HABERMAX. İzmir’de bir barakada çıkan yangında yaşları 1 ile 5 arasında değişen 5 kardeş hayatını kaybetti. Çocukların hurdacılıkla geçinen anneleri, o sırada günlük kazancını almak için evden ayrılmıştı. Babalarıysa 1,5 yıldır cezaevindeydi.
Yaşanan acı olayın ardından AKP’den yapılan açıklamalarda “mesele para değil”, “sorun ailenin yaşam tarzı” gibi ifadeler kullanıldı. TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan X hesabında yaptığı açıklamayla tepki gösterdi. Okuyan yaptığı açıklamada çocukların yoksulluktan öldüğüne vurgu yaparak, “Memleketin bütün kaynaklarının üzerine çöken sömürücü bir sınıfın ve o sınıfın bir parçası haline gelen siyaset erbabının halka ait kaynaklardan ayırdıkları “sadaka parası”nı böbürlene böbürlene sürekli insanların yüzüne vurmasından bıktık.” ifadelerini kullandı. Okuyan’ın paylaşımı şöyle:
“İzmir’de beş çocuk öldü. Yoksulluktan. Bakan “biz para veriyorduk, sorun annenin yaşam tarzı” deyiverdi hiç sıkılmadan. Neyi tartışıyorsunuz! Yurttaşlarımızın büyük çoğunluğunun hâli ortada. “Yardım ettik” ne demek? Siz kimsiniz, kime yardım ediyorsunuz?
Şimdi Anayasa tartışmaları başlayacak. Bir ülke yurttaşlarına insanca yaşama koşullarını sağlayamıyorsa neyin Anayasası? Bu iş yardımla değil insanlara eğitim, sağlık, iş, kültür-sanat, ısınma, konut sağlayarak olur. Çocuk ve yaşlıların ihtiyaçları için yaygın ve eşitlikçi önlemlerle olur.
Memleketin bütün kaynaklarının üzerine çöken sömürücü bir sınıfın ve o sınıfın bir parçası haline gelen siyaset erbabının halka ait kaynaklardan ayırdıkları “sadaka parası”nı böbürlene böbürlene sürekli insanların yüzüne vurmasından bıktık. Anne “ben para almadım” diyor. Varsayalım ki aldı. Ne fark eder?
Utanmasalar milyonlarca insanın yoksulluğuna da “yaşam tarzı” diyecekler. Eskiden “çalış senin de olur” diye saçmalarlardı. Şimdi ise “yaşam tarzı”. Evet madenciler yerin altına inip sonra cansız bedenleriyle yer yüzüne çıktıklarında bu bir “tarz”; emekliler parasızlıktan evlerine tıkılıp battaniyenin altında gün sayarken bu bir “tarz”; işsizlikten intiharı seçen gençler kendilerince bir “tarz”… Halkın “tarzı” sokaklarda kağıt toplamak, günde 12-13 saat karın tokluğuna çalışmak, biriken faturaların karşısında kara kara düşünmek…
Peki siz hiç kendi “tarz”ınıza baktınız mı? Uygun sözcüğü bulursam yazarım!”