman kaybetmeden hastaneye başvurulması gerektiğini belirten Kavala, “Dakikalar içinde müdahale fark yaratır. Kalp krizi anında erken müdahale hayat kurtarır” dedi.
Prof. Dr. Kavala, yaşam tarzında yapılacak küçük değişikliklerin büyük fark yaratacağını ifade etti:
Ailesinde kalp hastalığı öyküsü bulunan gençlerin 20’li yaşlardan itibaren kalp taramalarına başlamasının önemine dikkat çeken Kavala, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kalp krizi yaşı giderek düşüyor. Kişi genç yaşta da olsa, kalbinin sesini dinlemeli. Çünkü kalp, yaşa değil, yaşam tarzına tepki verir.”