Dolar 32,2712
Euro 34,9236
Altın 2.445,56
BİST 10.173,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Az Bulutlu
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Çar 19°C
Per 22°C
Cum 22°C
Cts 23°C

ETEM SEVİK YAZDI: KENDİMLE VE İNSANLARLA SOHBETLERİM…

ETEM SEVİK YAZDI: KENDİMLE VE İNSANLARLA SOHBETLERİM…
16 Ekim 2022 19:11 | Son Güncellenme: 16 Ekim 2022 19:14
199

HABERMAX.Çocuk gözlerinde insanı gördüm: Hastaneden çıktığımda saat 14:00’tü. Epey içeride kalmış olacağım ki bizim medya aracına binmezden önce kapının dışında hastanenin ön kapısına göre sol bölümde bulunan insanların oturması için bir metre aralıklarla dizilmiş boş banklarından birinin üzerine seçerek oturdum. Karşıdaki küçük çamlığa diktiğim gözlerimi güneşin beyaz ışığı ile yorgunluk ve azda olsa uykusuz olmamın da etkisiyle neredeyse sürekli kırpıştırıyordum.

Gözlerim küçülmüştü bundan emindim. O sırada 12 ila 15 yaş aralığında olduğunu düşündüğüm çocuk yaşta bir erkek çocuğu yanıma gelerek, banka oturdu. Elinde cep telefonu annesiyle konuşmaya başladı. Annesine anladığım kadarıyla doktor muayenesinin çok iyi geçtiğini ve tedavisine bir müddet daha doktor kontrolünde devam etmesi gerektiğini söylüyordu. Çocuk telefonu kapattıktan sonraki 10 saniye içinde ise kendisine merhaba dedim. O da bana yüzünde aydınlık gün kadar parlak çiçekler açtıran insancıl gülümsemesiyle merhaba dedi.

Merhaba dedim bende. Karşılıklı sohbet etmeye başladık. Çocuğa ilkin sağlık sorununun ne olduğunu sordum. Caddeden yokuş aşağı inerken bisikletimin direksiyon hakimiyetini kaybettim, asfalta düştüm ağabey dedi.

Sonrasında sağ ayağımın diz kapağımın kemiği göründü. 1 aydır tedavi görüyorum. Yürürken hafif aksıyor diz kapağım. Kazadan sonra her geçen gün daha daha iyiye gidiyor ayağım. Çok yakında doktorumun dediğine göre eskisi gibi yürüyebilecekmişim. Buna çok umutluyum, bu yüzden bugün yine hastaneye kontrole ve ilaçlı tedavim için doktoruma geldim. İnşallah eskisinden de iyi ve sağlıklı olursun dedim. Sonra yeniden gelen telefonla benden iznimi isteyerek ve sana da çok geçmiş olsun ağabey diyerek, yanımda ayrıldı genç çocuk. Bu terbiyeli ve samimi genç çocuk giderken sıcacık insan gözlerine bir kez daha baktım. O an şunu söyledim kendime. Dünya hala insan ve insanlık düşüncesinin gelişimi için muazzam çalışıyor. Sen daha fazla çalışmalısın.

Bir sonbahar günüydü: Bugün şansım yüzüme öyle bir güzel güldü ki aman Allah’ım anlatılmaz güzellikler. Bir beş dakika içerisinde şahane oldu her şey. Ve soğuk havada kuşlar birbirlerinin etraflarında dönerek, dans gösterisi yapıyorlardı. Çevre bulunan boy boy çeşitli ağaçlar dansçı kuşlara sevinçle karşılık veriyorlar, güçlü rüzgarın etkisiyle sağa sola, öne arkaya savrulan koyu yeşil yapraklı dallarından yükselen sert rüzgârlarıyla büyük sevinçle selamlıyorlardı bu tatlı canlıları. Bu bayram yerinin ortasında gökyüzünün tavanında yükselen değişik biçimlerde parça parça gri bulutlar içime gelip oturan en büyük mutluluk olmuştu. Mevsim sonbahardı.

Kış Mevsimi: Biz insanlar kış mevsimi geldiğinde soğuktan korunmak için kalın giyeceklerle örtünürüz. Sıcak ısıtıcıların yanına geçeriz. Tersine olarak ağaçlar soyunur. Sanki hiç üşümezler de çok cesur ve kuvvetli olurlar kış zamanı. Aslında farkın damıyız ne garip görünen bir ayrım insanla, ağaçların değişimi. Belki doğanın farklı farklı birimlerinde insandan ayrı olan daha kim bilir neler var. Fakat kesin ve mutlak olan şey doğa ve insan birlikte ve uyum içinde yaşamalılar. İkisi de çoğunlukla farklı özellikleri taşımalarına rağmen insanın hayatta sağlıklı kalabilmesi doğanın dengesine bağlıdır. Bu yüzden insan varlığı öz olarak dünyaya doğaya doğar ve öldüğünde de doğanın kucağına toprağına geri döner. Ne güzel. Yani insan varlığı kendi doğasını doğa sayesinde iyileştirebilir ve yenileyebilir. Ne güzel.

Minibüs durağındaki kadın: 40’llı yaşlarda olduğunu tahmin ettiğim bir kadın minibüs durağına benden sanırım 2 dakika sonra gelmişti. Şimdi minibüs bekleyen 2 kişiydik. Minibüs 10 dakika sonra durağa yanaştığında benimle aynı yöne gidecek birçok insan sıra düzeninde minibüse binmeye başladık. Ama o kadın çok aceleciydi. Benle beraber 3 kişiyi daha sollayarak, minibüse bizden önce bindi ve yolcu koltuklarının en önüne cam kenarına oturdu. Bilmiyorum minibüse belkide bir an evvel binmesi onu rahatlatacaktı. Haliyle durakta beklemekten sıkılmış, yorulmuştu. Ya da onun gibi minibüs bekleyen insanlardan önce ön koltuğa oturmayı istemişti. Nasılsa önemli değildi benim için. Bende minibüse ortasında bir yere oturmuştum zaten.

Paylaşın:
Objektif, tarafsız, şeffaf, hakaret olmadıkça her görüşe saygılı olmaya çalışıyoruz, sağı solu olmadan bütün siyasi haberlerinizi yayınları...
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj Gönder
Merhaba, yayınlanmasını istediğiniz mesajınızı bize iletin, yayınlayalım.