HABERMAX. Doğuş Grubu’nun toplumsal yatırım vizyonuyla hayata geçirilen ve 20. yaşına adım atmaya hazırlanan Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası (DÇSO), bu yıl da Cumhuriyet Bayramı coşkusunu müzikle kutlamaya hazırlanıyor. Türkiye’nin öncü ulusal çocuk senfoni orkestrası olan DÇSO, Cumhuriyetimizin 102. yılına özel olarak hazırladığı konserlerle 29 Ekim’de Galataport İstanbul’da sahne alacak.
2006 yılından bu yana genç müzisyenlere ilham vermek, klasik müziği geniş kitlelerle buluşturmak ve geleceğin sanatçılarını desteklemek amacıyla faaliyet gösteren DÇSO, bu yılki konserinde hem geçmişin başarı hikâyelerini hem de geleceğin umutlarını sahneye taşıyor.
Bu anlamlı konserde, DÇSO çatısı altında ilk orkestra deneyimlerini yaşayan ve bugün uluslararası alanda kariyerlerini sürdüren başarılı eski öğrenciler yeniden orkestra ile bir araya geliyor. Keman sanatçıları Alican Süner, Hasan Gökçe Yorgun, İdil Yunkuş ve Sesim Bezdüz, sahnede yeniden izleyiciyle buluşarak genç müzisyenlere ilham verecek.
Yaklaşık 70 öğrenciden oluşan orkestra, Genel Müzik Direktörü Prof. Rengim Gökmen yönetiminde sahne alacak. Konser programında Sarasate, Paganini, Vivaldi, Rossini, Fucik, Dvorak, Mozart, Hasan Niyazi Tura ve Cemal Reşit Rey gibi bestecilerin eserleri yer alıyor. Ayrıca 10. Yıl Marşı, Gençlik Marşı ve Türkiye Senfonik Şiiri gibi eserlerle Cumhuriyet’in ruhu ve coşkusu müziğe taşınıyor.
Konser öncesi hazırlıklar kapsamında Türkiye’nin dört bir yanından konservatuvar öğrencileri arasında seçmeler yapıldı. Bu seçmeler sonucunda 124 öğrenci hazırlık kadrosuna alındı. DÇSO Sanat Kurulu, değerli şefler ve yardımcı eğitmenlerin rehberliğinde yürütülen hazırlıklar, farklı şehirlerde gerçekleştirilen atölye çalışmaları ile tamamlandı.
Galataport İstanbul Doğuş Meydanı’nda, 29 Ekim Çarşamba günü saat 14.00 ve 17.00 olmak üzere iki konser düzenlenecek. Halka açık ve ücretsiz olan bu özel etkinlikler, Cumhuriyet Bayramı coşkusunu 7’den 70’e herkes için erişilebilir kılmayı hedefliyor.
Sanatı ve gençliği merkezine alan bu özel konser, sadece bir müzik etkinliği değil; aynı zamanda geleceğe umutla bakan gençlerin, geçmişin değerlerine sahip çıkarak Cumhuriyet’e olan bağlılıklarını müziğin evrensel diliyle ifade ettikleri bir sahne olacak.