Dolar 39,2169
Euro 45,2700
Altın 4.345,98
BİST 9.311,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 26°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
26°C
Parçalı Bulutlu
Pts 27°C
Sal 29°C
Çar 29°C
Per 30°C

Eleştiriye Tahammülsüzlük: Çağ Dışı Bir İlkelilik

Eleştiriye Tahammülsüzlük: Çağ Dışı Bir İlkelilik
18 Mayıs 2025 01:10 | Son Güncellenme: 18 Mayıs 2025 01:13
271

HABERMAX. Eğitimci ve siyaset bilimci bölge iş insanı Sabri Şenel, kaleme aldığı çarpıcı yazısında eleştiriye tahammülsüzlüğün çağın gerisinde kalmış, insani değerlere aykırı, dini ve toplumsal normlarla bağdaşmayan, bilim dışı, antidemokratik ve kaba bir davranış biçimi olduğunu vurguluyor. Şenel, insanın doğası gereği düşünen ve sorgulayan bir varlık olduğunu belirterek, fikirlerin sabit kalamayacağını ve aklı olan herkesin eleştirel bir bakış açısına sahip olmasının doğal olduğunu ifade ediyor.

Yazısında otokritik, murakabe ve muhakemenin önemine değinen Şenel, eleştiri, özeleştiri ve empati yoksunluğunun felaketlere davetiye çıkaracağını ve yanlış yapmanın kaçınılmaz hale geleceğini dile getiriyor. Çağın ve bilimin gereği olarak ortak aklı bulma ve onu rehber edinme yolunda eleştirinin hayati bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Şenel, gelişme, ilerleme ve pozitif değişim için eleştirinin hava, su ve diğer temel ihtiyaçlar kadar zaruri olduğunu belirtiyor. Adap, edep ve ahlak sınırları içinde yapılan yapıcı eleştiriye tahammülsüzlüğün ise ilkel bir tutum olduğunu kaydediyor.

Şenel, eleştiri mekanizmasının işlemediği bir ortamda ne bireyin, ne ailenin, ne toplumun, ne siyasi partinin ne de devletin ayakta kalabileceğini savunuyor. Güç ve iktidar sahibi olanların dahi eleştirenlere muhtaç olduğunu ifade eden Şenel, eleştirinin bazen ağır bedeller ödetebileceğine dikkat çekiyor. Zira koltuk ve makam sahiplerinin genellikle sürekli övgü ve pohpohlanma beklentisi içinde olduğunu belirtiyor. Ancak, her türlü eylem ve söyleme yapılan alkışın dahi aslında eleştirenler sayesinde bir anlam ifade ettiğini hatırlatıyor.

Doğan Kuban’ın “Türkiye’de felsefe olmadığı için, eleştiri kavramı gelişmedi. Az gelişmiş toplumlarda eleştiri yaptığın zaman küfür etmiş sayılıyorsun!” sözüne atıfta bulunan Şenel, eğriye eğri, doğruya doğru diyen vicdan sahibi insanlara selam gönderiyor. Her doğrunun ya da yanlışın sorgusuz sualsiz alkışlanmasının, aklını başkalarının yönlendirmesine bırakanların işi olduğunu ifade eden Şenel, insanın aklını kullanması gerektiğinin altını çiziyor ve bilgisiz eleştirinin faydasız bir çaba olduğunu belirtiyor.

“Ulus-Devlet Karşıtı Cephe Güçleniyor” başlığı altında farklı bir konuya da değinen Şenel, karar veya güç sahibi ne söylese sorgusuz sualsiz alkışlanmasının ve farklı görüşlerin aynı coşkuyla karşılanmasının bir akıl tutulması olduğunu ifade ediyor. İnsanın bir duruşa, bir ilkeye sahip olması gerektiğini, aksi takdirde omurgasızlığın ortaya çıkacağını vurguluyor. Bugün sorgusuz sualsiz bir partiye biat edenlerin, partilerin demokrasi, özgürlük ve eleştiri sayesinde var olduğunu unutmaması gerektiğini hatırlatıyor. Aksi takdirde, bugün saygı duyulan birçok liderin adının bile anılmayacağını belirtiyor.

Statükonun ve gücün rahatlığına sığınarak yağcılık yapmak yerine, vatanı gerçekten düşünenlerin eleştirmekten çekinmemesi gerektiğini savunan Şenel, siyasi kararların doğası gereği eleştiriye açık olduğunu ve Türk milletinin geleceğini ilgilendiren her kararın toplumun ikna edilmesini gerektirdiğini ifade ediyor. Siyasi makamların milletin emaneti olduğunu hatırlatan Şenel, doğru yaptığına inananların toplumunu bilgilendirmek ve ikna etmek zorunda olduğunu dile getiriyor.

Terör örgütlerinin korku salarak hakimiyet kurma çabasının yanlış bulunuyorsa, toplumu zorla sindirmenin de aynı derecede sakıncalı olduğunu belirten Şenel, insanın insanca yaşaması ve temel hak ve özgürlüklerden yararlanması gerektiğini vurguluyor. Türk tarihinin insan onurunu ve yaşama hakkını koruma tarihi olduğunu hatırlatan Şenel, Türk milletinin özgürlüğünden asla taviz vermeyeceğini ifade ediyor.

Eleştirinin, karar vericilerin yanlış yapmasını engelleyerek toplumun desteğini güçlendirdiğini belirten Şenel, gerçek liderlerin eleştiriye değer verdiğini çünkü sevenin sevdiğini eleştirdiğini ifade ediyor. Karar vericilerin her zaman haklı, eleştirenlerin ise her zaman haksız olduğu düşüncesinin insan doğasına aykırı olduğunu vurguluyor.

Yazısını Hz. Ömer’in (R.A) “Benim hatamı bana söyleyenden Allah razı olsun.” sözüyle taçlandıran Sabri Şenel, Türk milletinin haklı eleştiri yapma cesaretinden mahrum bırakılmaması dileğiyle sözlerini noktalıyor ve Allah’tan doğruların yanında, yanlışların karşısında duran bir ömür niyaz ediyor.

Paylaşın:
Habermax, tarafsız ve şeffaf habercilik anlayışıyla, her görüşe saygı göstererek doğru ve güncel bilgileri sunmayı hedefler. Siyasi ayrım yapmadan, güvenilir içeriklerle okuyucularını bilgilendirir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.