Muharrem Müslümanlar
Din-i mübîn-i İslam’da iman, ibadet ve güzel ahlak bir bütündür. Yüce dinimiz biz müminlere samimiyetle ibadete devam etmenin yanı sıra, güzel ahlak sahibi ve geçim ehli olmayı öğütler. Bilhassa ailemizle, komşularımızla, akraba ve arkadaşlarımızla iyi niyet, hakkaniyet ve merhamete dayalı ilişkiler kurmamızı ister. Muhatap olduğumuz herkesi Allah’ın yarattığı ve gözettiği bilinciyle saygılı ve nezaketli davranmamızı tavsiye eder.
Kardeşlerim!
Peygamber Efendimiz (s.a.s) insanlık için en güzel örnektir. O, bizlere erdemli bir kul olmanın ve insanlarla güzel geçinmenin yollarını bizzat yaşayarak göstermiştir. Allah Resulü̈ (s.a.s), yumuşak huylu, zarif ve ince ruhlu bir insandı. Edep, hayâ ve tevazu sahibiydi. Çevresindekilere huzur ve güven verir, korku ve endişe yaymazdı. Ailesine ve ashabına karşı yüreği sevgi ve şefkat doluydu. İyi günde olduğu kadar, zor zamanda da sabırlı, hoşgörülü ve affediciydi.
Cenâb-ı Hak, sevgili Peygamberimizin bu vasfını şöyle övmektedir Kur’an-ı Kerim’de: “Sen onlara Allah’ın lütfu sayesinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç̧ şüphesiz onlar etrafından dağılır giderlerdi.”
Aziz Kardeşlerim!
Sevgili Peygamberimizi rehber edinen müminler olarak, hasbi ve samimi davranmayı prensip edinelim. Vefalı ve fedakâr, temiz özlü̈ ve doğru sözlü̈ olmak için emek verelim. Unutmayalım ki, riyakar, menfaatçi, kibirli ve iki yüzlü̈ kişi, Allah katında da insanlar arasında da sevgi ve değer göremez.
İyi huylu bir müminin hayatında kötü söze, kaba davranışa, şiddet ve nefrete yer yoktur. Zira o, Peygamberimizin şu sözlerini daima hatırında tutar: “Mümin cana yakındır. İnsanlarla yakınlık kurmayan ve kendisiyle yakınlık kurulamayan kimsede hayır yoktur.”
Peygamber Efendimiz ayrıca cana yakın, yumuşak huylu, kolaylaştırıcı Müslümanların cehennem azabından uzak olacaklarını müjdelemiştir.
Aziz Kardeşlerim!
İçinde yasadığımız bu aziz milletin ve bu müstesna toplumun değerini bilelim. Sevinci ve kederi, varlığı ve yokluğu paylaşalım.
Hal ve hareketlerimizle birbirimize sükûnet, huzur ve muhabbet aşılayalım. Başta ailemiz, esimiz ve çocuklarımız olmak üzere güler yüzümüzü, güzel sözümüzü, insaf ve anlayışımızı kimseden esirgemeyelim. Böylelikle hem kendimiz hem de çevremizdekiler için hayatı kolaylaştıralım.
Aziz Müslümanlar!
İnsaf, adalet ve merhamet dini İslam bu anlayışını savaşta bile göstermekte, Müslüman askerlere vatan ve millet savunması için yaptığı harekâtlarda sivil halka, kadınlara, çocuklara, mabetlere, masumlara zarar vermemek için kılı kırk yararcasına ve kendi canını riske atma pahasına titiz davranmalarını emretmektedir.
Kahraman askerimizin ve polisimizin inancından aldığı bu ahlakla gerek sınırlarımız içinde ve gerekse sınır ötesinde yaptığı terörü bitirme operasyonlarında masum insanlara zarar vermeme gayretleri bunun en büyük şahididir.
Bu vesileyle sivil masum demeden Azerbaycan yerleşim yerlerine yapılan saldırılarda can veren ve işgal altındaki vatan topraklarını kurtarma mücadelesinde şehit düşen asker ve sivil Azerbaycanlı kardeşlerimize Yüce Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa, haklı davalarında kendilerine nusret diliyorum.