HABERMAX. Gayrimenkul değerinin doğru belirlenmesinin hem yatırımcı güveni hem de piyasa istikrarı açısından kritik önemde olduğunu vurgulayan Düzey Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Cihan Kurtulan, belediye rayiç bedellerinin belirlenmesinde mevcut yöntemin günümüz koşullarına artık karşılık vermediğini söyledi. Kurtulan, “Belediye rayiç bedellerinin tespitinde kullanılan yöntem, 20 yıl öncesinin yapısal ihtiyaçlarına göre kurulmuştu. Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu sistemin yenilenmesi kaçınılmazdır,” dedi.
Belediye rayiç bedelleri, Türkiye’de emlak vergisinin hesaplanmasından tapu işlemlerine kadar birçok alanda temel bir veri olarak kullanılıyor. Ancak mevcut sistemin kökeni oldukça eskiye dayanıyor. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Kurtulan, “Bugün hâlâ belediye, vergi dairesi, tapu müdürlüğü, muhtarlık ve ticaret odası temsilcilerinden oluşan takdir komisyonları üzerinden yürüyen bu süreç, ilk kurulduğu dönemde sektörün ihtiyaçlarına uygundu. Ancak bugün gayrimenkul sektörü çok daha karmaşık, çok daha hızlı ve çok daha entegre bir yapıya sahip,” ifadelerini kullandı.
Rayiç bedelin doğru tespitiyle hem emlak vergisinin adil şekilde alınabildiğini hem de düşük bedelli satışların önüne geçildiğini vurgulayan Kurtulan, “Rayiç bedelin tespit edilmesi sürecinde amaç doğru, ancak uygulama yöntemi bugünün dinamiklerine uygun değil. Piyasanın hızla değiştiği bir ortamda, sabit ve yerel düzeyde toplanan verilerle yapılan değerleme, çoğu zaman gerçek pazar koşullarını yansıtmıyor,” dedi.
Düzey Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı, gayrimenkul değerinin doğru tespiti için artık profesyonel mekanizmalara geçilmesi gerektiğini savundu. Kurtulan, “Rayiç bedelin güncel piyasa değerini yansıtması, gayrimenkul piyasasında şeffaflık, güven ve istikrar açısından hayati bir öneme sahip. Bu nedenle değerleme yetkisinin, Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği’ne bağlı lisanslı gayrimenkul değerleme kuruluşlarına ve uzmanlarına verilmesi gerektiğini düşünüyoruz,” şeklinde konuştu.
Kurtulan’a göre bu adım, aynı zamanda sermaye piyasalarının da güçlenmesine katkı sağlayacak bir reform olacak. “Yatırımcılar, güvenilir ve piyasa gerçeklerine uygun değerlerle işlem yaparsa, sektörün uzun vadeli büyümesi daha sağlam temeller üzerine oturur,” dedi.
Türkiye’nin gayrimenkul sektörünün artık sadece yerel değil, küresel ölçekte yatırım çeken ve değer üreten bir yapıya dönüştüğünü belirten Kurtulan, bu dönüşümün idari mekanizmalarda da karşılık bulması gerektiğini ifade etti:
“Türkiye’de gayrimenkul artık finansal sistemin ayrılmaz bir parçası. Sermaye piyasalarına entegre, uluslararası standartlarla çalışan bir yapı söz konusu. Bu nedenle belediye rayiç bedellerinin belirlenmesi süreci de bu profesyonelleşmeye ayak uydurmalı.”
Sözlerinin sonunda sistematik bir dönüşüm çağrısında bulunan Kurtulan, rayiç bedel belirleme sürecinin uzmanlığa dayalı, şeffaf ve teknolojik altyapıya sahip kuruluşlar tarafından yürütülmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti:
“Yeni dönemde gayrimenkul değerlemesi sadece teknik bir işlem değil; piyasanın sağlıklı işlemesi, kamunun adil gelir elde etmesi ve yatırımcının doğru kararlar alabilmesi açısından stratejik bir işlemdir. Bu yüzden rayiç bedel sisteminde profesyonel ve veri odaklı bir dönüşüm şart.”
Editör Notu: Bu açıklamalar, hem kamu politikaları hem de gayrimenkul yatırım kararları açısından önemli bir değişim ihtiyacına işaret ediyor. Özellikle emlak vergisi, konut finansmanı ve yatırım analizlerinde kullanılan rayiç bedelin gerçek pazar değeriyle örtüşmesi, tüm taraflar için daha adil ve sağlıklı bir piyasa ortamı sağlayacaktır.