HABERMAX. Uluslararası ilişkiler uzmanı ve akademisyen Dr. Mehmet Rakipoğlu’nun kaleme aldığı “İşgal ve Soykırımın Anatomisi: İsrail’in Filistin’i Yok Etme Stratejisi” başlıklı kitabı, hem başlığı hem de içeriğiyle dikkat çekiyor. İsrail’in Filistin’e yönelik işgal, ilhak, etnik temizlik ve soykırım politikalarını çok boyutlu bir perspektiften ele alan kitap, yalnızca siyasi değil, kültürel ve teknolojik boyutları da tartışmaya açıyor. Mehmet Rakipoğlu ile kitabı, temel argümanları ve Filistin’in geleceği üzerine konuştuk.

Kitabınızın başlığı oldukça çarpıcı. Bu kitabın temel mesajı nedir?
Rakipoğlu, kitabın temel amacının İsrail’in Filistin’de yürüttüğü sistematik yok etme stratejisini ifşa etmek olduğunu belirtiyor. Bu stratejinin sadece toprak işgaliyle sınırlı kalmadığını vurgulayan Rakipoğlu, “İsrail’in, Batılı müttefiklerinin desteğiyle sadece işgal değil, aynı zamanda soykırım ve etnik temizlik gerçekleştirdiğini, mevcut uluslararası sistemin ise bu suçlara göz yumduğunu anlatmaya çalışıyorum” diyor.
Kitapta öne çıkan kavramlardan ikisi “Eğitim Soykırımı” ve “Teknolojik Soykırım”. Rakipoğlu bu kavramları şöyle açıklıyor:
Rakipoğlu, İsrail’i yerleşimci kolonyal bir devlet olarak tanımlıyor. Bu tezini desteklemek için İsrail’in tarihsel anlatılarını da mercek altına alıyor: “Tarihsel Yahudi varlığı, kutsal metinler ya da Batı’nın suçluluk duygusu; hiçbir şekilde modern devletlerin toprak işgalini meşrulaştıramaz” diyor. Ayrıca, İsrail’in klasik sömürgecilikten farklı olarak yok etmeyi önceliklendiren bir kolonyalizmi benimsediğini vurguluyor.
Kitapta önemli bir kavram da “İsrail istisnacılığı.” Batı’nın İsrail’e tanıdığı dokunulmazlık zırhını bu kavramla açıklayan Rakipoğlu, Batı medyasının İsrail’e yönelik sessizliği ve çifte standardını eleştiriyor: “Holokost sonrası duyulan ahlaki sorumluluk, İsrail’in işlediği suçları perdelemek için bir kalkan haline getiriliyor. Bu durum, evrensel değerlerin araçsallaştırıldığını gösteriyor.”
Kitapta, Filistin direnişinin çok katmanlı bir mücadele olduğu vurgulanıyor. Silahlı direnişin yanı sıra, kültürel üretim, eğitim, dijital aktivizm ve uluslararası dayanışma hareketleri öne çıkıyor. Rakipoğlu, “Ekim 7 sonrasında yaşanan gelişmeler, Filistin direnişini küresel bir intifadaya dönüştürdü” ifadelerini kullanıyor.
Filistin’in geleceğine dair öngörülerinde Rakipoğlu, Arap ülkeleriyle İsrail arasında süren normalleşme sürecinin 7 Ekim sonrasında fiilen durduğunu, Filistin Yönetimi’nin ise meşruiyet sorunu yaşadığını vurguluyor. “Mahmud Abbas’ın liderliğindeki yönetim, halkın direniş talebini bastırıyor ve İsrail’le güvenlik iş birliği yaparak ulusal çıkarları zedeliyor” diyen Rakipoğlu, Filistin’de halk desteğine dayalı, birleşik bir irade oluşmadıkça kalıcı çözümün zor olduğunu belirtiyor.
Mehmet Rakipoğlu, kitabın farklı mecralarda yayımlanmış yazıların sentezinden oluştuğunu ve ikinci cilt çalışmalarına da başladığını belirtiyor: “Amacım hem akademik hem toplumsal düzeyde Filistin gerçeğini daha anlaşılır ve etkili şekilde anlatmak. Umuyorum ki ikinci ciltle bu çabayı daha da ileri taşıyacağız.”
📘 “İşgal ve Soykırımın Anatomisi” Filistin üzerine yazılmış birçok çalışmadan farklı olarak hem akademik derinliği hem de güncel politik bağlamı bir arada sunarak dikkat çekiyor.
Yazar Hakkında:
Dr. Mehmet Rakipoğlu, Mardin Artuklu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesidir. Türk dış politikası, Körfez ülkeleri, İslami hareketler ve Filistin siyaseti üzerine çalışmaktadır.