HABERMAX. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nden dışarıya göndermeye devam ettiği mesajlarla kamuoyunda geniş yankı uyandırıyor. Sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesi, dijital paylaşımlarının kısıtlanması ve kendisine yönelik iletişim yasaklarına rağmen İmamoğlu, destekçilerine seslenmekten geri adım atmıyor.

İmamoğlu, cezaevinden ilettiği son mesajında kısıtlamalara dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Sesim yasak, görüntüm yasak, sosyal medya hesaplarım yasak ama meydanlar bizim. Yüreğim meydanlarda. Sizlerle. Yarın Sultangazi’de görüşmek üzere.”
Mesajının özellikle seçim atmosferinin yoğun şekilde hissedildiği bir döneme denk gelmesi, siyasi gündemde tartışmaları artırdı.
İmamoğlu, açıklamasının devamında tarihe referans vererek Adnan Menderes’in Yassıada’daki yargılama sürecine atıfta bulundu. Menderes’in savunmasının engellenmesi üzerine mahkeme başkanının söylediği “Sizi buraya koyan irade böyle istiyor” sözünü hatırlatan İmamoğlu, bu zihniyetin hâlâ sürdüğünü ifade etti:
“65 yıl geçti fakat darbecilerin ‘iradesinde’ değişen bir şey olmadı. Ha dün ha bugün. Kafa aynı kafa.”
Bu ifadeler, hem yaşanan hukuki süreçle ilgili sert bir eleştiri hem de Türkiye siyasi tarihine gönderme olarak değerlendirildi.
İmamoğlu, sosyal medya hesaplarına yönelik engellemeleri de hedef alarak demokrasi vurgusunu şu sözlerle sürdürdü:
“Sosyal medya hesaplarıma saldıran ve beni sessizliğe mahkûm etmeye çalışanlara diyorum ki:
‘Elektrikli sandalye ne kadar sandalye ise, sizin demokrasiniz de o kadar demokrasi…’”
Bu sözler, özellikle iktidara yönelik sert bir eleştiri olarak yorumlandı ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
İmamoğlu’nun mesajında yer verdiği “Yarın Sultangazi’de görüşmek üzere” çağrısı, tutukluluk koşullarına rağmen sahada güçlü bir mobilizasyonun sürdüğünü gösteriyor. İmamoğlu’nun yokluğuna rağmen CHP örgütleri ve destekçileri tarafından organize edilen mitinglerde yüksek katılım bekleniyor.
Marmara Cezaevi’ndeki tutukluluk süreci ülke gündemindeki yerini korurken, İmamoğlu’nun açıklamaları siyasi tansiyonu bir kez daha yükseltti. Muhalefet, İmamoğlu’nun susturulmaya çalışıldığını savunurken; iktidar kanadı, yargı sürecinin bağımsız işlediğini öne sürüyor.
İmamoğlu’nun cezaevinden gönderdiği mesajlar ise, süreç boyunca siyasal mücadelenin yeni merkezlerinden biri haline gelmiş durumda.