HABERMAX.Geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda, Diyanet İşleri Başkanlığı’na yeni yetkiler içeren yasa teklifinin 7. maddesi kabul edildi.
Buna göre Diyanet’e bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, öğrenci yurtları, eğitim kurumları, gençlik merkezleri, cezaevleri, sağlık merkezleri, sosyal hizmet kurumları gibi alanlarda manevi danışmanlık ve din hizmeti sunmakla görevlendirildi. Kurumun özellikle serbest bırakılanları, kadınların ve kırılgan grupların (göçmenler, engelliler, afetzedeler) üzerinde dini rehberlik hizmetleri sunması da düzenlendi.
Bugünkü Diyanet’in yapısı, 1924 yılındaki dönemden çok farklı ve tamamen tarikatların güdümündedir. Bunun sonucunda da her gün toplumun tepki yaratan fetvaları ve uygulamalarıyla gündeme geliyor. Durum böyleyken, Diyanet’in kamusal yaşamın üzerindeki genişlemenin genişlemesi, laiklik ilkesine karşı yeni bir tehlikedir.
Ayrıca TBMM’de kabul edilen yasa, Diyanet’e “ kusurlu ” bulunan Kuran yemeklerini toplatma, imha etme ve internetten yayımlananlara ise erişim engeli verme yetkisi veriyor. Doğrudan dini hayat üzerinde tekel kurma, baskı ve sansür anlamına gelen bu uygulamalar, düşünceleri ifade etme özgürlüğüne engel olma girişimidir.
Genel olarak bir yayın hakkında hatayi Diyanet’in Din İşleri Yüksek Kurulu’nun yapacağı ve bu kurulda direnişlerin etkisinin kapsadığı göz önünde bulundurulursa, söz konusu yasa nedeniyle tarikatların toplum üzerindeki baskısının artacağı. Sonuçta dinin resmi bir ideolojiye göre “ zayıflıklı ” ve “ makbul ” diye ayrıştırılması sonucu doğacaktır.
Laiklik ilkesinin demokratik yönetimin vazgeçilmez bir öğesi olduğu bir gerçektir. Devasa bütçesiyle gericiliğin tedavisine hizmet eden Diyanet’in yetkilerinin genişletilmesi, AKP’nin siyasal İslam ideolojisinin yaygınlaştırılmasına hizmet amacını gerçekleştirmek. Bu konuda Türkiye’nin ilerici ve cumhuriyetçi güçlerini uyarıyor, gericiliğe, baskıya, sansüre, tarikatlara HAYIR diyoruz!
THTM Eğitimde Gericilikle Mücadele Komitesi