AHA.Havuz medyası başta olmak üzere Son günlerde Sabah gazetesi ile AKP’li sosyal medya hesaplarından Halk Süt üzerinden yapılan karalama kampanyasına CHP PM Üyesi ve İBB iştirakı İSYÖN A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Gökhan Günaydın,kendi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda iddiaları yalanlayarak şu ifadelere yer verdi. AKP’nin yazılı / görsel ve sosyal medyası, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Süt Dağıtımı Projesi’ne yönelik bir karalama kampanyasının başlatıldığı görülmektedir.
Sabah “Gazetesi”nin dünkü nüshasını, tetikçiliğin ulaştığı boyutu görmeniz amacıyla fotoğraf olarak aldım.
Kampanyayı yapanları tanıyor, amaçlarını biliyoruz. Kara propaganda tekniklerinin ustalarına itibar etmiyoruz. Ancak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından, aşağıdaki açıklamanın yapılmasında yarar görüyoruz;
1- Süt, çocukların fiziksel ve bilişsel yeteneklerinin geliştirilmesi ve desteklenmesi açısından son derece önemlidir. Bu bağlamda, İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun adaylık sürecindeki vaatleri arasında, süte ulaşamayan çocuklara ücretsiz süt dağıtımı da bulunmaktadır. 23 Haziran 2019 tarihinde yenilenen İstanbul seçimlerinin ardından, sözü edilen vaadin yerine getirilmesi için çalışmalara başlanmış, devralınan belediyenin veri seti kullanılarak, 3 ila 6 yaş arasında olup, ebeveynlerinin yeterli gelire sahip olmaması nedeniyle süte ulaşamayan çocuk sayısı yaklaşık 100 bin olarak saptanmış, bu veri setinin alanda yapılacak sosyal incelemelerle daraltılması ya da genişletilmesinin uygun olacağı değerlendirilmiş ve bu çocuklarımıza her gün 1 bardak süte tekabül edecek şekilde ayda 8 litre süt dağıtılması kararı alınmıştır.
2- Bu çerçevede, miktar ve kalite açısından uygun olan sütün İstanbul çevresinden temin edilmesine yönelik araştırmalar yapılırken, 1967 yılında kurulmuş bulunan, 2 binden fazla ortağıyla ürettiği süt ve süt ve süt ürünlerindeki kalitesi ve deneyimi tescilli olan Tire Süt Mahsülleri Kooperatifi ile litre başına 3,80 TL + KDV fiyatla, 4734 sayılı yasanın 3 a hükmü uyarınca sözleşme imzalanmıştır. Sözleşme dönemi 16 Ekim 2019 ila 31 Aralık 2019 tarihlerini kapsamaktadır. Sözleşme kapsamında, Tire Süt Mahsülleri Kooperatifi, ortaklarından toplayıp kalite denetlemesini yapıp standartlara uygun biçimde soğutmuş olduğu sütü, kendisinin anlaşma yaptığı bir UHT firmasına süt tankerleriyle taşıtmış, sütler burada UHT ettirilmiş ve İBB’nin standartlarını belirlediği şekilde uzun kullanım ömrüne uygun olarak kutulanmış, bu kez UHT süt koliler halinde tırlarla iBB Anadolu ve Avrupa depolarına taşınmış ve teslim edilmiştir. Kalite denetimleri İBB tarafından fiziksel ve laboratuvar koşullarında test edilen sütler, daha sonra 60 süt kamyonetinde çalışan 60 şoför, 60 sosyolog/sosyal hizmet uzmanı aracılığıyla depolarımızdan alınarak, 39 ilçemizde yaklaşık 100 bin çocuğumuza Dünya Gıda Günü olan 16 Ekim 2019 tarihinden itibaren dağıtılmaya başlanılmıştır.
3- Süt dağıtımı devam ederken, İBB, Trakya ve İstanbul çevresinde miktar, kalite ve fiyat açısından uygun süt temini için araştırmalara başlamış, bu esnada İstanbul Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ile irtibat kurularak, kapasitelerini geliştirmeleri için kendileri cesaretlendirilmiştir. Bu çerçevede sözü edilen Birlik, süt toplama ve taşıma konusunda ilave yatırımlara girişmiş, Birlik’in ortaklarının sütleri İBB tarafından analiz edilmiş, teknik elemanlarımız aracılığıyla üreticilere kalite eğitimleri verilmiştir.
4- Bu arada, Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği çiğ süt fiyatlarında üç kez artış yaşanmıştır. 1 Ocak-30 Nisan 2019 arası için (TL/LT) 1,70 olan fiyat, 1 Mayıs-14 Kasım arasında 2,00, 15 Kasım 2019 sonrasında ise 2,30 olarak belirlenmiştir. Ara dönemde süt dağıtımının aksamaması için, yine Tire Süt Mahsülleri Kooperatifi ile 30 Ocak 2020 tarihinde bir önceki sözleşmeyle aynı koşullarda olmak üzere bu kez UHT depo teslimi litresi 4,15 TL+KDV fiyatla 5 Şubat – 6 Nisan tarihleri arası için sözleşme yapılmış ve yine dağıtımın aksamaması amacıyla 20 Nisan-11 Mayıs tarihleri arası için aynı fiyatla iş artışı yapılmıştır. Temin edilen sütler, yukarıda belirtilen yöntemle, çocuklarımıza dağıtılmaya devam edilmiştir.
5- Aynı zaman diliminde İBB, 6 Şubat 2020 tarihinde, yukarıda belirtilen koşullarla, aylar itibariyle ve yıl sonuna kadar İBB depolarına teslim edilmek üzere UHT süt alımına yönelik olarak açık ihaleye çıkmış, ihaleye beş firma teklif vermiş, fiyatlar TL/LT + KDV bazında 4,19 ila 4,80 aralığında sıralanmıştır. Fiyat ve diğer koşullar açısından uygun bulunmayan ihale, 7 Nisan 2020 tarihinde iptal edilmiştir. İzleyen süreçte, merkezi Çatalca’da bulunan İstanbul Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği aynı koşullarda İBB depolarına UHT süt teslimini 4,12 TL/LT + KDV fiyatla yapabileceğini beyan etmiştir. Yapılan incelemelerde, Birlik’in kapasitesinin, sütün miktar ve kalitesinin yapılan çalışmalarla uygun hale getirildiği görülmüştür. Bunun üzerine, sosyal ve kamusal yarar gözetilerek, İstanbul Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ile 6 Mayıs 2020-31 Aralık 2020 tarihlerini kapsayan bir sözleşme imzalanmıştır.
6- İstanbul Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği 5996 sayılı Kanun’a göre 1996 yılında kurulmuş ve 430 ortağa sahip ıslah amaçlı bir yetiştirici birliği olup, 4734 sayılı yasanın 3 üncü maddesinin a bendi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin çok sayıda Kamu İhale Kurumu görüşü bulunmaktadır. Birliğin/ortaklarının 7 adet süt toplama aracında bulunan toplam 17,7 ton kapasiteli soğutmalı süt toplama tanklarıyla sütler doğrudan Çatalca ve Silivri’nin mahallelerinde bulunan Birlik üyesi üreticilerden alınmakta, Birliğin 11 adet toplam 26 ton kapasiteli soğutmalı tanklarında toplanmakta, Birliğin anlaşma yapmış olduğu firmanın Lüleburgaz ve Pamukova’da bulunan fabrikalarına süt tankerleriyle taşınmakta, burada UHT edilmekte, sözleşme / şartname koşullarına uygun biçimde üzerine gerekli ibareler (yazı-resim) basılarak önceden hazırlanmış olan ve uzun süreli korumaya uygun dayanıklı kutulara doldurularak gerekli mikrobiyal testlerden geçirilmekte, bekleme süresinin sonunda tırlarla İBB’nin Anadolu ve Avrupa yakalarında bulunan depolarına teslim edilmekte, İBB’nin fiziki ve laboratuvar testlerinden de geçirilen sütler, yukarıda belirtildiği gibi İBB çalışanlarınca çocuklarımızın kapılarına kadar dağıtılmaktadır.
7- Görüldüğü gibi süreç, tümüyle saydam ve kamu yararı ilkesi doğrultusunda gerçekleştirilmekte, kır yoksulları ile kent yoksullarının dayanışması sağlanmaktadır. Süt alımında daima eskiden beri varlığını sürdüren kooperatifler ve üretici birlikleri tercih edilmekte, yapılan açık ihalede gelen fiyatlar, İBB’nin üretici örgütlerinden elde ettiği süt temini yönteminin fiyat açısından da uygun olduğunu kanıtlamaktadır. Bir market fiyatıyla İBB Halk Süt maloluş fiyatlarının karşılaştırılması ekonomik olarak anlamsızdır. Zira marketlerde çok farklı fiyatlarda süt satılmakta olup, sütün kalitesi ve yukarıda belirtilen lojistik koşullar, hatta tercih edilen kutu çeşidi ve niteliği, süt fiyatının oluşumuna pozitif ve/veya negatif yönde etki etmektedir. İBB, gerek süt topladığı üreticilerin, gerekse süt dağıttığı çocukların ailelerinin siyasi – kültürel vb aidiyetleriyle ilgilenmemekte, tam tersine yalnızca objektif ve bilimsel ölçütlere dayanarak bir sosyal yardım uygulaması yürütmektedir. Sözleşmeler, kooperatif ve birliklerden UHT süt temini esasına dayanmakta olup, hangi UHT firmasının tercih edileceği üretici örgütünün iradesi ile ve İBB’den bağımsız olarak şekillenmektedir. İBB’nin UHT tesisinin bulunmamasının eleştirilmesi traji komiktir. İBB’nin 25 yıldır AKP eliyle yönetildiği ortadadır. Üstelik te iktisadi bir bakış açısıyla İBB’ye ait bir UHT tesisinin varlığı, şu anki kapasite itibariyle gerekli de değildir. Diğer taraftan, Üretici Birliği’nin kapasitesi, yukarıda da belirtildiği gibi, İBB anlaşmasını yürütmeye yeterli olup, İBB tarafından desteklenen Birlik’in zaman içinde kapasitesini daha da geliştireceği beklenmektedir.
8- Açıklamanın başında, kara propaganda tekniklerinin “ustalarına” itibar etmediğimizi söylemiştik. Zira bunlar “nerde kaldı sütler” diye konuşmalar yaparken, sütü veren üretici ve sütü içen çocuklar söylenen açık yalanlara tanıklık ettiler. Süt kamyonetlerimizin boş dolaştığından söz edilirken, İBB çalışanı şoförler, sosyologlar, sosyal hizmet uzmanları ve görüntüsünü yayımlamadığımız çocuklar bu yalanların sahipleri adına utandılar. Sütleri evlere dağıtmaya ne gerek var, fuzuli masraf dediler; virüs günlerinde insanlarımız evlerinde izole iken kamyonetlerimiz hanelere yalnızca süt değil, alımına başka bir kumpas kurdukları limonları, patatesleri, soğanları da dağıttılar, en önemlisi sevgiyi, dayanışmayı taşıdılar, sosyolog ve sosyal hizmet uzmanı arkadaşlarımız İstanbul’da kimsenin yalnız olmadığını en zor sokaklarda, mahallelerde gösterdiler. Tire’den süt alırken neden İstanbul’dan almıyorsunuz dediler, İstanbul’dan almaya başladık, bu kez 1996 yılında kurulmuş ve yönetiminin ya da ortaklarının siyasi yönünü hiç merak etmediğimiz Çatalca merkezli İstanbul Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ni karalamaya kalkıştılar. Kısaca söyleyelim, onlar bildiklerini, biz de bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz.
Bilinmelidir ki, bu kadar açıklamamız, 25 yıl İstanbul’u yönetip yap(a)madıklarını bir yılda yapmamıza, insanımızla gönül köprüsü kurmamıza karşı kara propaganda tekniklerine sarılanlara yönelik değildir. 16 milyon İstanbullu’ya bu vesileyle, verdiğimiz sözü bir kez daha ulaştırıyoruz: Kır ve kent yoksulları yararına yeni bir tarım ve gıda rejimini, engellemelere aldırmadan, mazeret üretmeden, saydam, denetlenebilir ve halkımıza hesap verebilir nitelikte kuruyoruz, kuracağız. İstanbul değişiyor, değişecek, her şey çok güzel olacak..