HABERMAX. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanvekili Nuri Aslan hakkında “görevi yaptırmamak için direnme” suçlamasıyla hazırlanan iddianame kamuoyunda tartışmalara yol açtı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, iddianamenin hukuki değil, siyasi olduğunu savunarak sert tepki gösterdi. Söz konusu gelişme, son dönemde İBB’ye yönelik açılan soruşturmalar ve operasyonların devamı niteliğinde görülüyor.
Olay, 26 Mayıs 2025’te İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde yaşandı. İBB’ye yönelik “dördüncü dalga operasyon” kapsamında İSTAÇ, KİPTAŞ ve Yol Bakım Daire Başkanlığı’ndan bazı bürokratlar gözaltına alındı. Soruşturmayı takip etmek amacıyla adliyeye giden İBB Başkanvekili Nuri Aslan’ın, Sulh Ceza Hakimliği katına girişte güvenlik görevlileriyle tartışmaya girdiği öne sürüldü.
İddialara göre Aslan, güvenlik görevlilerine “Benim deli damarımı attırmayın. Yakarım ortalığı, istifa ederim” şeklinde sözler söyledi. Bu tepki sonrasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Aslan hakkında TCK 265. madde kapsamında “görevi yaptırmamak için direnme” suçundan re’sen soruşturma başlattı.
Bugün tamamlanan iddianamede, Aslan’ın kamu görevlisinin görevini engellemeye yönelik kast taşıdığı savunuluyor. Savcılık, olay anının adliye güvenlik kameralarına yansıdığını ancak ses kaydı bulunmadığını belirtti. Bilirkişi raporuna göre, Aslan’ın olay sırasında dört kişiyle birlikte hareket ettiği ifade edildi. Mağdur sıfatıyla dosyada yer alan kişi ise Adliye Güvenlik Müdürü Adnan A.
İddianamede Nuri Aslan hakkında 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Davanın İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi’nde önümüzdeki günlerde görülmesi bekleniyor.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Nuri Aslan’a açılan davayı “sudan sebeplerle” açılmış siyasi içerikli bir süreç olarak değerlendirdi. Çelik, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Vicdanına herkesin şahit olduğu değerli ağabeyim, yol arkadaşım Nuri Aslan hakkında açılan bu dava, ne hukuki ne de vicdani bir temele sahiptir. Adliyeleri bir siyasi aparata dönüştürmenin bu ülkeye hiçbir faydası yok, ama zararı çok.”
Çelik ayrıca, halkın bu tür davaların arkasındaki siyasi saikleri gördüğünü ifade ederek, “Halkımız olanı biteni gayet iyi görüyor,” dedi.
Nuri Aslan, 19 Mart 2025 tarihinde yapılan operasyonla tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yerine, İBB Meclisi tarafından başkanvekili olarak seçilmişti. Bu süreçte İBB’ye bağlı iştirakler ve daire başkanlıklarına yönelik birçok operasyon gerçekleştirilmiş, çok sayıda yönetici gözaltına alınmıştı.
Aslan hakkında açılan dava, muhalefet cephesince İBB yönetimini zayıflatmaya yönelik “siyasi hamleler” olarak yorumlanıyor. Sosyal medyada da #NuriAslanYanındayız etiketi altında çok sayıda destek mesajı paylaşıldı. Bu paylaşımlarda, yargının siyasallaştığı ve muhalif isimlerin baskı altına alındığı yönünde eleştiriler dikkat çekti.
Aslan’ın avukatları, iddianamenin içeriğinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, suçun unsurlarının oluşmadığını savundu. İddianamede ses kaydının olmaması ve Aslan’ın doğrudan fiziksel bir müdahalesinin bulunmaması, savunma tarafının temel argümanları arasında yer alıyor. Avukatlar, ilk duruşmada beraat talebinde bulunacaklarını belirtti.
Bu dava, Türkiye’de uzun süredir devam eden yargı bağımsızlığı tartışmalarını da yeniden alevlendirdi. Muhalefet partileri, özellikle büyükşehir belediyeleri üzerinden yürütülen soruşturmaların siyasi amaçlar taşıdığını öne sürüyor. Hukukçular ise benzer davalarda delil yetersizliğinin, siyasi atmosferle birlikte yargının tarafsızlığına dair kaygıları artırdığı görüşünde.
Nuri Aslan Hakkında “Görevi Yaptırmamak İçin Direnme” Davası: CHP’den Sert Tepki
Nuri Aslan hakkında açılan dava yalnızca bireysel bir yargılama süreci olarak değil, aynı zamanda Türkiye’deki siyaset-yargı ilişkilerinin güncel bir yansıması olarak da değerlendiriliyor. Önümüzdeki günlerde görülecek duruşma, yalnızca Aslan’ın değil, İBB’ye yönelik tüm yargı süreçlerinin de kamuoyu tarafından daha yakından takip edilmesine neden olacak gibi görünüyor.